Kimse, açık büfe ya da fiks menü servis veren otelleri kişi başı fahiş fiyatları yüzünden tercih etmiyor.
Oteller 5-6 masayla günü kapatıyor. “Eyvah eyvah” diyorum. Sevgili 5 yıldızlı oteller, Ramazan ayı yardım, birlik, beraberlik, bereket ayıdır.
Fiyatlarda sanki biraz uçtunuz...
Kişi başı 3 bin lira fiyat çok değil mi?
Zaten iftarda insanlar fazla bir şey yiyemiyor.
1 mercimek çorbası, 1 tabak ana yemek için de o fiyatlar alınmaz.
Hande Erçel ile Hakan Sabancı’nın gizli saklı başlayan ilişkisi havalimanında yakalanınca ortaya çıktı.
Hakan, her zamanki cool tavrıyla karşımızdaydı. Hande hem yakalanmanın mutluluğu hem de şaşkınlığına sahipti.
Çağla Şıkel ile Nail Gönenli ilişkisi dolu dizgin devam ediyor. İlişkiyi gözlerimle gördüm, çok da mutlu gözüküyorlar. Çağla hep iyi zaten, Nail’e de bu ilişki yaramış.
Dilan Çiçek Deniz ile Mert Yazıcıoğlu çifti de çok konuşuluyor. Dilan, en beğendiğim kızlardan...
Zerafeti, güzelliği, sempatikliği ile favori 5’imdedir. Mert’i hiç tanımıyorum ama çok iyi bir çocuk olduğu söyleniyor. Bakışlarında Dilan’a olan hayranlığını gördüm. Uzun sürmesi dileğiyle... Umarım yara bandı olarak görmezsin Dilan’ı sevgili Mert...
Sırada Defne Samyeli ile Çağrı Telkıvıran çifti var. Gerçi çiftimiz ilişkiyi yalanladı ama bence var bir şeyler. Defne ile beraber olmak yürek ister. Güçlü, güzel, akıllı, olgun bir kadın... Çağrı, işin çok zor benden söylemesi.
Geçen sene Will Smith’in Chris Rock’a attığı tokattan başka bir şey konuşamamıştık.
Will Smith 10 sene boyunca yasaklı olduğu için törende yoktu.
Bu yıla damgasını vuran film, “Everything Everywhere All At Once” (Her Şey Her Yerde Aynı Anda) oldu.
11 dalda aday olduğu törende ‘en iyi film’ dahil 7 dalda Oscar heykelciğini kucaklamayı başardı.
Ödül alanların duygusal konuşmaları seyirciler dahil herkesi gözyaşlarına boğdu. Bu sene kırmızı halı yoktu...
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (UNHCR) “Sığınmacılarla Birlikteyim” kampanyasına destek vermek için yakalarına mavi kurdele takan ünlüler, bej rengi halıda yürüdü. Geceye damga vuran konuklardan biri Rihanna, diğeri ise Lady Gaga’ydı bana göre.
Onlarca şehir, binlerce kayıp, yüz binlerce mağdur...
Yaralar tabii ki sarılacak, yaşadığımız korkunç günlerin üstesinden gelmeye çalışacağız.
Ama hiçbir zaman unutmayacağız.
Yaralarımızı sarmak, güçlü bir şekilde yeniden ayağa kalkmak için el ele, gönül gönüle hareket edeceğiz.
Elimizi deprem bölgelerinden, oradaki insanların üzerinden çekmeyeceğiz. Söz veriyoruz.
Son dönemin en sevilen şarkısıyken birden en sevilmeyen şarkısı oluverdi Mabel Matiz’le Mert Demir’in “Antidepresan”ı.
72 milyon dinlenmeye ulaştı şarkı YouTube’da.
Evet, herkes tarafından çok sevildi ama bütün sanatçı, oyuncu, fenomenlerin yorumlamasıyla sanki bir ‘deneyim şarkısı’ oluverdi.
Herkes her ses tonunda söylemeye başladı popüler şarkıyı.
Aman Tanrım iyi yorumlar kadar korkunç yorumlar da olmaya başladı ve devam da ediyor.
Herkesten rica ediyorum; n’olur yeter! Eğer daha farklı yorumlar gelmeye devam ederse gerçekten ben antidepresan kullanacak hale geleceğim...
Popüler alternatif tedavi yöntemi hacamat
Sağlığa, bakımlara, yeni tedavi yöntemlerine ne kadar meraklı olduğumu okuyucularım bilir.
Bir Serenay Sarıkaya çılgınlığı gidiyor.
Kendisinin de söylediği gibi 15 yıl sonra televizyonda.
Serenay Sarıkaya, enerjisi ve sempatik tavırlarıyla projelerini izlettirmeye başladı.
İyi ki geldi Serenay.
Senin ekranları özlediğin kadar ekranlar da seni özledi güzellik.
Sessiz sedasız geçti gitti
Bir itirafım var. Geçen hafta Dubai’ye gittim.
Son dönemdeki en büyük akımlardan biri de erkeklerin mini çanta takması.
“Erkek adam çanta mı kullanır” demeyin, kullanır tabii ki.
En büyük rahatlıklardan biri.
Cüzdan bir cepte, anahtarlar diğer cepte, para diğer cepte...
Külfet olmaya başladı.
O nedenle erkekler arasında bir mini çanta modası başladı.
Bu akımın dünyadaki öncülerinden biri de futbolcu Neymar.
Yeni işe girecekler, iş değiştirecekler, yabancı firmalara iş başvurusu yapanlar hazırlıklı olun:
CV’niz ne kadar güçlü olursa olsun, ne kadar başarılı olursanız olun, yalan makinesine bağlanmaktan kurtulamayacaksınız!
Nasıl mı?
Özellikle Türkiye’ye yatırım yapan yabancı şirketler, bünyelerine yalan makineleri almaya başlamış.
İşe başvuranları yalan makinelerine oturtup görüşmeyi öyle yapıyorlarmış.
Aman aman diyorum, bu hassas makinelere karşı koymak da mümkün değilmiş!
Senelerce şov programlarında gördüğümüz yalan makineleri gerçek hayatta karşımıza çıkmaya başladı işte.