TÜRKİYE’nin önemli sorunlardan birisi ciddiye alınanbir muhalefetin olmamasıdır. Bu durumda, belki biz şimdilik pek umursamıyoruz ama demokrasinin temel işlevlerinden, olmazsa olmaz şartlarından birisi olan ‘denetleme ve dengeleme’ görevi yerine getirilemiyor.
Başarılı addedilenbir İktidar olduğu içindemokrasinintemel işlevininişlememesi bizi şimdilik rahatsız etmiyor olabilir ama tren kazası, zina meselesi gibi kriz yaratan dönemlerde inanılır bir muhalefetin yokluğu ülkenin kayıp hanesine yazılmıştır.
* * *
Her şeye rağmen, bugün için, iktidarın sorunlarını millete anlatabilen bir muhalefetin olmaması yine de gözardı dahi edilebilir ama çok önemli ve kaçınılmaz bir yazgı yakında ortaya çıkacaktır.
Eşyanın tabiatı gereği bu İktidar da yıpranacak, demokrasinin kendi doğal cilvesi çerçevesinde alternatifleri ister istemez aranacaktır.
* * *
Bu süreç en geç 3-4 yıl içinde kaçınılmaz hale gelecek.
Siyasetin doğası böyle emrediyor, iyi de yapıyor.
Biz Türk’üz, 3-4 yılda kim öle, kim kala ki, diye düşünebiliriz.
Ama, unutmayın ki Ecevit-Yılmaz-Çiller enkazının siyaset sahnesinden silinmesi yıllar almıştır.
AKP de ancak 3-5 yıllık bir süreçte olgunlaşmıştır!
Belki de ANAP hariç, siyasette derin değişim getiren tüm partiler yıllar içinde olgulanmışlardır.
Klasik siyaset anlayışına göre sağ iktidar AKP’nin alternatifi sol bir parti olmak durumundadır:
Bu öngörü de bizi Türkiye’nin en köklü ama en sorunlu partisi CHP’ye götürür.
* * *
CHP Türkiye’nin rüştünü ispat etmiş tek gerçek partisidir ama şu an itibarıyla siyaset tarihi açısından perfomansı en düşük muhalefet partisidir.
* * *
Şimdi CHP çalkalanıyor. Partide Deniz Baykal ile Mustafa Sarıgül arasında seviyesi her geçen gün daha da alçalan bir kayıkçı kavgası yaşanıyor.
Kendi seçtiği YDK’nın aylar önce rüşvet iddiaları ile çalkalandığı iddiasını ancak dün YDK Sarıgül’ü aklayınca açıklayan Deniz Baykal hayatının en büyük hatasını yapmıştır!
İddia, gerçek olsa veya sözler sonradan inkár edilse dahi bu zamanı yanlış iddia Baykal’ın kendi tarihine en önemli hatalarından birisi olarak geçecektir.
* * *
Ancak, benim başka bir meramım var. Mustafa Sarıgül’ün farkını şu ana dekkatiyen anlamış değilim.
DP’nin, AP’nin, Ecevit’li CHP’sinin, ANAP’ın, nihayet AKP’nin neden iktidar olduğunu hepimiz fark kavramı etrafında izah edebiliyoruz.
Ancak, ben Sarıgül’lü CHP’nin farkının ne olacağını henüz fark etmiş değilim!