AKP’nin referandum taktiği

GEÇEN hafta yargıyı yürütmeye bağlamaya yönelik girişimlerin sadece ve sadece iktidarın “sivil vesayet” arzusunu perçinleyeceğini, zaten bir sürü neden arasında “hâkim ve savcıların nasıl seçileceği”ne dair teknik ve felsefi bir konunun referandumla oylanamayacağını yazdım.

Haberin Devamı

Üstelik, çoğunluğun dediğine cevaz veren referandumların azınlığın baki haklarını iğfal etmesi de mümkün. (Örnek, İsviçre’de yapılan “minare referandumu”.)

Bütün bunlara rağmen iktidar referanduma pupa yelken açıyor! Neden?


Üstelik, kazanıp kazanamayacağı belli olmayan bir referanduma Adalet ve Kalkınma Partisi neden girişiyor?


Bu soruya kafayı taktım. Belirttiğim mahzurları dışında, A&G’nin sahibi Adil Gür’ün de belirttiği gibi (Milliyet-08.03.10), olası bir referandumda iktidarın
Anayasa değişikliği önerilerine halkın “hayır” deme ihtimali % 50!

* * *


İktidar neden riskli ve sorunlu bir referanduma soyunuyor?


Bence cevabı iktidarın seçim stratejisinde!


Ekonomik kriz
nedeniyle oyları son dönemde erozyona (% 32-35) uğrayan iktidar kendisine her zaman oy kazandıran mağduriyeti arıyor!

Haberin Devamı


Taktik, TBMM’den referanduma yönelik bir karar çıkarmak ama referanduma gitmeden önce CHP’nin Anayasa değişikliklerini Anayasa Mahkemesi’ne taşımasını temin etmektir.


İktidar, Anayasa Mahkemesi, HSYK, Yargıtay vb. gibi hukuk kurumlarına yeni üye seçimine TBMM’nin (iktidarın) katkıda bulunmasına yönelik bir Anayasa değişikliği yaparsa bu değişikliğin yargının yürütme önünde bağımsızlığını zedeleyeceği açıktır.

* * *


Örneğin CHP, değişikliklerin mahkemelerin bağımsızlığını tarif eden Anayasa’nın 138. maddesine ters düştüğünü iddia edebilir.


138. maddede
yer alan “Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasa’ya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz” ibareleri “yargı reformu”na yönelik Anayasa değişikliklerinin iptaline neden olabilir.


* * *


Anayasa Mahkemesi
iptal kararı aldığı andan itibaren iktidar yaygarayı basacaktır.


Zaten “türban yasağı”, “367” türü kararları ile tepkileri çekmiş Anayasa Mahkemesi iktidarın yana yakıla “Bize iş yaptırmıyorlar” diyerek karşı çıktığı HSYK, Yargıtay, Danıştay gibi kurumlara sahip çıkmakla suçlanacaktır.

Haberin Devamı


Zihinlerde “CHP-Asker-Yargı koalisyonu” tekrar kışkırtılacaktır!


Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı erken yapılacak bir seçimde tekrar “27 Nisan etkisi” yaratabilir!


Genel seçimde ekonomik krizin yaratabileceği olumsuz etkiler asgariye indirilir!

 

* * *


Bence yukarıdaki senaryonun olasılık şansı kabaca % 50!


Yok, CHP Anayasa Mahkemesi’ne iptal davası açmaz ise, “evet” ve “hayır” oyları şu an itibari ile eşit şansa sahip.


O halde, iktidar, her türlü ihtimal ele alındığında kazanma ihtimali yüksek bir oyun oynamaya yelteniyor.


CHP
’nin “yargı refomu”nu Mahkeme’ye götürme ihtimali (mahkeme değişiklikleri reddedecektir) kabaca % 50, eğer referandum yapılırsa iktidarın kazanma ihtimali ise % 25’tir! (% 50’nin % 50’si!)

Haberin Devamı


İktidar “yargı refomu”na soyunurken % 75 avantajlı olduğu bir oyunu oynuyor!  

Yazarın Tüm Yazıları