Paylaş
“Sömestr tatili başlıyor, nereye gitsek” diyenlere, kesinlikle Dubai’yi tavsiye ederim. Yeni açılan mekanları ile, İstanbul’da olan mekanların şubeleri ile tüm dünyadan turist ağırlayan, sıcak şehirlerin başında geliyor Dubai...
Mesela aslen İstanbullu olan The Galliard, Dubai’nin en popüler Türk restoranlarından. Address Downtown içinde yer alan mekan, gerek şovları gerek ambiansı ve lezzetleri ile hip mekanı olmuş şehrin...
DIFC (Dubai International Financial Centre) içinde yer alan restoranlar da hâlâ ciddi rağbet görüyor.
Lokomotif durumundaki Zuma ve Cipriani’ye rakip olarak Gaia açılmış... Muhteşem lezzetleri ve keyifli barının yanı sıra, restoranın alt katında bulunan kulübü de bayağı keyifli bir yer olmuş.
DJ performans ile hizmet veren mekan, Paris Matignon’un alt katındaki kulübü andırıyor.
Alt katta rezervasyon şartı da var ve masaların ücretleri ortalama 2 bin dolar civarında. Masa almak istemeyenler barda da keyifli vakit geçirebiliyor.
Restoran, bar ve kulüplerin dışında, Dubai’de akşamüstü havuz partileri de çok tercih ediliyor. Bir süre önce kaldığım Rixos Premium Dubai JBR’nin havuz barında hem gençler eğleniyor hem de aileler çocuklarıyla keyifli vakit geçiriyor.
Oralara kadar giderseniz, Ammos adlı Yunan restoranını da mutlaka deneyin derim...
Şehirdeki Jumeirah Zabeel Saray da çok popüler.
Palm adasında yer alan otelin içinde çok güzel bir müzikhol yer alıyor, orada kalmasanız bile bir akşam mutlaka ziyaret edin.
Geçen hafta ben oradayken alışveriş festivali vardı ve ciddi bir indirime denk geldim. Festival 2 Şubat’a kadar devam edecekmiş, bilginiz olsun...
Özetle, sömestir tatilinde ne yapalım diyenler Dubai seçeneğini aklında bulundurmalı...
Eksi 15 derecede aşk tatili
Sıcaktan ziyade soğuk hava tercih edenler, -15 derecede aşk tatili yapmak isteyenler, soluğu Lapland’de alıyor.
Kuzey ışıklarını görmek isteyenler, geyiklerle, kızaklarla tur yapmayı hayal edenler, -20 derece suya girmeye cesareti olanlar için özellikle son 2 senedir çok tercih edilen bir destinasyon Lapland...
“Nerede bu garip isimli yer?” diye sorarsanız; Finlandiya’nın kuzeyinde.
Beyonce’den güvenlik taktiği
Dubai’de yaşayan, birçok prensesin ve starların makyözlüğünü yapan bir arkadaşım var. İşini o kadar iyi yapıyor ki methini duyan Beyonce de bizimkini makyaj yapması için Londra’ya çağırmış.
Heyecanla giden kız arkadaşım, birçok güvenlik prosedürünün ardından Beyonce’nin odasında almış soluğu.
Bütün makyaj ürünlerini güzelce dizmiş, fırçalarını hazırlamış, kalbi küt küt atarak Beyonce’nin karşısına geçmiş ki o da ne!
Queen B birden bire bütün fırçaları kızın elinden alıvermiş. Bizimki “Bir sorun mu var?” diyemeden Beyonce upuzun tırnaklarını fırçaların içine sokmuş. Aradığını bulamayınca da gülümseyerek fırçaları geri vermiş.
Peki Beyonce ne mi arıyormuş? Jilet! Evet yanlış duymadınız, dünyaca ünlü star, fırçaların içinde yüzünü kesecek bir şey var mı diye kontrol etmiş.
Tedbirli olmak mı yoksa paranoya mı bilemedim ama Cihanna’dan Beyonce’ye küçük bir tavsiye: Madem fırçaların arasında kesici alet olabilir diye korkuyorsun, bari başkasına kontrol ettirseydin sevgili B! Ya jilet olsaydı firçaların içinde! Yazık olacaktı parmak uçlarına. Kim bilir belki bunu okuyan Türk ünlüler de bundan sonra Beyonce’nin güvenlik taktiğini uygular.
Logo çılgınlığı bitmiyor
Kıyafetlerde ve ayakkabılarda logo/yazı çılgınlığı, bu ilkbahar-yaz sezonunda da bitmiyor. Birçok dünya markası bangır bangır logo kullanmaya devam ediyor.
Bakalım yazın sahil kesimlerinde ve şehirlerde kimler logo akımını sürdürecek. “Logomanyaklar” yaşadı anlayacağınız.
Paylaş