Yerini Büyükanıt’a verip "fotoğraf"ı hazırlayan Bakan kim?

Söz resepsiyonlardan açılmışken;

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile eşi Filiz Büyükanıt’ın, 30 Ağustos Zafer Bayramı Kutlamaları ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü dolayısıyla verdiği resepsiyondan da bir anekdot aktaralım...

Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yazlık Bahçesi’nde verilen resepsiyonda, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt ile Başbakan Erdoğan’ı yanyana resmeden fotoğrafın saklı bir mimarı olduğunu öğrendik: Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen.

Önemli ve büyük davetlerde, oturma ve bulunma halleri bazen anlık kararlar ve milimetrik hareketlerle belirlenir.

İşte Tüzmen, Başbakan Erdoğan ile yan yana otururken, Büyükanıt’ın geldiğini görünce hemen sandalyesinden kalkmış. Başka bir hareketi, girişimi beklemeksiniz "Buyurun efendim" diyerek yerini Büyükanıt’a vermiş.

Doğal olarak Büyükanıt,Tüzmen’in buyur ettiği sandalyeye oturunca Başbakan Erdoğan ile yanyana gelmiş.

Tüzmen bunu yaparken de "İşte Türkiye’nin özlediği fotoğraf bu" demeyi de ihmal etmemiş.

Yolculama jestine ret

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, seçildiği, yemin ettiği ve görevi devraldığı, tarihi 28 Ağustos 2007 Salı günü bir de resepsiyon verdi.

Cumhurbaşkanlığı Köşkü’ndeki bu ilk -biraz da aceleye getirilmiş- resepsiyona, Başbakan Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, ağırlıklı olarak AKP yöneticisi, milletvekilleri ve bakanlar katıldı.

Resepsiyonda TOBB, ATO gibi meslek örgütleri ile bazı medya yönetici ve yazarları da yer aldı.

Gül, mütebessim yüz ifadesiyle konuklarla ilgilenirken, ATO Başkanı Sinan Aygün, "Davetli meslek kuruluşları ve sivil toplum kurulu temsilcilerinin sayıca neden dar tutulduğunu" sordu.

Cumhurbaşkanı Gül de davetin biraz spontan geliştiğini belirtti.

Ve selefi Ahmet Necdet Sezer’i kastederek "Tören ya da benzeri bir şey hiç istemediler biliyorsunuz. Tören bir yana, devir-teslimden sonra kapıya kadar geçirmemi bile kabul etmediler" yanıtını verdi.

SİZ MAKAMDA KALIN BEN İNERİM

Sezer,
halefi Gül’ün kapıya, makam aracına kadar uğurlama isteğini geri çevirerek "Siz makamda kalın ben inerim" demiş.

Bu tercih, kimilerince katı, kimilerince de Sezer’in genel çizgisiyle tutarlı bulunabilir.

Aslında sözkonusu olan, özel bir ritüel değil.

Gül’ün talebini son derece doğal, kültürümüze has, geleneksel kapıya yolculamanın Köşk’teki tezahürü olarak görmek pekala mümkün.

Ama Sezer, devir teslim bitiminde makam aracına hakikaten yalnız bindi.

Bu anekdot da, Sezer’in, "birlikte fotoğraf vermeme"yi ne kadar önemsediği ve tercihine ne kadar özel anlamlar yüklediğini kanıtlıyor.

Erdoğan, Hisarcıklıoğlu’na ne dedi

Gül’ün resepsiyonunda Başbakan Erdoğan, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile TOBB öncülüğünde modernize edilen ’sınır kapıları’ konusunda sohbet etmiş.

Hisarcıklıoğlu, Başbakan’a Kapıkule’nin modernizasyonu için proje başlattıklarını, Habur, İpsala ve Cilvegözü’nü ise tamamladıklarını hatırlatmış ve "Açılışa sizi de bekliyoruz" demiş.

Başbakan Erdoğan bu talebe "evet" derken "Seçimler derken beş ayımız geldi geçti. Bu faaliyetlere doğru dürüst bakamadık. Hızlanıp yolumuza devam etmemiz lazım" yanıtını vermiş.

Notu bize aktaran konuk kendi yorumunu, "Başbakan Erdoğan bu sözü sanki ’Nisan ayından bu yana geçen süre zaman kaybıydı’ havasında söyledi" diye aktardı.

"Yasin nerede?"

Cumhurbaşkanı Gül, resepsiyonda tebrikleri kabul ederken, bol bol da hatıra fotoğrafı çektirmiş.

Hatta talep bir ara öyle yükselmiş ki, fotoğraf çektirmek isteyenlerden oluşan mini bir kuyruk bile oluşmuş.

Resepsiyona katılan bir konuk "Orada en sık (Yasin nerede) (Nerde Yasin) (Yasin buraya) cümlelerini duyduk" dedi.

"Yasin" Başbakanlık’ın fotoğrafçısı.

O akşam Köşk’te görev yapması da ayrıca dikkate değer...

Devir-teslim ve  kazablanka kırılganlığı

"Arkadaşıma gönül huzuruyla devrediyorum"

Üçüncü AKP Hükümetinin yeni Dışişleri Bakanı ve Ali Babacan, kendi hesabıyla 4 yıl 9 ay 12 gün sürdürdüğü Hazine’den sorumlu Devlet Bakanlığı görevini Mehmet Şimşek’e geçen hafta işte bu sözlerle devretti.

Tören kalabalık, salon hareketli, konuşma uzun, rakamlar boldu.

Ne var ki, Londra’dan gelen Şimşek’in şu sözü kaydadeğerdi: "Türkiye’ye uzaktan bakmak, gururlanmak kolaydı"

En ilginç görüntü ise her ikisi de 1967 doğumlu olan "iki iyi arkadaş" ın birbirlerine, aynı çiçekçiden çıkmış iki kazablanka buketi vermesiydi :)

Devredilen ekonomi yönetiminin direncini, kazablankanın kırılganlığıyla hatırlamamayı içtenlikle diliyoruz.
Yazarın Tüm Yazıları