Şimdi yine magazinci arkadaşlar bana kızacak ama Yeşim Salkım son polemikte yerden göğe kadar haklı...
Kendisi de daha sonra gecce.com’a açıkladı zaten, kastettiğinin magazinciler olmadığını.
Ancak magazinci arkadaşlar daha lafı dinlemeden refleks olarak savunmaya geçtiler yine...
"Bu entel-dantel gazeteciler var ya çok gülüyorum onlara" diyor Yeşim Salkım.
Bu lafı neden magazin muhabirleri üzerlerine alınıyor anlamış değilim.
Salkım sonra da bu tanımlama üzerinden devam ediyor;
"Bunları her çeşit meyhanede, her çeşit barda her gece görebilirsin.
Hepsi acayip alkol alır, kime áşık olduklarını bilemezler. Sürekli mutsuzdurlar. Sürekli bakımsızdırlar. Erkeği kadını buna dahildir. Erkekler evli kadınlara áşıktır, kadınlar evli adamlara"...
Tabii ilk cümleyi üzerinize alınırsanız, devamında gelen bu eleştirilere de kendinizi muhatap sayarsınız.
Magazin gazetecilerinin bu alınganlığı nereden kaynaklanıyor anlamış değilim.
Konuyla ilgili kalkıp bir de gazetelere açıklama yapmıyorlar mı, güldüm.
Hülya’nın dili
Hülya Avşar’ın dili gerçekten çok uzunmuş.
Aynanın karşısında bakıyorum bakıyorum, benim dilimin boyu çenemi geçmiyor.
Benimki değil Einstein’ınki bile geçmiyor.
Einstein’ın ünlü fotoğrafında bile dili çenesinin ucuna ulaşmıyor.
"Dili uzun olanın aklı çok olur" diye bir atasözüne rastlamadım.
Ama ünlü fizikçinin bu fotoğrafından sonra böyle bir genel kanı oluşmuş durumda.
Eğer bu doğruysa Hülya Avşar, Einstein’dan da zeki demektir.
Bence sanatçıların fotoğraflarını çekelim, kimin dili uzun kimi kısa görelim.
Orada da photoshop yapan çıkar mı acaba?..
Sema Çelebi’nin hiddeti
Şimdi tam Yeşim Salkım’la magazincilerin kavgasını yazmıştım ki, Buzda Dans’ın jürisi Sema Çelebi’nin Posta Gazetesi Magazin Müdürü Müge Dağıstanlı’ya Akmerkez’de saldırması son dakika haberi olarak düştü medyatava.com’a...
Magazinciler ünlüler arasındaki kavgalar son dönemde niye bu kadar arttı?
Ünlü jüri üyesi, Müge Dağıstanlı’nın Posta’ya koyduğu haberlere sinirleniyormuş...
Dağıstanlı’nın Star’da sunduğu Orada Neler Oluyor’a da sırf bu yüzden katılmadığını biliyorum Çelebi’nin.
Demek ki o kadar bilenmiş ki, Dağıstanlı’yı Akmerkez’de görünce "Benim hakkımda nasıl haber yaparsın" diyerek üzerine saldırmış.
Teoman da 10 gün önce bir muhabiri yumruklamıştı.
Ancak orada açık bir taciz vardı Teoman’a ve sanatçı haksız değildi...
Sema Çelebi’nin ki ise uzun süreli bir hiddetin patlaması.
Habere kızıp, reklam yaparcasına Akmerkez gibi bir yerde gazeteciye saldırmak Sema Çelebi’ye yakışmayan bir hareket oldu.