Paylaş
“Ne zamandır Yeşilay’ın işi ahlak bekçiliği yapmak oldu. Yeşilay gençleri alkolden, sigaradan, uyuşturucudan uzaklaştırmak için çalışsın ama el ele tutuşmasından, öpüşmesinden size ne” dedim...
Benim Yeşilay’ın tüzüğünü bilmediğimi söyledi...
İddiasına göre Yeşilay tüzüğünde bu da varmış.
Bir yaşımıza daha girdik.
Eğer öyle olsaydı Türkiye Yeşilay Cemiyeti Yönetim Kurulu, “Bunlar tamamen kişisel görüşlerdir” açıklaması yapar mıydı.
Yeşilay Cemiyeti, Günlüoğlu hakkında soruşturma başlatır mıydı...
Ne yazık ki Yeşilay son dönemde garip garip polemiklerle sürekli gündeme geliyor.
Ya konser basıyorlar...
Ya üniversiteleri fuhuşa giden yolun başlangıcı olarak gösteriyorlar.
Yeşilay’ın ciddi bir imaj yenileme çalışmasına ihtiyacı var.
Son yıllarda demode bir sivil toplum kuruluşu olarak kaldı.
Sigaraya, alkole, uyuşturucuya karşı ülke çapında doğru dürüst kampanyalar yapacaklarına bunlarla uğraşıyorlar...
Meğer ne çok cadı varmış!
Cadılar Günü’nün zorlama olduğunu söyledim...
Bizde sakil durduğunu, bize ait olmadığını, asla bir Sevgililer Günü olamayacağını iddia ettim.
Meğer bizde ne çok cadı varmış.
Kostümünü alan Halloween partilerine koşmuş.
Instagramda, orada burada parti fotoğraflarına rastladık.
Bir kısmını bugün Kelebek’in birinci sayfasında görebilirsiniz.
Ancak bu bile benim fikrimi değiştirmeye yetmeyecek.
Keser döner sap döner...
TMSF yönetimindeki medya kuruluşlarında görev yapmışlığım var.
Erol Aksoy’a ait CINE5’te çalışırken TMSF el koyunca bir sabah toplu halde ‘devlet memuru’ olmuştuk.
Sadece CINE5 değil o dönem Star, Sabah da dahil olmak üzere pek çok medya kuruluşu TMSF yönetimindeydi.
Kudretli bürokratlar yaratmıştı o dönem...
En güçlü yayın yönetmenlerinden daha güçlü, en yetenekli televizyonculardan daha yetenekli görürlerdi kendilerini...
Düşünsenize belki hiçbir zaman yanyana bile gelemeyecekleri sanatçılar, şarkıcılar, şovmenler, köşe yazarları, gazeteciler onların kontrolünde çalışıyordu.
Medya dışında da el konulan şirketler aracılığıyla turizmden, yatçılığa pek çok alana girmişlerdi.
Ve o zamanlar hep aynı şey söylenirdi...
Gün gelir bu TMSF yöneticilerinden de hesap sorulur.
O günün TMSF yönetiiclerinden bugün medyada kimse kalmadı.
Ve dün gazetelerde bir haber gördüm...
Dönemin kudretli TMSF yöneticilerinden biri, Toprak’ın yatını satarken devleti zarara uğrattığı gerekçesiyle açılan davada 6 ay hapis cezasına çarptırılmış.
TMSF tarihinde ceza alan ilk yönetici oldu.
Demirel’in sık kullandığı bir laf vardır...
‘Keser döner sap döner gün gelir hesap döner...’ diye
Gerçekten Türkiye’de yarının ne getireceği belli olmuyor.
Paylaş