BU hafta Türkiye’yi çok yakından ilgilendiren iki ziyaret gerçekleşiyor.
1) KKTC CumhurbaşkanıMehmet Ali Talat, Washington’a gitti. KKTC’nin Cumhurbaşkanı ilk kez ABD’nin resmi davetlisi statüsünde ABD’de kabul edilecek.
2) Yine bu hafta ABD Başkanı Bush, (Kuzey Irak) ‘Kürdistan Bölgesel Hükümeti’nin Başkanı’ Mesud Barzani’yi Oval Ofis’te Peşmerge kıyafetleri içinde kabul etti.
ABD’nin bu iki daveti aynı haftaya denk getirmesi, Türkiye-ABD ilişkileri açısından çok dikkatli okunmalıdır.
Türkiye bu davetlerdeki mesajları iyi anlamalıdır!
* * *
‘Barzani’ye ‘başkan’ muamelesi’ manşeti ile Kasım Cindemir tarafından aktarılan habere göre:
‘...Oval Ofis’te yapılan görüşmenin ardından yapılan basın açıklamasında Bush, yerel kıyafetleri içindeki Barzani’ye ‘Başkan’ diye hitap etti. ‘Irak’tan, Kürdistan bölgesel hükümetinin başkanı Barzani’yi Oval Ofis’te ağırlamak benim için bir onur’ ifadesini kullanan Bush, ‘Barzani cesur bir adam. Bir tirana karşı ayağa kalktı. Bugün Barzani bu kıyafetleri giydi, çünkü çok da uzun olmayan bir zaman önce bu kıyafeti giyseydi Saddam Hüseyin’in adamları tarafından kaçırılacak ve sırf bu kıyafeti giydiği için öldürülecekti. Barzani bu kıyafeti burada rahatlıkla giyiyor; çünkü biz özgür bir ülkeyiz. Barzani artık kıyafetini kendi vatanında da giyiyor, çünkü Irak artık özgür’ dedi.’
* * *
Bir ziyaret Türkiye’nin ‘kabul ettirmeye çalıştığı bir gerçek’.
Diğer ziyaret ise Türkiye’nin ‘kabul etmek zorunda olduğu bir gerçek’!
Mesud Barzani ile George W.Bush’u aynı fotoğraf içinde görünce ‘nereden nereye geldik’ diye düşünmeden edemedim.
Talabani ve Barzani yakın zamana dek bizim için ne zaman dost, ne zaman hasım oldukları bilinemeyen iki aşiret reisi idiler.
Kürdistan’ın varlığı, öldüm Allah kabul edemeyeceğimiz kırmızı çizgilerimiz idi!
Bugün Talabani Irak’ın Cumhurbaşkanı, anayasanın oylanmasıyla birlikte Barzani de ‘Kürdistan Bölgesel Hükümeti’nin başı’!
Kürdistan, biz istesek de istemesek de, bir gerçek olarak var!
Öte yanda başka bir gerçek daha var.
Oylanan anayasa, Irak’ın toprak bütünlüğünü değil garanti etmek, ruhi itibarıyla beter parçaladı. Artık Irak hukuken, siyaseten parçalanmış olmasa dahi, fiilen parçalanmış vaziyette!
Irak anayasasının hukuki geçerliliği tartışılamaz olsa bile meşruiyeti Irak’tabölgeden bölgeye fark gösteriyor.
* * *
‘Kürdistan Bölgesel Hükümeti’ kuruldu; ama Kürtler şimdi şu soruyu sormak zorundalar:
‘ABD bölgede sonsuza dek kalmayacak. Kürdistan; Sünniler, Şiiler ve Türkler arasında sıkışıp kalacak. O halde kimi kime tercih etmek gerekir?’
Türkiye de kendi çıkarları açısından bu soruya bir cevap üretmek zorunda.
Yukarıdaki soruya Türkiye açısından verilmesi gereken cevabı enine boyuna irdeleyeceğim!