DENİZ Baykal’ı geçen hafta TV’de dinlerken önce "Acaba söylenenleri yanlış mı anlıyorum!" diyerek tüm dikkatimi televizyona verdim.
Sonra da, herhalde liberallerin bir kısmı AKP’li olunca Deniz Baykal liberal kanatta doğan boşluğu doldurmaya çalışıyor, diye düşündüm!
Şaka bir yana, Deniz Baykal’ın geçen hafta "Irak meselesi"ne getirdiği çözüm önerileri çok ama çok önemlidir ve hükümet için hemen üzerine atlanması gereken bir pakettir.
Baykal’ın önerileri herkes gibi beni de şaşırtmıştır, zira liberal ve sıcak önerilerin şahin bir partiden gelmesi çok ilginçtir.
Harekáta soğuk bakan ve Kuzey Irak’ta "kar politikası" uygulayan iktidar için de rahatlatıcı olduğu kadar yol göstericidir.
Hükümet harekátı soğutmak için elinden geleni yapmaktadır ama Kuzey Irak’a nasıl bir yaklaşım göstereceği de meçhuldür. Zira, ne yapması gerektiğini kendisi de bilmemektedir. Hele hele, Cemil Çiçek’in ekonomik ambargonun sadece Barzani’nin ticaretine engel olacağını söylemesi Kuzey Irak ile kurulmuş tek doğru işleyen mekanizmaya, ekonomik ilişkilere büyük darbe vurmuştur.
Hükümet Kuzey Irak ile ilişkilerde kendi ayağına kurşunsıkmıştı.
Şimdi CHP lideri bu açılımı ile hükümetin üzerinden büyük bir yükü kaldırıyor.
* * *
Her şeyin üzerinde Deniz Baykal’ın önerileri doğrudur, uzun vadeli neticeler vermeye açıktır, ayrıca insani özellikleri nedeni ile dünyada Türkiye’ye olumlu bir imaj getirecektir.
Benim açımdan önerilerin en büyük özelliği Türkiye’ye Ortadoğu’da kucaklayıcı bir emperyal rol/ağabeylik biçmesidir.
* * *
Baykal haklıdır, eğer TürkiyeIrak’ta her türlü etnik gruptan gence yüksek eğitim olanağı sağlarsa bu gençlere sadece birer meslek kazandırmış olmaz, onları evrensel değerler ile mecz edebilir ve en önemlisi kendisine binlerce elçi kazanabilir.
Hatırlayın, hepimiz geriye baktığımızda en mutlu günlerimizi okul günlerinde buluruz. Dimağlarının her gördüğünü yuttuğu ve beynine nakşettiği bir dönemde Türkiye’de yetişecek gençler ileride Kuzey’i ile Güney’i ile Irak’ta etkin görevlere geldiklerinde içleri Türkiye sevgisi ile dolu olacak, Türkiye’deki arkadaşları ile yakın ilişkide bulunacaklardır.
FethullahGülen okullarının benim indimde en büyük özelliği işte bu pozitif ilişkiyi Türkiye’de herkesten önce görmüş olmaları ve dünyanın her bir yerinde bıkmadan üşenmeden binlerce Türkiye elçisi yetiştirmeleridir.
* * *
Deniz Baykal’ın önerileri arasında dikkatimi çeken ikinci teklif Türkiye kaynaklı TV yayınlarının tüm bölgede yaygınlaştırılmasıdır.
ABD’nin en büyük ihracat kalemlerinden birisi Hollywood sinemasıdır. Ancak, bu kalem sadece bir gelir kaynağı değil aynı zamanda ABD’nin emperyal değerlerinin en önemli taşıyıcısıdır. Global dünyada değerlerin, modanın, zevk ve beğenilerin, hayal ve özentilerin neredeyse hep ABD kaynaklı olmasında en büyük etken Hollywood sinemasıdır.
Türkiye büyük bir seferberliğe girişip tüm Ortadoğu coğrafyasını Türk televizyonlarını seyredebilecek teknik donanımla kaplamalıdır.
Ayrıca, yayınlar sadece Türkçe olmamalıdır. Türk filmleri, dizileri, eğlence programları ve önemle haberleri Kürtçe ve Arapça da yayınlanırsa Türkiye değerleri ile bezenecek insan sayısı mislisi ile katlanır. TV yayınları sadece Türkçe öğrenimini teşvik etmemeli, Türkiye’nin özenilecek farkını bölgedeki tüm nüfusun dikkat ve bilgisine sunmalıdır.