Paylaş
Açmadan solan gül sonunda insanlara seviyesizce birbirine saldırma güdüsü bile aşıladı ama bugüne dek onu ne gören oldu, ne de hakkında dedikodu niyetine iki sözcük duyan!
Koskoca Kürt(çü) aydınlar(ı) Başbakan TBMM’de “açılım” üzerine konuşurken hüngür hüngür ağladılar ama döktükleri gözyaşları nihayetinde sevinç değil, hüsran getirdi. Yaşlı amcalar “Bu da aldattı!” diyerek makûs talihimizin ortak güftesi “Yok aslında birbirimizden farkımız” sözlerini terennüm ettiler.
* * *
Salı günkü yazımda Hükümetin temel konularda katiyen tutarlı politikalar geliştirmeden tutarlı politikaları varmış gibi davranmasında “cukka liberallerin” oynadığı mümtaz rolden bahsettim. Yargımı dile getirdim:
“Hükümet ‘Türk aydını’nın kaç paralık aydın olduğunu doğru çözmüştür!”
O yazıda, Hükümet’in politikalarına yakın duran yandaş bir gazeteci olan Hüsnü Mahalli’nin yalaka gazetecilerin bitmez tükenmez maddi hırslarından, muhaliflerden bin beter, nasıl yakındığını da anlattım. (Akşam-17 Nisan 2010)
* * *
Yalaka gazeteciliğe son dönem en iyi örnek, içinde ne olduğuna zerre kadar kafa yormadan, “Kürt Açılımı”nı “Bana ne, bana ne anneler ağlasın mı yani!” teranesi ile geçen marttan beri savunan köşe yazarlarıdır.
“Yahu ne var bu Açılım’ın içinde?” diye sorduğunuzda “Açılım Hükümet’in elinde içi boş bir çuvaldır, içini biz dolduracağız” diyecek kadar zırvalayanlar bile olmuştur ama güneş balçıkla sıvanamayacağı için aralarındaki TMSF emeklileri bile muhayyel “Kürt ve Türk faşistleri” suçladıktan sonra eninde sonunda “açılımın fos çıktığı”nı kabul etmek zorunda kalmışlardır.
* * *
Kürt Açılımı’nın propagandasını yürüten “cukka liberaller” yalakalığın dik âlâsını her dönem içinde barındıran basın tarihimizde özel bir sayfanın kendilerine ayrılması için büyük gayret sarf ettiler.
Olmayanı var göstermek çok zordur. Büyük hüner ister. Dilerim, bu uğurda yaptıkları “avukatlığı” yüksek baremden tarifelendirmeyi unutmamışlardır.
Ama, aylardır açılım ile yatıp açılımla kalkan Türkiye’de 27 maddelik “Anayasa değişikliği”ne ilaç niyetine “Kürt meselesi” ile ilgili bir ufacık cümle bile koyacak yüreği olmayanlar sonunda “cukka liberaller”i de rezil ettiler.
İşin komiği, bu köşede ben “Eğer amaç silahları susturmaksa, eline silahı alanı muhatap alacaksın!” diye haykırırken “Aman Hükümet’e bir zeval gelmesin” diyerek “en hasso liberaller” bile “PKK’yı muhatap alma” fikrini ağızlarına hiç almadılar.
Bu köşede çok yazdım.
Açılım mangal gibi yürek ister!
Üç-beş şakşakçının gürültüsü bir işe yaramaz!
* * *
Korkum odur ki “açılım fiyaskosu” bir kez de “Ergenekon Davası”nda da yaşanacak!
“Cukka liberaller” o konunun da altından kalkamayacaklar. Şakşaklanan hukuk curcunası genelde kurunun yanında yaşın da yandığı dünyamızda bu sefer yaşın yanında kuruyu da kurtaracak. Hukuk rezaleti, yarattığı kargaşa ile eninde sonunda gerçek darbecileri/faili meçhullerin katillerini de aklamak zorunda kalırsa işte o zaman yandı gülüm keten helva!
Paylaş