HAFTA sonu Anavatan Kongresi’ni izledim. Üzerine ölü toprağı serpilmiş Anavatan’ın bu kez izdihama neden olan Kongre’de yaşadığı heyecan siyaset üzerine kafa yoranların üzerinde durması gereken bir konudur.
AKP yöneticileri de ister istemez bu konuda akıl yoracaklardır.
* * *
Kongrede Genel Başkan Erkan Mumcu’nun konuşmasını dikkatle izledim.
Benim bu konuşmadan edindiğim intiba şudur:
Erkan Mumcu sert ve tansiyonu yüksek muhalefete soyunuyor!
Deniz Baykal’ın yapması gereken görevi devralmak istiyor!
* * *
Konuşmasını dinlerken ister istemez eskilere gittim ve Süleyman Demirel’in ikisinde de eninde sonunda hedefi vurduğu Bülent Ecevit ve Turgut Özal’a karşı sert muhalefetini hatırladım.
Süleyman Demirel Bülent Ecevit’in sinir sisteminin çabuk yıprandığını kavramıştı ve demir gibi iradesi ile bir boksörün rakibinin açılan kaşına çalışması gibi yılmadan ve bıkmadan aynı noktaya sert ve ani darbeler vurarak Ecevit’i çileden çıkarmıştı.
Aynı Demirel bir tek kelime ile:
- Hanedan! iddiaları ile meydanlarda usanmadan bağırarak Özal’ı da yıkmıştı.
Sanırım şimdi aynı sert muhalefet politikasını Erkan Mumcu, Recep Tayyip Erdoğan’a karşı uygulayacak!
* * *
Mumcu konuşmasında Erdoğan’a ağır yüklendi.
Başbakan hakkında kapalı kapılar ardında konuşulan ama ortalık yerlere dökülmemiş bazı iddiaları açık ve seçik gündeme getirdi.
Recep Tayyip Erdoğan’ı ‘çapsız’, ‘bilgisiz’, ‘vizyonsuz’ bir insan olarak tarif etti!
Yakın tanıdığı rakibini ‘cehaletle’ suçladı!
‘Düğmeye basma’ masalını dünyayı kavrayamayan insanların tipik paranoyası olarak takdim etti.
Eminim bu sıfatların Başbakan’a uyup uymadığı artık daha açık tartışılacaktır.
Erkan Mumcu AKP iktidarını, aynen AKP’nin eski iktidarlar için yaptığı gibi ‘yolsuzlukla’ da suçladı.
Milletvekili transferleri ile doğan AKP’nin bu dönemde de CHP’den yaptığı transferlerle mevsimi açtığını vurguladı!
Üstüne üstlük, Ankara’da teker teker tarif edilen ‘rüşvet ihaleleri’ni gündeme getirdi!
* * *
Devamlı vurguladığım bir saptamam var:
Demokrasinin olmazsa olmaz şartı ‘denetleme ve dengeleme’ prensibi 3 Kasım’dan beri yeterince işlemiyor.
Ülkenin nabzını tutan bir muhalefet yok!
Bu durum iktidarı da vurdumduymaz hale getiriyor.
Eğer Erkan Mumcu liderliğinde Anavatan; çizeceği tutarlı ve anlamlı bir vizyon çerçevesinde sert muhalefet yapacak ise bu ülkenin yararınadır!
Vizyonlu muhalefet hem AKP iktidarının kendine çekidüzenvermesini sağlar, hem de Erkan Mumcu’yu lider yapar!