BEN bir mübadilim! Yunanistan’ın Kavala İli, Drama İlçesi, Sarışaban Nahiyesi, Kurudere Köyü’ndenim.
Babam orada doğmuş, anam ise Samsun’da. Ama onun ailesi de aynı köydenmiş.
Ailemin ‘oralarda’ doğan son üyesi geçen sene 95 yaşında Samsun’da vefat etti.
Artık, oralarda doğmuş aile ferdimiz yok.
Ama yine de ben hiç görmediğim, hiç gitmediğim ‘o’ yere aidim!
Hiç gitmediğim, hiç görmediğim o yere ait olmaktan da büyük gurur duyuyorum.
* * *
Geçen hafta Samsun Mübadil Derneği’nin davetlisi olarak ailemin 1923-24’te Yunanistan’dan göç ettiği Samsun’da aynı geçmişi paylaşan mübadil kardeşlerimle kucaklaşma, dertleşme, sohbet etme imkánını buldum.
Derneğin Başkanı Akın Üner ve bu davetin gerçekleşmesini sağlayan Aşağıçinik Belediye Başkanı Halil İnci başta olmak üzere tüm mübadil dostlarım beni bağırlarına bastılar.
Aşağıçinik’e yerleşik köylülerimingösterdiği misafirperverliği artık ömrüm boyunca unutamam. Yediğim Rumeli yemeklerinin tadını artık damağımdan silemem.
‘Hemşerim’ Mustafa Kemal Atatürk’ün Aşağıçiniklilere mübadele yıllarında verdiği ve 80 yıldır onun hatırasına göz nuru gibi korunan evin önünde çektirdiğim fotoğrafın bana yüklediği ödevi artık zihnimden koparamam.
* * *
Anayurdu bırakıp atayurda sığınanların kucaklaşmasında ortak payda; ortak bir geleneği, ortak bir yalnızlığı, ortak bir kaderi paylaşmaktır.
Ortak payda, Rumeli’den getirdiği ve sapasağlam ayakta duran gelenek, görenekle gurur duymaktır.
Ortak payda, çulunu satarak evladını okutma ısrarıdır. Eğitime duyulan saygıdır.
Ortak payda, inancına sıkı sıkı sarılırken yüce dinini siyasetin ağına düşürenlere duyulan öfkedir.
Nihayet ortak payda, ‘hemşerisinin cumhuriyeti kurması’ nedeniyle övünmektir.
* * *
Genç başkan Akın Üner’in etrafında toplanan orta yaşlı mübadiller, başkanlarıyla, Rumelili (Avrupalı) olanların sahip olabileceği bir olgunluk seviyesiyle mutlu oluyorlar.
Geleceğin önemli siyasetçisi olacağı kesin Belediye Başkanı Halil İnci, insanlara verdiği sıcak mesajlarla herkesi kucaklamayı beceren bir yapıya sahip.
Bir mübadil olarak böyle gençlere sahip olduğumuz için büyük gurur duydum.
* * *
Alt kimlik-üst kimlik tartışmalarının ortasına düşen; Başbakan’ıyla, aydınıyla çok hassas bir konunun kepaze edildiği bir ortamda yaptığım bu ziyaret bana farklı bir bakış açısı da verdi.
Aşağıçinik’te sokakta koşuşturan mübadil kızanları seyrederken garip duygular yaşadım. Sarı kafalı, renkli gözlü kızanlar, kavruk normal yurdum insanından çok farklı bir görünüm çiziyorlardı. Ama, hepsi Türk’tüler. Neden? Sadece öyle hissettikleri için. Onlar alt-üst kimlik kavramlarını bilmiyorlardı dahi!
Samsun’da mübadil akrabalarım, dostlarım, köylülerimle kucaklaşırken tek bir duygum vardı:
Ben Rumeli asıllı bir Türk’üm!
Kimse; ama kimse bu duyguyu benden koparıp atamaz!