Sefo aldı başını gidiyor

Bugünlerde nereye gitsem onun şarkısı çalıyor.
Her Instagram story’sinde onun sesiyle karşılaşıyorum.
Profiline girip bakayım dedim, her gün bir yerde konserde. Takvimi full.
Konserlerinde de izdiham yaşanıyor.
Ay özlemişiz bu tarz enerjisi yüksek şarkıcı arkadaşların coşkulu konser görüntülerini.
Sahnede hoplayan zıplayan, esprili mizacıyla seyirciyle iletişim kuran Sefo, yaza damga vuranlar arasında.
Ha bu arada gerçek adını Sefo sanıyordum ben, Seyfullah Sağır’mış, hem de daha 24 yaşındaymış ve Samsunluymuş.
Hangi ara şarkı yaptın, meşhur oldun da konserleri doldurdun, vallahi helal olsun Sefocan.
Doldur doldur taşır konser alanlarını...

Alaçatı bildiğiniz Alaçatı

1 aylık Bodrum tatilimden koştur koştur İstanbul’a döndüm.
3 gün işlerdi güçlerdi, toplantılardı derken Çeşme’de bir kapanış yapayım dedim.
Pazar günü atladım arabaya, birkaç saatte Çeşme’deydim.
Yol o kadar keyifli ve rahat ki, pıt diye geliyorsunuz hemen.
Kendimi Momo Beach’te Valeron sahnesinde buldum.
İçeride kıyamet kopuyordu desem abartmış olmam.
Bin kişi eğleniyor, dans ediyordu.
Plajda konsept gereği barı tam orta kısma yapmalarının avantajı ve bar ekibinin profesyonellerden oluşması sebebiyle siparişiniz hemen size ulaşıyor.
O kalabalıkta o servis, gerçekten bravo!
Oradan hop eve gelip hazırlandık ve Çeşme gecelerine aktık...
Sokaklar dolup dolup taşıyordu.
Cahide’de Fatih Ürek sahnesine bakayım dedim. Pazarları almış götürüyor Ürek.
Her hafta 350-400 kişiye şarkı söylüyor ve yılan dansını yapıyor.
Herkesi de oynatıyor, kocaman alkış sana Fatih Ürek.
Sonrasında “Clavis’te Murat Dalkılıç var” dediler, koştum.
Murat da keyifli bir ekibe şarkılarını söylüyordu. İçerinin kalabalığı gayet iyiydi.
Bir de şarkısının ortasında beni sahneye alıp oynatmasa!
Şaka şaka...
Oradaki kısa eğlencenin ardından geceyi 02.00 yaptık.
Acıktık ettik derken Roop isimli mekâna gidip pizzamızı da yedikten sonra evin yolunu tuttuk.
Eee gelmişken birkaç gün kalayım bari, ne de olsa bu hafta her yer kapanıyor.
Seneye görüşmek üzere Çeşme...