Yok mu anılarını yazacak bir telekız...

John Cleland'ın Fanny Hill: Bir Zevk Kadınının Anıları edebiyat tarihinin ilk erotik kitapları arasında sayılır.

Taşradan çıkıp hiç tanımadığı bir kent olan Londra'ya giden ve işini büyük bir zevkle yapan Fanny adlı bir fahişenin hikayesini anlatır kitap.

Cleland'ın bu kitabı nedeniyle, aynı yıl İngiltere'de fahişe sayısında patlama yaşandığı bile söylenir.

O gün olduğu gibi bugün de yazarların erotik anılarını ve seks hayatlarını anlattığı kitaplar, hep çok satanlar listesinde üst sıralarda yer alıyor.

Hele ki bunu anlatan bir kadın yazarsa...

Geçenlerde Melissa P'nin Yusufçuk Gece Gelir adlı kitabını okudum

Tıpkı önceki kitabı Yatmadan Önce 100 Fırça Darbesi gibi bunun da edebi hiçbir değeri yok.

Ama 20 yaşında bir kızın 16 yaşından itibaren tuttuğu seks günlüğü herkesin ilgisini çekiyor.

Tam da bunun üzerine kitap dünyasını yakından takip eden ve bu konuda yazılar yazan Sayım Çınar, Badem adlı bir kitap verdi.

Bu da Arap dünyasından bir cinsellik hikayesi.

Zorla evlendirilip ilk gecesini ‘kabus’ gibi geçiren Faslı bir kadının cinselliği ve kadınlığını keşfetmesini anlatıyor.

Melissa P'nin kitapları gibi bu da Avrupa'da büyük ilgi görüyor. Sadece Fransa'da satışı 100 binleri geçmiş.

Nasıl erotik film-pornografi arasında dağlar kadar fark varsa, iyi bir edebiyatçının elinden çıkmayan bu tür cinsellik kitapları da bende aynı etkiyi yaratıyor.

Ama yayınevleri için bulunmaz nimet.

Brezilya'da da aynı tür kitapların aynı etkiyi yarattığı dün Radikal'in bir haberinde vardı.

Raquel Pacheco adlı 21 yaşındaki pahalı bir telekızın dört yıllık 'meslek hayatını' anlattığı kitabı Brezilya'da yok satıyormuş.

Bizim gibi az okuyan bir ülke olan Brezilya'da baskı üzerine baskı yapan kitap yakında İspanya ve Portekiz üzerinden Avrupa'ya giriş yapacak.

Eminim yakın zamanda bize de gelip, çok satacaktır.

Merak ediyorum bu tür kitapların ilgi gördüğü Türkiye, anılarını yazacak kendi orijinal telekızını ne zaman bulup çıkaracak...

Yok mu Türkiye'de hem mesleğini iyi icra eden hem de eli kalem tutan, medyanın güzelliği karşısında kayıtsız kalamayacağı bir telekız...

Kitabının satış rekorları kırıp, kendisinin kısa sürede televizyon yıldızı olacağına bahse girerim...

En ufak bir sansasyon bile yeni starlar yarattığı Türkiye'de kitabın edebi değerinin ne önemi olabilir ki...

Halk otobüsleri trafik canavarı

İstanbul'da tam bir belediye otobüsü, özellikle de halk otobüsü terörü yaşanıyor.

Otobüs şoförleri ne kural tanıyor ne de hız limiti...

Ercan Arıklı'nın acısı hala dinmiş değil. Yolcu kapma yarışı, saatinde durakta olma çabası, şoförlerin eğitimsizliği ne derseniz deyin...

Şehir içindeki en büyük trafik canavarları belediye ve halk otobüsü şoförleri.

Ne demek istediğimi anlamak için yetkililerin Üsküdar Kuzguncuk-Boğaz Köprüsü hattına bakmaları yeterli.

Sahilde hız yarışı yapıyorlar otobüsler.

Hele geçen sabah köprünün ayağı altındaki tünelde sollama yapıyordu ki bir halk otobüsü 'yuh artık' dedim...
Yazarın Tüm Yazıları