Ankara Sanayi Odası’nın (ASO) Atatürk Bulvarı üzerinde yükselen yeni binasının mimarı Mustafa Yücesan aradı.
Söze, geçen haftaki yazımızda yer alan parantez içi siteme hassasiyet gösterdiğini belirten bir "karşı sitemle" girdi.
Projesinin "estetiği" konusunu tartıştırmayacağını, bir bilimsel tezinin bu konuya dair olduğunu söyledi.
Tezinde, Bulvar üstünde İş Bankası Genel Müdürlüğü için yapılan, şimdi BDDK’nın faaliyet gösterdiği yapının "yalnız bırakılmasının yanlış olduğunu, karşısına yakın yükseklikte başka bir bina yapılması gerektiğini" yıllar önce savunduğunu açıkladı.
Ardından, geçen hafta parantez içinde bırakmaya özen gösterdiğim o sitemin, Yücesan’ın eserini hedeflemediğini, genel nitelikli olduğunu, Atatürk Bulvarı’nın alt ve üst geçitlerle bir daha geri dönmeyecek biçimde deforme edilmesine bir kentli olarak buna tepki gösterdiğimi izah etmeye çalıştım. Ve ekledim:
"Atatürk Bulvarı, bildiğimiz Atatürk Bulvarı olmaktan çıktı. Kuğulupark’tan Kızılay’a yürümek artık mümkün değil. Çünkü otomobili, yayadan üstün gören bir anlayışla, sırf alt geçit yapılabilsin diye kaldırımlar kuşa döndürüldü. Bu yetmiyormuş gibi, altgeçitlerin iç yüzeylerine de alay eder gibi kör kuğu resimleri kondu."
ALT GEÇİTLER İPTAL EDİLEBİLİR Yücesan dinledi ve çok ilginç bir karşılık verdi:
"Biz ASO binası projesini zaten alt geçitlerin bir gün iptal edileceği, kapatılacağı varsayımı altında tasarladık. Hesapları buna göre yaptık."
Ben çocuksu bir sevinç ve şaşkınlık duygusuyla "Nasıl yani, bu mümkün mü, bunu Başkan Gökçek’e aktardınız mı?" sorularını peşpeşe yöneltince de aldığım yanıt şu oldu:
"Elbette mümkün. Bulvardan geçen alt geçitlerin altı müze haline getirilebilir. Bunun örnekleri var. Melih Gökçek’e de söyledim. Ben belediye başkanı olunca bunu yapacağım dedim!"
Hayal gibi değil mi?
Fakat oradaki alt geçidin müze olacağı günü bekleyen tek kişi olmayacağımdan eminim...
Bulvar yeni sanat merkezi
YÜCESAN’ aktardığı diğer ibilgiler şöyle: Projenin sadece ASO’ya hizmet vermeyeceğini, belirten Yücesa, bir katın konser, opera gibi sanatsal etkinlikler için planlandığını, caddede yürürken binanın içinden geçilebileceğini ve nihayet, giriş-çıkışlarda parmak izi uygulamasının hiç Düşünülmediğini aktardı.
Kendisine "parmak izi" konusunun Ender İnşaat’ın web sitesinde yer aldığını belirtince, bu bilginin orada "sehven" yeraldığını kaydetti.