KIZILCAHAMAM’da 18. Milli Eğitim Şûrası sessiz sakin yapılıyor. Anlaşılan dostlar birbirini ağırlıyor.
10 yıldır davet edilen Abbas Güçlü bile Şûra’ya çağrılmamış. Gelen haberlere göre temel eğitim konuşuluyor, kesintisiz eğitime son vermek için karar alınmaya çalışılıyormuş. Dilerim, neden 8 yıllık kesintisiz eğitime son verileceği gerekçeleri ile millete doğru anlatılır. Zira, bence böyle bir karar alınırsa doğru olur ama siyasi sonuçları da göze alınmak zorundadır. Ben bugün hayatını eğitime adamış Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti ve Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği (TÖDER) Başkanı Enver Yücel’in bir mektubunu yayınlamak istiyorum. * * * “16-22 Ekim tarihleri arasında, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan üst düzey yöneticiler ile TÖDER Yönetim Kurulu, ABD’de bir eğitim gezisinde bir araya geldi. Bu eğitim gezisinde, Amerika’nın önde gelen üniversitelerinden New York Üniversitesi (NYÜ) ve Columbia Üniversitesi’nin Eğitim Fakülteleri, American Institutes for Research-AIR (Amerikan Araştırma Enstitüsü), Educational Testing Services-ETS (Eğitici Ölçme Değerlendirme Hizmetleri), Blue Ribbon Schools of Excellence, Inc. (Eğitimde Mükemmellik Ödülü Merkezi) ve Fen-Teknoloji odaklı okullar ile birlikte üst düzey Amerikalı bürokrat ve özel sektör ziyaretlerine yer verildi. Bu bir haftalık gezi sırasında, sınavların güvenliği ile içeriği üzerine epey yoğunlaşıldı. Tüm dünyaya sınav uygulayan kurumların sınav güvenliğini nasıl sağladıkları ve gelişen teknoloji ile elimizdeki imkânlar devlet mensuplarına ve biz özel sektör temsilcilerine bir bir anlatıldı. Sınavların nasıl ve kimler tarafından hazırlandığı konuşuldu; açık uçlu sorular ile öğrencilerin neyi bilmediklerinden öte hangi metotlarla öğrendikleri ve bilginin en etkin şekilde nasıl ölçülebileceği tartışıldı. * * * ABD’de çok yaygın bir ölçme-değerlendirme kültürü bulunmakta. Bu, aslında şu demek: Eğitim, devlet tarafından topluma verilen bir hizmet ise bu hizmetin kalitesini kim ve nasıl ölçüyor? Türkiye’de eğitime ayrılan bütçeyi ele aldığımızda, harcanan paranın karşılığı alınabiliyor mu? Sonuç olarak, ulusal bir eğitim karnesi nasıl oluşturulur? Dünyanın birçok yerinde bu sorulara cevap bağımsız kurumların yaptıkları araştırmalar tarafından verilerek bu hizmetin “hesabı soruluyor”. Mesela, Türkiye’de yapılan testlerde sadece öğrencinin başarısı ölçülürken, ABD’de öğretmenlerin, okulların hatta eyaletlerin bile performansları ölçülüyor. Türkiye’de gelişmenin sürdürülebilir olmasının eğitim seviyesinin yükseltilmesi ile sağlanacağını artık herkes kabul ediyor... Bu doğrultuda, ülkemizde, eğitimin her geçen gün sivil inisiyatifler tarafından değerlendirilip yönetilmesi ve bunların bağımsız eğitim mekanizmaları oluşturması ayrıca memnuniyet verici bir gelişme. Enver Yücel/TÖDER Başkanı” * * * Türkiye’de eğitimin kalitesinin ölçülmesi için gayrete girilmesi, başarı ölçülürken sadece öğrenci başarısı ile yetinilmemesi, öğretmenlerin, okulların, hatta illerin başarı seviyelerinin de ölçülmesi, bunun için de sivil inisiyatife önderlik tanınması eğitim sistemimize büyük katkı sağlayacaktır.