Balyoz kimin elinde?

BAŞLIKTAKİ soruya hukuk cevap bulacak.

Böyle bir garabeti kimin akıl ettiğine artık mahkemeler karar verecek.

Haberin Devamı

 İddialara göre, Balyoz Hareketi Hükümet’i zor duruma düşürmek ve mümkünse sıkıyönetim ortamı yaratarak askerin siyasi alanda gücünü artırmak üzere planlanmış!

 Ben bugün, kronolojik açıdan, bazılarının da değindiği, iki tesadüfe parmak basacağım.

129 general ve subayın katıldığı ve Balyoz Planı’na temel oluşturan “seminer”in tarihi:

5-7 Mart 2003!

Ayrıca:

1) Ünlü tezkerenin tarihi, adı üzerinde, 1 Mart 2003!

2) Recep Tayyip Erdoğan’a Başbakanlık yolunu açan ünlü Siirt Seçimi’nin tarihi: 9 Mart 2003!

Balyoz Hareketi’nin planlandığı tarih ile ünlü “1 Mart Tezkeresi”nin tarihi ve Erdoğan’ın Başbakan olduğu tarih iç içe geçmiş vaziyette!

* * *

1) 1 Mart Tezkeresi TBMM’de kıl payı takıldı. Hatta “evet” oyları “hayır” oylarından fazla çıktığı için tezkere önce kabul edilmiş gibi ilan edildi, gereken çoğunluğun sağlanamadığı sonradan anlaşıldı. O gün itibari ile Başbakan olmayan Recep Tayyip Erdoğan AKP Genel Başkanı sıfatı ile tezkerenin TBMM’den geçmesi için grubunda büyük gayret gösterdi.

Haberin Devamı

Kaderin cilvesi, Erdoğan’ın iradesine rağmen reddedilen tezkere onu Ortadoğu halkının gözünde “kahraman” yaptı!

Tezkere karşısında TSK ise o tarihte suspustu. Halbuki, TBMM’de bir sürü milletvekili karar vermek için TSK’nın görüş beyan etmesini beklemişti. TSK’yı tavrını belirlemeye zorlamak için tezkerenin oylama tarihi değiştirilmiş ve 25 Şubat’ta yapılacak oylama 28 Şubat 2003’te gerçekleşen MGK toplantısı ardına alınmıştı (1 Mart).

Askerin susarak yanlış yaptığını Özkök de Büyükanıt de sonradan ima yolu ile de olsa kabul ettiler. TSK yakın müttefiki Pentagon’un güvenini tezkere lehine tavır belirleyememesi nedeni ile büyük oranda kayıp etti.

Eğer, TSK tezkerenin TBMM’den geçmesi için gayret sarf etseydi ve tezkere TBMM’de kabul edilseydi:

a) Erdoğan değil Ortadoğu’da kahraman olmak, kendi seçmeni önünde bile çok güç durumda kalabilirdi.

b) İddia edildiği gibi büyük sayıda şehit haberleri gelseydi, Erdoğan tamamen gözden düşerdi.

Haberin Devamı

c) Savaş ortamında, hali ile, komutanların etkinliği misli ile artardı.

* * *

2) Aynı tarihlerde Erdoğan, CHP’nin yardımı ile, yasaklı olmaktan kurtuldu. Erdoğan’ın şiir okuyarak mahkûm olduğu Siirt’te seçimler hâlâ tam olarak bilmediğimiz bir nedenle tekrar edildi (9 Mart 2003) ve Erdoğan önce milletvekili, sonra Başbakan oldu.

Erdoğan’a hakkını teslim etmek amacıyla “bir dizi olağanüstü” gelişmelerin yaşandığı bir süreçte TSK sesini hiç çıkarmadı. Hiçbir yönlendirme yapmaya kalkmadı. Bazılarının, Anayasa Mahkemesi’nin bile kararlarını TSK’nın baskısı altında aldığına inandığı ülkemizde, o tarihte Erdoğan’ın Başbakanlığı’na hiçbir itiraz sesi yükselmedi. Hatta “devlet partisi” ve “TSK’nın doğal müttefiki” CHP, Erdoğan’ın Başbakan olma sürecine yardımcı oldu.

Haberin Devamı

* * *

Benim kafama takılan soru şu:

Aynı tarihlerde Erdoğan’ı zor duruma sokmak veya taçlandırmamak için çok daha kolay yöntemler varken TSK içinde birileri; cami bombalamak, uçak düşürmek dahil, neden 5000 sayfalık bir zahmete başvurdular?

Yazarın Tüm Yazıları