Alaturka düşünmek (1)

KÜLTÜRLERİN düşünce üretme/kanaat edinme sistematiği farklı. Bizim de içinde olduğumuz Doğu kültürü, teolojik anlamda inanır olmayanların bile, genellikle imana dayanarak kanaat oluşturduğu bir kültür. Batı’da ise, özellikle Anglosakson kültür, bilgi ve o bilgiye dayanan gerekçeler ışığında kanaat oluşturuyor.

Dolayısı ile kanaatler bilgi ve somut gerekçelerle savunuluyor.
Bizde ise, tam tersine iman ile kanaat oluşturan kişi kanaatini sadece beyan etmenin onu savunmak için yeterli olduğunu düşünüyor. Bilgi ve gerekçe o kadar önemli değil. Kanaati sorgulandığında da imanı sorgulanmış gibi alınganlık gösteriyor.
Bugün ve yarın ne demek istediğimi örneklerle anlatmaya çalışacağım.
* * *
Bugün Cengiz Çandar’ın bir yazısından örnek veriyorunm.
Cengiz Çandar Balyoz Davası çerçevesinde Prof. Dr. Dani Rodrik’in hakkındaki iddialarını (Devrim Sevimay ile Milliyet’te yaptığı söyleşiden: 19-20 Nisan 2010.) yanıtlamamayı tercih etti ama çok kızdığı Gareth Jenkins aleyhine kanaat beyan etmeyi çok seviyor.
Cengiz Çandar 30 Nisan 2010 günü Radikal’de şöyle yazdı:
“...‘Akil Adamlar’ diye tanınan ‘Bağımsız Türkiye Komisyonu’nun üç üyesi, bir süre önce Deniz Baykal ile görüşüyorlar... Başta 2008 Nobel Barış Ödülü’nün sahibi, eski Finlandiya Cumhurbaşkanı, uluslararası saygınlığı tartışılmaz, deneyimli devlet adamı Marti Ahtisaari... Görüşmede Ergenekon konusu açılıyor. Deniz Baykal, İngiliz gazeteci Gareth Jenkins’in İngilizce raporunu ‘Bağımsız Türkiye Komisyonu’na iletiyor... Raporu okuyan Marti Ahtisaari’nin yakın çevresine yaptığı değerlendirme iki İngilizce sözcükle özetleniyor: ‘Whitewashing military’? Yani, ‘askeri temize çıkarma’ belgesi. Ergenekon’u karartma ve sulandırma lobisinin mal bulmuş Mağribi gibi sarıldığı Gareth Jenkins’in çalışmasının, son yıllarda Avrupa’da Türkiye için en etkili çalışmayı yürütmüş olan uluslararası şahsiyetlerin başında gelen Marti Ahtisaari nezdindeki izlenimi bu: ‘askeri temize çıkartmak’...”
* * *
1) Cengiz Çandar’ın Gareth Jenkins’in raporu hakkındaki kanaatinin olumsuz olduğunu biliyoruz. Ama, Çandar’ın raporu hangi somut gerekçelerle beğenmediğini veya rapordaki hangi gerekçeleri yalanladığını halen bilmiyoruz.
2) Ahtisaari “Jenkins Raporu” hakkındaki kanaatini “yakın çevresi”ne söylemiş, yakın çevresi de Cengiz Çandar’a söylemiş. O da bize söylüyor.
3) Ahtisaari yakın çevresine hangi gerekçelerle rapor hakkında “askeri temize çıkarma” gayreti taşıyor diye kanaat beyan etmiş, Cengiz Çandar yazmadığı için biz bilmiyoruz.
4) Çandar “2008 Nobel Barış Ödülü’nün sahibi, eski Finlandiya Cumhurbaşkanı, uluslararası saygınlığı tartışılmaz, deneyimli devlet adamı” olduğu için Marti Ahtisaari’nin kanaatine doğrudan iman etmemizi istiyor.
5) Zaten Gareth Jenkins’in çalışmasının “Ergenekon’u karartma ve sulandırma lobisinin mal bulmuş Mağribi gibi sarıldığı” bir rapor olduğu kendinden menkul. Ahtisaari’nin kanaati ise bu imanı güçlendirmeli.
* * *
Kanaat oluştururken bilgi ve somut gerekçenin önemini benden iyi bilen Marti Ahtisaari’ye ben yine de sormadan edemiyorum:
Gareth Jenkins hakkında “askeri temize çıkarma” gayreti içinde olduğuna dair ağır ve önemli bir ithamı içeren kanaatinizi hangi somut gerekçelere dayandırdınız? Raporda hangi bölümler bu kanaatinizi destekliyor?
(Yarın diğer örneklerle devam edeceğim.)
Yazarın Tüm Yazıları