BUGÜN aldığım bazı notları ve notlarla ilgili bazı soruları sizlerle paylaşıyorum.
* * *
AKP’nin kapatılması davasına tepki veren AB temsilcileri ve Türkiye ile ilgili raporlar yazan bazı Batılı kuruluşlar, AKP’nin kapatılmasına haklı ve demokrasi adına sert tepkiler verirken hemen hiçbiri AKP’nin Türkiye’yi muhafazakárlaştırma projesi ile ilgili tek bir kelime sarf etmiyor.
Batılı dostlar, "Demokrat Türkiye" muhafazakár bir dayatma ile karşı karşıya kalırsa nasıl tavır alacaklarına dair neden hiç ipucu vermiyorlar?
Aynı Batılı kaynaklar, Alevilerin gasp edilen hakları, 3 yıldır değişmeyen 301, bir türlü çözülemeyen Hrant Dink cinayeti, Malatya katliamı, Trabzon cinayetleri vb. konusunda son dönemde tamamen suspus olmuş durumdalar.
Aynı demokrasi áşığı Batılı dostlar, AKP iktidarda kalsın da olsun varsın Türkiye’de demokrasi eksik işlesin düşüncesindeler mi?
* * *
AB prosedür hatası yaptığı için Adalet Divanı, AB’nin PKK’yı "terör örgütleri" listesinden çıkarmasını istedi. AB yetkilileri ise "değişen bir şey yok!" dediler.
AB, çok önemli ve hassas bir konuda basit bir prosedür hatası yapacak kadar çapsız insanlar tarafından mı yönetiliyor, yoksa Türkiye’ye dolaylı yoldan "PKK ile masaya otur" mu deniyor?
* * *
Başbakan, İsveç’te "301 haftaya değişecek" deyiveriyor. Son 3 yıldır Başbakan ve ilgili bakanlar, 30 küsur kere aynı sözü söylediler. Daha gerçekçi bir bakan ise "301’in değişmesi için tabandan bir talep yok" demişti.
Acaba Başbakan’a İsveç’te, "Tamam biz sana sahip çıkıyoruz ama sen de biraz demokratlık yap" mı dendi?
AKP Genel Başkanvekili Dengir Mir Mehmet Fırat, "Parti kapatmayı zorlaştıran Anayasa değişikliğini hiçbir zaman düşünmedik" mealli sözler etti.
Medya toptan mı yalancı, yoksa AKP’nin çark etmesi için bilmediğimiz gelişmeler mi var?
* * *
ABD’den 5 Kasım’da, Türk yetkililerine göre, karşılığında hiçbir şey vermeden PKK ile ilgili anında istihbarat yardımı aldık. Önce hava, sonra da kara harekátı yaptık. ABD kara harekátına çok kızdı. Biz de ABD’nin tepkilerinden bağımsız bir şekilde kara harekátına son verdiğimizi dünyaya, "yesen de yemesen de!" metoduyla ilan ettik.
ABD anında istihbarat vermeye devam ediyor mu, etmiyor mu?
ABD şimdi bizden Afganistan’a muharip asker göndermemizi istiyor, biz de "olmaz!" diyoruz.
ABD bu kararımızı egemen bir ülkenin bağımsız kararı olarak mı kabul ediyor, yoksa "istihbarat alırken iyiydi, ben de bunu bir kenara not ederim" diyerek mi karşılıyor.
Anında istihbaratın ardından bir tek Talabani’yi misafir ettik, Kuzey Irak’la ilgili tek bir adım atmadık.
ABD bu durumu TSK’ya mı, yoksa hükümete mi mal ediyor?
* * *
AKP kapanırsa ve Erdoğan yasaklanırsa AKP’lileryeni bir partiyle veya bağımsız olarak devam edecek, Erdoğan da bağımsız olarak yeniden seçilip, kurulacak yeni hükümetin yine başına geçecekmiş.
Bu masalı yazanlar yazdıkları masala sahiden inanıyorlar mı, yoksa kan kusup kızılcık şerbeti içtim deme psikolojisi içindeler mi?