Paylaş
Evet kraldan çok kralcı olup, şarkılarını çalmayan bazı radyolar olabilir.
Yanlış yaptıklarını onlar da görecek kısa sürede.
Bu dönem seyircisinden uzak da kalmış olabilir.
Ama Sıla işini yapmaya devam ediyor.
Önceki gün Instagram hesabına “Yarın 10.00... Youtube/SilaVEVO” yazınca, “Artık konserlerini Youtube üzerinden verecek” haberleri uçuşmaya başladı.
Oysa doğru bir bilgi değildi bu...
Dün sabah saat 10’da Mürekkep albümünde yer alan Engerek şarkısına çektiği yeni klibini yayınladı Youtube kanalından Sıla.
Saat 10’da olmasının nedeni de Vevo kanalıyla ilgili.
Yeni klipleri saat 10’da ilk ben yayınlarım diyen bir yayın anlayışı var Vevo’nun.
Sıla’nın bu albümde çektiği ilk Afitap klibi de saat 10’da Youtube’ta Vevo kanalında yayınlanmıştı.
Dün sabah Vevo’nun hemen ardından Kral Pop ve diğer müzik kanallarında dönmeye başladı Engerek klibi.
1 Ekim’de de Sıla’nın İzmir konseri var.
Eminim bu konserin ardından da yazın veremediği konserleri peş peşe vermeye başlayacak.
Dün sabah 10’da Youtube’da yayınlanan Engerek klibini seyrettim.
1 saat içinde 20 bin kişi tarafından izlenmişti klip...
Mürekkep albümünün en eğlenceli şarkılarından biri bu, şarkıya konser öncesi ve konser görüntülerinden çektikleri klibi sevdim.
Sanki bugünlerde yaşadıklarını özetler gibi şarkıda.
“Felek oynama bu aralar bana... Kör bıçakla öldüremezsin” diyor Sıla...
Sonra da şarkının en eğlenceli bölümünde seyirciyle dans ediyor:
“Boşanmış kalp zemberekten... Zehrimiz çok engerekten” diyerek.
Vallahi çok haklı...
Şu engerekten çok zehrimizi birbirimizin üzerine boca etmeyi bıraksak hepimiz daha mutlu olacağız.
Sırf 1 Ekim’deki konserini izlemek için İzmir’de olacağım.
Son klibini izlerken sahnedeki Sıla’yı ne çok özlediğimi fark ettim çünkü.
Birlikte yaşamayı biz anlattık, biraz da sizin anlatmanız lazım
Olay önceki gün Eyüp Sultan Meydanı’nda yaşandı...
Kardeşim Cem, kuşlara meraklı 3 yaşındaki oğlu Mavi ve kayınpederiyle Eyüp Sultan Meydanı’nda banka oturmuşlar, kuşları seyrediyorlar. Cem 5 yıl, kayınpederi 50 yıllık Eyüplü.Eyüpspor’un eski antrenörü...
Ortada güzel bir dede-torun-damat fotoğrafı var. Yanlarına uzun sakallı, elinde kocaman tespihi ve muhafazakar giyimiyle bir adam yaklaşıp, “Bu şortlar da moda oldu” diye söylenmeye başlıyor.
Cem ve kayınpederi diz altında biten uzun şortlar giymişler, kastettiği bu. Bizimkiler duymazdan geliyor.
Ama adam ısrarla devam ediyor, kendi kendine söylenmeyi bırakıp doğrudan Cem’lere yöneliyor, “Neden bu şortları giyiyorsunuz, günah” diye üst perdeden konuşmaya başlıyor.
“Kardeşim sana ne, sen kimsin karışıyorsun” diye yanıt veriyor Cem.
Karşılıklı sesler yükseliyor sonunda Cem oradan geçen zabıtaya şikayet ediyor durumu.
Bunların bağrışmaları sonucu araya esnaf giriyor, sonunda esnaf ve zabıta insanları rahatsız etme diye adamı meydandan uzaklaştırıyor.
Şimdi bu olaydan hareketle vay hayat tarzımız elden gidiyor, cüppeliler sardı dört bir yanımızı diyecek değilim.
Münferit bir olaydan hareketle herhangi bir genelleme yapmayacağım.
Ama gördüğüm şu:
Biz kendi mahallemize son 10-15 yılda insanların hayat tarzına karışılmayacağını çok iyi anlattık. Kimsenin türbanına, cüppesine, yaşadığı hayata dil uzatılmaması gerektiğini çok iyi gösterdik.
Ama bakıyorum karşı mahallede bunu söyleyen insan sayısı yok denecek kadar az.
Bırakın başı açık, dekolte giymiş bir kadını iş uzun şortlu iki erkeği taciz edecek bir noktaya gelmiş.
