ASO’nun "kelepir kirası" Merkez Bankası’nı sevindirecek
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Ankara Sanayi Odası (ASO) 40 yıldır faaliyet gösterdiği, Atatürk Bulvarı’ndaki binasından taşınma işini bitirmek üzere. Mevcut bina yılbaşından sonra yıkılıp yerine daha çağdaş bir bina yaptırılacak.
Proje henüz ortaya çıkmadı. Ancak önemli bir yenilik, fikir olarak hazır: ASO’nun yeni binası, şimdi olduğu gibi, sadece üyelerine ve konuklarına değil, kamuya açık bir bina olacak. Giriş katında, resim galerisi, kafenin yer aldığı geniş ve çağdaş bir fuaye yer alacak.
ASO, halen yapımı devam eden yol inşaatını, yeni binanın yapımı için bir avantaj olarak görüyor. Halihazırda inşaat çalışmasının olması, hem yeni binanın yapımını kolaylaştıracak, hem de çevreye ve yayalara olumsuz etkisi daha az olacak.
KİRA BEDELİ SIR GİBİ SAKLANIYOR:
Bu süre zarfında Çetin Emeç’te kiraladığı bir binaya geçici olarak taşınan ASO, binayı kaç liraya kiraladığını bir sır gibi saklıyor. Başkan Zafer Çağlayan, "Uygun bir fiyata kiraladık" demekle yetiniyor
MERKEZ BANKASI SEVİNEBİLİR:
Çağlayan, "Daha iyi değil mi? Kira hizmetleri, enflasyona en çok direnen kalemlerden biri. Kiranızın (uygun) olması bu ortamda olumlu sayılması gerekirken neden saklıyorsunuz?" diye ısrar ettiğimde gülerek, "Evet Merkez Bankası sevinebilir ama söylersek belki evsahibimiz, (Çok düşük kiralamışız) deyip arttırabilir" esprisini yapıyor.
Çağlayan, yeni binanın kaç liraya malolacağını sorduğumda yanıt vermiyor. Aynı şekilde yarın yapacağı Meclis toplantısında görüşülecek 2007 bütçe rakamını da vermekten kaçınıyor.
"Ama şunu söyleyebilirim" diye ilginç bir bilgi veriyor ASO Başkanı:
"Büyüklerimiz bundan 40 yıl önce bu binayı, çok zor şartlarda, şahsi kefalet vererek yaptırabilmişler. Onlara müteşekkiriz. Ama bugün biz de yeni binamızı zor koşullarda yaptıracağız. Çünkü imkanlarımız kısıtlı."
"ASO Türkiye’nin üçüncü büyük odası değil mi?" diye sorduğumda ise "Öyle ama nitelik nicelik meselesi var. 3 bin 500 üyemiz bulunmasına karşın, kanunumuz gereği aldığımız aidatlar çok düşük. Asgari ücrete göre kurulmuş bir hesaba göre, bir üyeden aldığımız aidat 20-25 YTL’yi geçmiyor" yanıtın veriyor.
ASO ATO’DAN ÜYE ALACAK:
Bu arada ASO, üye sayısını seneye bin kişi birden arttırarak 4 bin 500’e çıkarmayı hedefliyor. Yakın zamana dek katı olan üye kriterlerini yumuşatan ASO, ATO’yla da anlaşarak, aslında sanayici olmasına karşın ATO’ya üye olmuş kişileri de ASO’ya davet edecek.
Halı yıkamayalım ama sorunları da halı altına süpürmeyelim
YAĞIŞ olmazsa, Ankara’nın suyunun ancak Mart ayına kadar yeteceği ilan edildi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, yaklaşan su sıkıntısı nedeniyle, kadınların bayram temizliği yaparken halı yıkamamasını istedi.
Ankaralı bütün kadınların (ya da halı yıkamak konumunda olan insanların) bu ricayı dikkate almaları halinde, Mart ayına kadar yeteceği duyurulan su miktarı, bizi Nisan’a mı yoksa Mayıs’a kadar mı idare edecek, henüz bunu bilmiyoruz.
Ama Ankara’nın su sorunu için geliştirilen ancak henüz devreye sokulamayan Gerede Sistemi hakkında Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nden (DSİ) edindiğimiz bazı bilgiler, halı yıkasak da yıkamasak da bilmemizin iyi olacağı türden:
Ankara’nın su master planının bir parçası olan Ankara İçmesuyu Gerede Sistemi için 1993 yılında karar veriliyor. (Yani 13 yıl önce)
Projenin fizibilite raporu, DSİ işbirliğiyle 1996 yılına kadar tamamlanıyor. (Yani 10 yıl önce)
Bu rapora göre Gerede Sistemi ile Ankara’nın 2027 yılına kadar olan su ihtiyacının karşılanması hedefleniyor.
Ankara’nın 2010-2027 yılları arasındaki ihtiyacını karşılayacak Gerede Sistemi’ndeki Işıklı Regülatörü ile 2010 yılında yıllık 173 milyon metreküp olmlak üzere toplam 230 milyon metreküp suyu Çamlıdere Barajı’na iletilmesi planlanıyor.
DSİ kaynaklarına göre, Gerede Sistemi, Japon kredisi ile finanse edilecek. DSİ’ni bu projeyle ilgili hazırladığı metindeki kritik bir cümleyi yorumsuz olarak sunuyorum:
"Ankara İçmesuyu Gerede Sistemi için Japon EPDC ile 1993 yılından bu yana çalışmalar devam etmektedir."
Bu bayram evdeki halıları süpürürken, su sorunumuzun da yıllardır "halı" altına süpürüldüğünü düşünerek şu soruya yanıt arayacağım:
Fizibilitesi 10 yıl önce tamamlanan Gerede Sistemi devrede olsaydı, Ankara’nın su sorunu sadece yağış ya da halı değişkenine bağlanabilir miydi?
YANIT BEKLEYEN SORULAR?
DSİ verilerine göre 1. kademesi için 238, ikinci kademesi için 228 milyon dolar olmak üzere Gerede Sistemi için 466 milyon dolar yatırıma ihtiyaç var.
Japon EPDC ile 1993’den beri sürdüğü belirtilen kredi, finansman çalışmaları hangi aşamada?
Bu finansmanın sağlanması hangi nedenlerle gecikti?
Bugün itibariyle 1. kademenin finansmanının nasıl sağlanacağı belli mi? Yatırım tutarı ASKİ kaynakları ile mi karşılanacak?