29 Mart seçimlerini şahsi kavgası haline getirdiği için bu seçimin mağlubunu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olarak ilan etmek hiç yanlış olmaz.
Geçim vatandaşı teğet geçmeyince seçim Başbakan’ı delip geçmiştir!
Dilerim, artık birileri Başbakan’a ekonomi bilimini ve gücünü öğretmeye başlar.
Başbakan 22 Temmuz’da aldığı % 46.58’lik desteği hovardaca harcadı, 29 Mart’ta genel seçimlerin yerel seçimlerde karşıtı olan İl Genel Meclisi’nde takriben % 39.0 oy alarak oylarını 7.58 puan geriletti ve % 16.2 oranında bir erozyona uğradı. Ben Adil Gür’ün muhteşem öngörüsüne dayanarak 26 Mart günü, AKP’nin yerel seçimlerde 6.78 puan gerileyeceğini ve % 14.55 gerileyeceğini yazmıştım. AKP’nin yalakaları da hop oturup hop kalkmışlardı.
Binlerce teşekkür Adil Gür!
* * *
Başbakan bu seçimi şahsi meselesi yapıp elinde, kucağında ne varsa seçim öncesi ortaya döktü.
Ancak öğrendi ki; ne erzak yardımları, ne valileri emir erine çeviren buzdolabı-çamaşır makinesi dağıtımları, ne sadaka geleneği, ne "van minut" naraları, ne "Gazze fatihi" ayakları, ne "Güneydoğu yatırımları", ne AB önünde "valla bu sefer ciddiyim" yeminleri, ne "Obama ve ben ruh ikiziyiz" replikleri, ne "Aydın Doğan’a efelenmeler", hatta ne "Ergenekon tartışmaları" ve de "TRT Şeş" açılımı Başbakan’ı kurtarmaya yetti.
Bir ufacık rakam, koskoca Başbakan’ı alt etti: % 13.6!
Cumhuriyet tarihinin rekor işsizlik seviyesi, Türk halkının ideolojik davranmak yerine gerçekçi davrandığını önce bana, sonra da Başbakan’a öğretti.
Otokrasi yolunda rap rap ilerleyen Başbakan, şimdi oturup yeniden hesap kuracaktır. Türk halkının her seferinde mağdur ayaklarına yatarak aldatılamayacağını öğrenecektir.
Zaman, Yeni Şafak, Star gibi gazetelerin halkın çanına ot tıkayan ekonomik krizi görmezden gelmeleri de başını yastık altına sokup kıçı ortada kalan veletlerin saklambaç oyununa benzemiştir.
* * *
Başbakan’ı önümüzdeki günler çok daha büyük zorluklar beklemektedir.
Kriz henüz dibi bulmadı. Dibi yıl ortasına doğru göreceğiz ve uzmanların görüşüne göre kriz dibe vurup yukarı dönmek (V harfiçizmek) yerine dipte (U harfi çizerek) uzun süre kalacaktır. Çok daha yüksek oranda ve uzun süreli yaşanacak bir işsizlik oranıyla baş etmek zorunda kalacağız.
Başbakan uyduruk hazırlanmış 2009 bütçesini revize etmek, hayali (+)%4 büyümeyi belki de (-)%4 olarak düzeltmek, 1 yıl için planlanıp 2 ayda gerçekleşen bütçe açığını fonlamak zorunda kalacaktır.
Bunun için de ya vergilere bindirmek ya da para basmak zorundadır.
Açıkçası, seçim mağduru Başbakan’ın elinde bu dönemde iki ucu da pisliğe bulaşmış bir değnek vardır. O da değneği ortasından tutmaktadır.
Seçim sonrası Başbakan, IMF ile de halvet olmak zorundadır. IMF hoyrat seçim harcamaları uğruna oyalandığını pekálá bilmektedir ve şimdi kıs kıs gülerek Başbakan’ın kucağına oturmasını bekleyecektir. Başbakan esas bu dönem "ümük sıkmanın" ne olduğunu öğrenecektir.
Bu seçim ardında IMF ne derse yapmak zorunda olan bir Başbakanımız olacaktır!
Ben bu dönemde hem Başbakan’ın, hem benim dostum olan ekonomist-liberal Mehmet Altan’ların, Eser Karakaş’ların köşelerinde ne gibi "gata kulliler" çevirerek Başbakan’a yardımcı olacaklarını merakla izleyeceğim.