24 Aralık 2007: Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, elektriğe konutlarda yüzde 15, sanayide ise yüzde 10 oranında zam yapılacağını, buna ilişkin kararnamenin Bakanlar Kurulu’nda imzaya açılacağını açıklıyor.
3 Ocak 20008 - A.A’dan geçen haber, zammın aslında yüzde 19.7 olduğunu bildiriyor. Ve "meğerse" diyor vatandaşlar: "Elektriğin bir de perakende tarifesi varmış."
EPDK, Bakanlar Kurulu’nun yaptığı zammın üzerine, "dağıtım, iletim ve perakende satış hizmet bedellerini" ekliyormuş.
Burada temel soru şu: Zam oranı yüzde 19.7’ye yükselecekse, zam oranı bir Bakanlar Kurulu toplantısından sonra neden yüzde 15 olarak ilan edildi?
EPDK’nın bir yıl önce çıkardığı bir tebliğe göre özel bir hesap yapması gerekiyorduysa, vatandaşı bundan önceden haberdar etmek gerekmez miydi?
Acaba, Bakanlar Kurulu’nun önüne zam gereğiyle ilgili çalışma giderken, kararname hazırlanırken, kabine üyeleri EPDK’nın böyle bir hesap yapıp zam oranına ekleyeceğini biliyorlar mıydı?
Biliyorlarsa neden kamuoyuna yüzde 15 diye açıklandı?
Ortaya çıkan yüzde 19.7’lik zam ile bize biraz ayıp edilmedi mi?
Yok eğer bilmiyorlarsa, Bakanlar Kurulu’nu kim yanılttı ve Hükümetin de halkı yanıltmasına yol açtı?
Bu soruları yöneltmek üzere,4 Ocak 2008 cuma günü iki sayın bakanı aradık: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler ile Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek.
İki sayın bakan ile de görüşme imkanı olmadı.
Ancak, o gün İstanbul’da bulunan Sayın Güler’in -her ne kadar ertesi gün bir başka gazetede "Bizim elektrik AB’den hala ucuz" diye demeci çıksa da- , biz kendilerini aradıktan hemen sonra kendilerinin de Ankara’daki enerji bürokratlarını arayıp, bizim kendisine yönelteceğimiz sorularını aynısını onlara yönelttiğini haber aldık....
Tersini açıklarlarsa düzeltmeye hazırım: Hükümetin, yüzde 15 zam yaparken, bu zammın yüzde 19.7’ye çıkacağından haberi yoktu...
Elektriğe enflasyon zammı bir varsayım için konmuştu
ZAMMIN içinden çıkan sürpriz zam, 21 Aralık 2006’da yayımlanan bir tebliğe dayanıyor.
Bu tebliğ, 20 elektrik dağıtım şirketinin 2007’de özelleştirileceği varsayımı altında çıkarılmıştı.
Özelleştirme öncesinde şirket bilançolarını olabildiğince zarardan arındırmak amacıyla enflasyon farkının zamma eklenmesi öngörülüyordu.
Yani o zaman plan öyleydi.
Fakat bu tebliğ yayımlandıktan çok kısa bir süre sonra, yani yaklaşık bir yıl önce Başbakan Tayyip Erdoğan ansızın fikir değiştirdi.
Bir yurtdışı gezi dönüşünde uçakta, dağıtım şirketlerinin 2007’De özelleştirilmeyeceğini açıklayıverdi. Elektrik dağıtımı şirketlerinin bu yıl özelleştirilip özelleştirilmeyeceği ise meçhul.
Özet: Yüzde 15 derken yüzde 19.7 çıkan zammın 4.7’lik kısmı, özelleştirme hesabıyla konan ancak özelleştirme olmayınca -bir parça- açığa düşen bir kuralın bizlere armağanıdır.
Ankaralı sanayici Gökçek’ten memnun!
Ankara Sanayi Odası Başkanı (ASO) Nurettin Özdebir, Ankara milletvekilleri ile Başkent’i yönetenlere bir yemek verdi.
ASO’nun vekillere 10 yılı aşkın bir süredir verdiği bu geleneksel yemek, Ankara’nın sorunlarını yumuşak bir atmosferde tartışmayı hedefler.
Geçen hafta Swiss Otel’deki yemeğe 29 milletvekili davetliydi.
23 Ankara milletvekili, aynı zamanda Ankara milletvekili olan üç bakan Cemil Çiçek, Zafer Çağlayan ve Sait Yazıcıoğlu, Vali Kemal Önal, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek de katıldı.
Gökçek, metronun tamamlanmadığı eleştirilerine karşı 1 milyar dolara ihtiyaç olduğunu, bu paranın da kendilerinde olmadığını, merkezi hükümet bütçesinden aktarılmasını istediklerini ama sonuç alamadıklarını, şimdi de satıaş çıkardıkları Başkent Doğalgaz’dan gelecek gelirle tamamlamayı umduklarını söyledi.
Mamak çöplüğünün koktuğunu hatta bu kokunun Çankaya’ya kadar uzandığı eleştirisine ise "Üstünü kapattık. Kokmuyor. İsterseniz sizi götürüp gezdireyim" demiş.
Öğrendiğimiz bir anekdotu daha paylaşalım:
Yemekte CHP’li Yılmaz Ateş "Eskiden, Sayın Melih Gökçek’in bulunmadığı toplantılarda sanayiciler şikayet ederdi. Anlaşılan Ankaralı sanayicilerin Sayın Gökçek’le hiçbir sorunu kalmamış" demiş.
ASO Başkanı Nurettin Özdebir de "Bizim sayın başkanla çözemeyeceğimiz hiçbir sorun yok. Sadece Organize Sanayi Bölgesi’ne 500 metre yol istedik, yapmadı" demiş.
CHP’li Ateş de yanıt olarak "Koskoca ASO Başkanı 500 metre yol ister mi. 100 kilometre olsa neyse. Sayın Gökçek eminim, ’Bunun için şantiye kurmaya değmez’ demiştir" diye takılmış.
Yılmaz Ateş "En çok garibime giden, dışarıda bizzat bana ’öldük bittik, yüzlerce işçi çıkardık, dayanamıyoruz diyen sanayicilerin, bakanların ve belediye başkanının karşısında sus pus kesilmesi" yorumunu da bizimle paylaştı.