Mekanlar kurallara uyuyor da ya insanlar?

İnsanlar bırakın temas etmeyi, ağız ağıza konuşmaya başlamışlar bile!

Çalışanlar maske üstü siperlik ile resmen kan ter içinde kalırken, mekana girerken, sokakta yürürken maske takmayanlar, bir ağacın altında 8-10 kişi gruplar halinde buluşup yakın temas konuşanlar var.

Onları görünce şaşırmadım değil.

Biraz sohbet etme imkanı bulduğum mekan işletmecileri ve garson arkadaşlar, “Biz dikkat ediyor, hatta uyarıyoruz misafirlerimizi” diyor.

Ancak müşteriler “Ne koronası ya? Korona mı kalmış!” diye tepki veriyorlarmış.

Bravo!

Bunu yapan bilinçli, okumuş kesimden insanlar “Bize bir şey olmaz” havasında geziyorlar.

Geçtiğimiz gün Onur Baştürk “Şehirde insanlar kurallara uyuyor, yazlık yerde uyulmuyor” diye yazmıştı.

Sevgili Onurcum, 20 gündür Bodrum’da kimsecikleri öpmedim, sarılmadım ama İstanbul’da kalmaya devam edersem 4 aydır kimseye sarılmamam ve öpüşmemem boşa gidecek gibi görünüyor.

Mekanlar, sizler de biraz baskın olup ateş ölçtürmeyen, maskesiz girmek isteyen müşterilerinizi gerekirse içeri almayın derim.

Hediyeyi al dekontu gönder

Son dönemde doğum yapan kadınlarımız ile yeni yaşını sadece arkadaşlarıyla “sosyal mesafeli” kutlayan sosyetik gençlerimiz, doğum günü hediyeleşmesine yeni bir yöntem bulmuş.
Doğum ya da doğum günü kutlama haberini arkadaşlarına mesaj atıp altına “Hediye alınması yerine herhangi bir derneğe bağış yapmanızı rica ederiz” diye not düşüyorlarmış.
Arkadaşları da o kişilere, yaptıkları bağışın dekontunu gönderiyormuş.
Valla düşünceli bir davranış aslında...
Ama bu pandemi döneminin ardından insanlar hâlâ böyle duyarlı olmaya devam edecek mi, yoksa bağışların yerini yine sipariş üzerine hazırlanan “sürpriz” hediyeler mi alacak?
3 ay eve kapanan insanlar gerçekten dünyevi hazlardan uzaklaştı mı, yoksa yeniden materyalist arzularına yenik mi düşecek?
Acaba kriz döneminde “göstermelik” duyarlılık mı arttı, yoksa insanlar duygularında samimi mi?
Kafamda deli sorular...
Ve korkarım cevapları çok da olumlu değil.