Başbakan’ın Kürt politikası: Ne olduğunu anlayan varsa beri gelsin!

DÜNKÜ yazımda sordum: ‘Apo’nun ‘demokratik cumhuriyet’ ile neyi kastettiği açık! Başbakan neyi kastediyor? Hükümetin ‘Türkiye sınırları içinde Kürt politikası’ nedir?

Korkarım, zihinlerde bunun açık bir tarifi yok!’

Muhakkak, Başbakan, Apo’nun şu sözlerinden de çok rahatsız olmuştur; ama maalesef Apo haklıdır:

‘...Başbakan’ın açıklamalarını olumlu buluyorum. Başbakan’ın kullandığı kavramları daha önce ben kullanmıştım, bu kavramlar bana aittir.’

Başbakan, ‘Kürt politikası’nı bilmem kaçıncı defa açıklıyor ve diyor ki:

‘Türkiye’deki Kürt kökenli vatandaşların sorunu, Türk kökenli vatandaşlar kadardır. Hiçbir sıkıntıları yoktur.’

Buyurun, şimdi de bu açıklamaya alışın!

Başbakan hızını alamıyor ve ‘alt kimlik-üst kimlik’ tartışmalarına yine bilmem kaçıncı defa yeni bir açılım getiriyor:

‘...Bizde etnik unsurlar, nüfusun yüzde 99’unun Müslüman olması nedeniyle din bağı ile bağlıdır. Etnik bağlar eski Yugoslavya’daki Boşnak, Hırvat ve Sırplardan farklıdır. Onlar, birbirlerine kız alıp vermişlerdir; fakat savaş başlayınca boşananlar olmuştur.’

Toparlarsak; bütün bu açılımlar Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a aittir:

‘Kürt meselesi yoktur!’

‘Kürt meselesi vardır!’

‘Sorunu demokratik cumhuriyet (iki milletli tek cumhuriyet) ile çözeceğiz!’

‘Tek millet, tek bayrak, tek devlet!’

‘Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı üst kimliktir!’

‘Bizde etnik unsurlar (alt kimlik) din bağı (üst kimlik) ile bağlıdır!’

Başbakan’ın ‘Hükümetin Türkiye sınırları içinde Kürt politikası nedir?’ sorusuna verilecek hiçbir ciddi cevabı yok.

Bu konuda kendisiyle devamlı çelişiyor.

Başbakan, ‘Kürt meselesi’nde bir uçta ‘PKK görüşleri’ ile diğer uçta ‘ulusalcı görüşler’ arasında yalpalamaktadır.

Başbakan en son ‘din’ kalesine sığınınca bu kez de ‘ulus devlet’ kavramını ister ‘üniter devlet’e sarılın, ister ‘federe devlet’e, toptan yıkmıştır.

19.-20. yüzyılın kazanımlarının bile ardına düşerek, 16.-17. yüzyıl kavramının ardına sığınmıştır: Ümmetçilik!

Başbakan; Müslüman Ortadoğu devletlerinin nasıl paramparça olduğunu, en son Müslüman Irak’ın ne hale geldiğini unutmuşa benziyor.

Kendi tabiriyle ‘Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı’ olan gayrimüslim veya dinsiz vatandaşlarının da yine kendi tabiriyle ‘üst kimlik alanını’ yok ediyor.

Daha önce ‘Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olanlara ne denir?’ diye soruyordum. Şimdi soru hepten içinden çıkılmaz hale geliyor:

‘Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı gayrimüslim insanlara ne denir?’ Onlara hangi hukuk uygulanacak?

* * *

Ben Başbakan’ın ülkenin bağrına oturan meselelerde devamlı çelişen ve hiçbir analitik derinlik taşımayan açıklamalarından bıktım.

AKP milletvekilleri, sizler ne hissediyorsunuz?
Yazarın Tüm Yazıları