Adam Eyüp meydanında kendinde bu cesareti buluyor...
Bu yüzden karşı mahallenin sağduyulu insanlarına büyük görev düşüyor.
Bıkmadan usanmadan herkesin hayat tarzına saygı gösterilmesi gerektiğini onlar da anlatmalı. Ben cüppe giymek zorunda değilim. Sen de şort giymek zorunda değilsin.
Ama ikimiz Eyüp Meydanı’nda aynı bankta oturup kuşları seyredebilmeliyiz...
Hey gidi Siyam Balığı!
Mickey Rourke’un son halini her gördüğümde ağzım açık açık kalıp, şaşırmam kaç puan...
Murat Han’la son fotoğrafını görünce de aynı tepkiyi verdim.
2008’de Antalya’da gördüğümde de, sonraki fotoğraflarına baktığımda da hep “Ne yaptın be usta” diyorum kendi kendime.
Bizim gençliğimizin serseri kahramanıy-
dı o...
Her ne kadar 9,5 Hafta, Angel Heart, Vahşi Orkide unutulmazsa da bizim kuşak için Rumble Fish’ti (Siyam Balığı) Mickey Rourke...
Serseri motorcu genç rolünde, o kadar yakışıklı ve karizmatikti ki, biz erkekler bile onun hayranı olmuştuk.
30 yaşındaydı o zaman.
Alkol, uyuşturucu, boks merakı ve estetiklerle o müthiş suratı daha 40’lı yaşlarının başında mahvetti Mickey Rourke.
Bugün 63 yaşında...
Murat Han’la fotoğrafını görünce yine “Hey gidi Siyam Balığı” dedim.
Bu fotoğrafları unutmak için benim yaptığımı yapın, 30 yaşındaki Mickey Rourke için Siyam Balığı’nı yine izleyin...
Hello Kitty anlaşması
Rakip takım taraftarlarının takılmalarına, dalga geçmelerine bakmayın ben Fenerbahçe’nin Hello Kitty’le yaptığı anlaşmayı çok sevdim. Çok doğru bir adım...
Göreceksiniz yarının Fenerbahçeli kadın taraftarlarını yetiştirmekte büyük etkisi olacak bu anlaşmanın.
Ben Galatasaraylıyım ama bizim evde demokrasi var. Bu yüzden 5 yaşındaki kızım da annesinin etkisiyle Fenerbahçe sempatizanı olmuş durumda.
Eminim annesi şimdi bir Fenerbahçeli Hello Kitty alarak bu sempatiyi perçinlemeye çalışacaktır.
Galatasaraylı bir Sophia olsa belki rekabet edebilirdim. Dolayısıyla diğer takımlar Fenerbahçe’nin bu anlaşmasıyla dalga geçeceğine çocuklara yatırım yapmalı...
Bu anlaşmada sevmediğim tek şey Aziz Yıldırım’ın 3 yaşındaki kızının tanıtıma elinde 3.500 liralık Louis Vuitton marka çantasıyla gelmesi oldu.
Her kesimden çocuğa hitap eden bir ürünü 3 yaşındaki Yaz’ın eline Louis Vuitton marka çanta tutuşturarak yapmak çok yanlıştı.
İşin ilginci bu haberi yapan bir tek Posta gazetesi oldu. Diğer gazeteler Aziz Yıldırım korkusundan görmezden geldiler herhalde...,
Vimeo’dan gelen filmler
Yapımcılara uzun zamandır, “Filmlerinizi köşe yazarlarına DVD olarak gönderin hatta buna bile gerek yok bu iş için profesyonel Vimeo sitesi var, oradan linkle gönderin” deyip duruyorum.
Çünkü bu koşuşturma içinde doğru ve hızlı tanıtım yöntemi bu.
Filminizi izletmek istiyorsanız teknolojinin nimetlerinden faydalanın.
Sonunda başardık... Bu yaz Babaannem filmi, Rauf filmi, Emre Altuğ’un oynadığı Mezarcı adlı film hep Vimeo üzerinden linkle ulaştı bana.
Baktım dün BKM’den bir mail gelmiş, dün vizyona giren Umut Kırca’nın El Değmemiş Aşk filmini Vimeo üzerinden izlemem için göndermişler.
Eminim pek çok gazeteciye, yazara, haberciye de aynı yöntemle ulaşmıştır...
Açtım tebrik ettim, “Oh be sonunda nihayet yaptınız” dedim.
Sektörün en büyük yapımcısı BKM’nin bu doğru tanıtım yöntemini keşfetmesi önemli.
Şimdi bu yazıyı bitirdikten sonra bir kahve koyacağım, bilgisayarımı açıp El Değmemiş Aşk’ı izleyeceğim.
En kısa zamanda yazacağım.
Paylaş