HABERİNİ diğer sayfalarda okuduğunuz Prof. Dr. Clyde Wilcox ile yaptığım söyleşide ABD’de 7 Kasım’da yapılacak seçimlerin ne gibi sonuçlar yaratabileceğini konuşma imkánı bulduk.
Prof. Wilcox, ABD’de ara seçimlerin bu kadar açık dış politika eksenli olduğu çok az seçime rastlanacağını söylüyor.
Her seçimin bir teması olur, 7 Kasım seçimlerinin ana teması "Irak Savaşı" olmuş. Daha doğrusu "Başkan Buh’un Irak politikasının" referanduma dönüştürülmesi haline gelmiş. Referandum sonucundan da Prof. Wilcox çok emin. Başkan Bush’un veto yiyeceğine inanıyor.
Ona göre ABD halkı, çok sayıda evladını verdiği bu savaşta, Başkan’ın herhangi bir sonuç alabileceğine artık inanmıyor. Halka göre savaş hiçbir yere gitmiyor.
ABD seçimlerinde kişisel sempatilere dayanan oylar da kullanılmasına rağmen bu kez Amerikan halkı, Başkan Bush’a yardımcı olmasını önlemek için, kişisel sempati duydukları Cumhuriyetçi adaylara dahi oy vermek istemiyor.
* * *
Ancak, Prof. Wilcox’un iki tespiti çok önemli:
1) Demokrat adaylar da Irak Savaşı konusunda ne yapmaları gerektiğini bilmiyorlar.
2) Temsilciler Meclisi’ni, hatta Senato’yu da kazanarak Kongre’ye tamamen Demokratların hákim olması, Bush’un Irak politikasının değişeceği anlamına gelmez.
* * *
ABD’deki sisteme göre, Anayasa hemen hemen tüm yönetim yetkilerini Başkan’a veriyor. Savaş ilanına Kongre karar veriyor ama Kongre bu yetkisini 2. Dünya Savaşı’ndan beri kullanmamış. Irak, Afganistan Savaşı gibi savaşlar "savaş" adı altında yürütülmüyor. Dışarı asker gönderme konusunda Başkan tek yetkili. Kongre’den zaman zaman "olur" alıyor, ama esas yetki onda. Başkan’ın ülke dışında yürüttüğü politikalar hakkında Kongre’nin yaptırımcı kararlar almasını ise 200 küsur yıl önce hazırlanan Anayasa öngörmemiş!
Kongre veya Prof. Wilcox’a göre, çoğunluğu mutlaka Demokratların kazanacağı Temsilciler Meclisi özel komisyonlar kurarak Irak Savaşı’nın mimarları Bush’a, Rumsfeld’e, Cheney’ye kök söktürebilirler, ama ABD’nin Irak Savaşı’ndaki politikalarını değiştiremezler.
Bizzat Bush ikna edilmedikçe ABD’nin Irak politikası değişmez, değiştirilemez. Son dönemini yaşayan Bush’un geri kalan iki yılını nasıl kullanacağı ise meçhul. O, bu ara seçimde acı bir yenilgi alsa dahi "tarihe geçmek için" hálá aynı politikalarda ısrar edebilir.
Bu durumda Kongre’nin yapabileceği hiçbir şey yok.
Örneğin; içeriği seçim sonrası açıklanacak olan "Baker Raporu", Bush için sadece tavsiye kararları taşıyacaktır.
* * *
Prof. Wilcox’a "Ama Kongre’nin, dolayısıyla Temsilciler Meclisi’nin bütçe üzerinde söz söyleme hakkı var, Irak Savaşı’nın bütçesini kısamazlar mı?" diye sorduğumda, o teorik olarak haklı olduğumu, ama ABD askerleri orada iken Demokratların böyle bir kısıntıya yeltenmeyi akıllarından dahi geçiremeyeceklerini söylüyor.
Sadece olası bir İran saldırısı için Kongre’nin bütçe vermeyebileceğini belirtiyor.
* * *
7 Kasım’da yapılacak seçimler sadece ABD için değil, dünya için çok önemli. Seçimlerin merkezine Irak’ın oturması, bu seçimleri Türkiye açısından özel bir yere oturtuyor. Ancak, ABD siyaseti uzmanı Prof. Dr. Clyde Wilcox’un uyarıları önemli. Seçim sonrası ABD’nin Irak politikasının derhal değişeceğini beklemek safdillik olur. O zaman söylenecek tek söz kalıyor.
Dileyelim ki; Bush ABD halkının mesajını doğru okusun!