Paylaş
Polis sadece faşist veya otokrat yönetimlerde rejimin teminatıdır. Demokratik rejimlerde polis iç güvenliğin temini açısından kanunların uygulanmasını temin eden bir kurumdur. Bu ulvi bir görevdir ama demokrasi çok dişli bir çark olduğu için, tek başına hiçbir dişli çarkı çalıştıramayacağı gibi, hiç kimse veya hiçbir kurum demokratik rejimin tek başına teminatı olamaz.
Bu notu neden yazdım. Bu tartışma kiminle kimin çatıştığını açığa çıkarıyor da ondan!
“Polis rejimin teminatı” diyen köşe yazarları aynı anda illa ki “Asker rejimin teminatı değildir” demek ihtiyacını hissediyorlar!
Bir hadise var TSK ile Emniyet/Adalet arasında!
Ne olur, kimse bunu bana demokrasi mücadelesi diye yutturmasın!
* * *
İki gündür yazıyorum, ABD, Türkiye’de müttefik değiştiriyor, kıyamet de bundan kopuyor.
Emniyet ve Adalet teşkilatlarında etkin olduğu genel kabul gören Fethullah Gülen Hareketi 2003’ten beri ABD’nin Kuzey Irak politikasında önemli bir rol oynuyordu. Ancak, 29 Mart seçimlerinde AKP’nin Güneydoğu’da Gülen Hareketi’nin tüm desteğine rağmen yaşadığı yenilgiden sonra Obama Türkiye’de onu Irak bataklığından çıkaracak başka bir müttefik aramaya başladı.
Dün yazmıştım, “malum belge” işini gördü, artık tedavülden kalkacak diye!
Gazetelere göre, Sivil Savcılık Dursun Çiçek’i “malum belge” nedeni ile değil, “Ergenekon terör örgütü”ne üye olmak iddiası ile tutukladı!
Bakalım, “malum belge”den bir daha ne zaman dem vurulacak?
* * *
AKP yol ayrımında!
2003’ten beri ama özellikle 22 Temmuz’dan sonra Fethullah Gülen Hareketi ile Erdoğan eski yılların husumetini bir kenara itmiş ve ittifak kurmuş vaziyette.
Emniyet Teşkilatı ve Adalet mekanizmasına “Gülenciler”in yerleştiği inancı yaygın. Ben şahsen Fethullah Gülen ve yakın çevresinin bu kadrolaşmayı ne kadar denetleyebildiğinden şüpheliyim.
Büyük çapta yurtdışında şekillendirildiğine inandığım orijinal “Ergenekon Dosyası” (Bkz: Tuncay Güney’in çuval çuval belgeleri) AKP ile Gülen sempatizanı veya o posta bürünmüş kişileri daha da yaklaştırdı.
Ancak şimdi AKP; Cumhurbaşkanı’nın deyimi ile “tarihi fırsat”ı yakalayıp hem Güneydoğu’da, hem de Kuzey Irak’ta TSK ile işbirliği yapabilecek mi? Bu işbirliği için TSK, Hükümet’in Gülen’den uzaklaşmasını istiyor.
AKP, 2003’ten sonra kadim dost haline gelen çok güçlü bir Hareket’ten vazgeçip, onun adeta alternatifi haline sokulan TSK ile işbirliği yapabilecek mi?
Bence soru bu!
* * *
AKP Obama’yı Ermenistan konusunda hayal kırıklığına uğrattı, üstelik Azerbaycan’ı ürkütüp Azerileri Rusya’ya itti. Azerbaycan, Yukarı Karabağ sorununun çözümü karşılığı doğalgazını Rusya’ya satıp Nabucco Projesi’ni öldürmek üzere. İsrail de artık Türkiye’yi arabulucu olarak istemiyor. ABD’li World Public Opinion Şirketi’nin yaptığı saha araştırmasına göre “One minute” ile Ortadoğu’da parlayan Erdoğan popülaritesi “mayın yasası” ile yerle bir oluyor. Yani ABD’nin çıkarları açısından AKP verimli değil.
AKP Kuzey Irak’ta da ABD’ye yardımcı olamazsa yandı bitti keten helva!
AKP gerçekten yol ayrımında! Hem içeride, hem ABD nezdinde!
Paylaş