Dünyanın en iyi koyları, tatil beldeleri, her kesime göre eğlencesi, konaklamasıyla ülkemiz bu alanda zirvede.
Ama eksiklerimiz de var tabii...
İşletme konusunda gözlemlediğim eksik ve yanlışları sizlerle tek tek paylaşmak istiyorum...
∆ İşletme ekiplerinde kadın personel eksikliği var. Kadınların hiçbir işletmede yer almadığını üzülerek görüyorum. Maalesef kadın personele yatırım yapılmıyor. Erkek egemen eğlence sektöründe kadın dokunuşlarının önemini atlamamak gerekir.
∆ Servis personellerine eğitim verilmiyor, neticede iletişim sorunları yaşanıyor.
Eskiden sezon öncesi personel alınır ve kısa sürede eğitilirdi. Şimdi bu değişti. Çoğu personel de “Sezon bitsin, paramızı kazanıp gidelim” kafasında. Milyonlarca Türk lirası kazanan işletmeler, çalışanlarına konforlu ve kendilerini değerli hissedecekleri bir zemin hazırlamalı. Sonuçta personelin onların vitrini olduğunu unutmamaları gerek.
∆ Bir porsiyon dönerin 2 bin 500, bir bardak kokteylin 1200 liralara satıldığı, masa hesaplarının 50 bin liranın altında gelmediği yaz döneminde yapılan sunum ve servisin daha şık, daha kaliteli olması gerekmez mi?
Vize almanın zorlaştığı bir dönemde pasaportu olanlara iyi bir kaçış rotası olabilir diye düşünüyordum...
Ancak bazı acenteler bayram tatilinde yüzlerce kişiyi gemilerle Rodos Adası’na götürünce işler karıştı.
Yoğun talep nedeniyle çoğu kişi kapıda kaldı!
Şimdi benim anlamadığım; kim suçlu?
Acentelere güvenen tatilciler mi?
Ülkelere güvenen acenteler mi?
“Bu kadar insan beklemiyorduk” deyip bayram günü kapılarını kapatan Yunanlılar mı?
Bodrum Marmaris hattı
Uçaklarda yerler tükenmiş, yazlık evler açılmış. Otellerde oda yok diyeceğim ama çoğunda yer var, anlaşılmayan bir şekilde.
Hafta sonu işlerimi toparlayıp araba yolculuğuyla kendimi Çeşme’ye attım.
Çeşme nasıldı diyenlere sakindi diyebilirim.
Mekânların çoğu açılmış, insanların gelmesini bekliyor.
Gündüz beach’ler sakin sakin bayrama hazırlanıyor.
Plaj giriş fiyatları günlük 1000-1500 TL arasında.
Bir de içeride harcadıklarınız eklenince, 5 kişi 10 bin-15 bin TL civarında harcayarak çıkabilirsiniz plajlardan.
Evet radarıma giren bu event meğer 7 senedir dünyanın her yerinde parti yapan bir firmanınmış.
Monkey Project diye üç ortak tarafından kurulan firma Bali, Londra, Tulum, Çeşme, Bodrum her yerde dünyaca ünlü DJ’ler ile partiler yapıyorlar.
30 bin kişi katılıyor çoğu event’lere aman aman maşallah... Şimdi duyumlarıma göre ağustos ayında Tersane İstanbul’da Kayna Music isimli DJ performansı getiriyorlarmış ve İstanbul’u sallamayı düşünüyorlarmış. Ama loca fiyatları iddialara göre 400 bin TL civarında olacakmış.
Hadi bakalım İstanbul eğlenceye hazır olsun diyelim mi diyelim...
O ne kılık be tatlım
Ay ay ay Elle dergisi yine yılın gecesine imza atmış, herkes oradaydı ve şıklık yarışındaydı. Tabii ki marjinal olacağım diye gözlerimizi kanatan isimler de yok değildi. Onlara hiçççç değinmeden asıl bana havale geçirten birisi vardı: Evet Özgü Kaya...
Aman Allahım aman yarabbim... O tulum, o bandana, o tulumun detayları, önündeki güller mi yıldızlar mı nedir bilemedim...
Farklı isimler konserler vermeye başladı ama en ilgimi çeken kim oldu biliyor musunuz? Dimash Kudaibergen...
Kazakistanlı bir star.
5 milyon takipçili, sesi dünyada ünlü tenorler arasında yer alan bir isim.
Konser alanını hınca hınç doldurmuş mu doldurmuş.
Sesiyle müzik otoriterlerini büyülemiş ve bayağı bayağı konser serilerine devam ediyormuş. En kısa zamanda bu sesi dinlemeliyim...
İyi ki doğdu kraliçe
Ay ay ay önceki gece sürpriz bir doğum günü ile Gülşen’in yeni yaşını kutladık.
Son dönemin popüler yıldızı, sahne kaşesini milyon liralara çıkaran şarkıcı, yaşadığı aşkla erkeklerin nefretini de kazanan o kişi, yani Mert Demir.
Evet, benim de listemde en az üç şarkısı mevcut.
Sahne şovuna, repertuvarına ve ikonik dansına diyecek lafım yok.
Amma velakin geçtiğimiz günlerde katıldığım bir düğünde seçtiği yanlış şarkılarla beni çok şaşırttı Mert. Hiç mi hareketli şarkı bilmiyorsun be Mertciğim?
Düğünde sahneye çıkmışsın, “Depresyondayım Unutuldum Aldatıldım” şarkısını söylemek aklına nasıl gelir, anlamadım.
Bayılttın bizi düğünde, bayılttın!
Bir “Erik Dalı” öğren, bir “Gülüm Benim” öğren, bir “Salla Salla Gül Memeler Çağlasın” öğren, oynat herkesi, kopart milleti.
Düğün sahnesi başka şeydir, bunu öğretin çocuğa.
Birkaç ay önce açılan Hiema isimli restorana ise birazcık rötarlı gittim.
Ama sonra “Neden bu kadar geciktim” diye kendime söylendim.
Armutlu bölgesinde modern dizaynı, güler yüzlü ekibi, cool müzikleri ve gelen misafirleriyle kısa zamanda kendine yer etmiş bile Hiema.
İstanbul gece rehberinde iki akşam üst üste gittiğim mekânda Çağatay Ulusoy’dan Mert Yazıcıoğlu’na birçok ünlü isimle de karşılaştım.
Yemeklere gelince...
Başlangıçlardan yufkaya sarılı karides enfes. Suşiler mükemmel. Kokteyllerinden de adaçayı ile yapılanı denemeden kalkmayın.
Hayırlı olsun Hiema İstanbul’a...
Mayıslar bizimdir dedikleri
Tek tek sayıyorum size izlenimlerimi:
◊ Özgüveni tavan.
◊ Konuşması gayet akıcı ve profesyonel. Sanki 19 yaşında bir genç değil, 35 yaşında bir yetişkin konuşuyor.
◊ Sorulara düşünmeden tak tak cevap verdi.
◊ Eski takımı ve başkanıyla ilgili sevgi ve övgü dolu sözler söyledi.
◊ Milli duygusunu kaybetmemiş, tam tersi daha da yükseltmiş Arda.
◊ Ailesinden bahsederken şükür ve minnetini dile getirdi.