İçimiz yanarken...

Ünlüsü köylüsü, öğretmeni polisi yangınları söndürmek için mücadele ediyor. Peki klavye delikanlıları ne yapıyor?
Yine art diye peşinde, yargı dağıtıyor...
Bırakın artık, içimizin yandığı, çocuklarımızın geleceğinin tehlikeye düştüğü bu dönemde eleştiri yapmayı, milleti galeyana getirmeyi...
Yanan yerler imara açılırsa o zaman tepki veririz, oralara otel yapılırsa o zaman müdahale ederiz.
Şimdi sosyal medya gücünü kitleleri yardıma teşvik için kullanalım.
Bırakalım ona buna laf atmayı, vicdanı olan herkes üzerine düşeni yapıyor. Olaylara duyarsız kalanları küfür ve hakaret etmek yerine bir tuşla takip etmeyi bırakabilirsiniz...
Yeter, hadi şu kötü günlerde el ele, yürek yüreğe elimizden geleni yapalım, yaralarımızı beraber saralım.
Üzerime düşen her görevde sonuna kadar varım. Güzel günlere uyanmamız dileğiyle Türkiyem...

Ah be Fatma Teyzem!

Günlerdir beni uykusuz bırakan bir fotoğraf...
Antalya-Manavgat’taki yanan evinin bahçesinde uyumak zorunda kalan 87 yaşındaki Fatma Öksüzoğlu’nun bu karesi...
Alzheimer hastası olan Fatma Teyzem’in kızı Makbule’ye “Koca ev yandı mı” sözleri ciğerime oturdu...
Merak etme Fatma Teyzem, seni tekrar evinde oturtacağız.
En kısa zamanda da elini öpmek için seni ziyarete geleceğim, sözüm olsun.
Ama ne olursa olsun, o fotoğrafın gözümün önünden hiç gitmeyecek Fatma Teyzem...