Magazin detoksuna mı girsek?

Kimi zaman keyifli, kimi zaman üzücü, kimi zaman ise tehlikeli olabiliyor magazin dünyası.
Son dönemde gidişatı pek beğenmiyorum açıkçası.
Linçler arttı, yargılama çoğaldı, bel altı vurmalar ayyuka çıktı, herkes her şeyi kendinde hak görmeye başladı.
Acımazsızca yapılan yorumlar, intikam alırcasına yapılan “aile kurumu” ve “namus” kavramı eleştirileri, kıskançlıklar aldı başını gidiyor...
Keyfi kaçmaya başladı işin.
Resmen ağzı olan magazin yorumcusu olmuş konuşuyor!
Kendi hayatlarına, kendi geçmişlerine bakmadan yorumlar yapıyorlar.
Ay ay ay!
Sakin sakin arkadaşlar.
90’lar magazini gibi magazinler olsun, keyif alalım biz de.
Okurken gülelim, arada sırada “Vay be!” diyelim.
Nerede o mekân çıkışı kaçmalar, nerede o kovalamalar, nerede o ışıklı sahne hayatları...
Resmen gazetelerin üçüncü sayfa haberlerine döndü magazin dünyası.
Acaba diyorum pandemi döneminde dünyanın zorunluluktan her şeye ara verdiği gibi bir süre bizler de magazine ara mı versek?
Belki her şey daha güzel ve renkli olur, ne dersiniz?