Yasak bu kez işe yaradı

Bu kez yasak işe yaradı ve Myspace sitede bulunan Türkçe parçalar için telif ödemeyi kabul etti.

MÜYAP Başkanı Bülent Forta’nın en büyük takıntılarından biri, dünyanın bu en büyük sitelerinin bizi sömürge gibi görmesi, bize üçüncü dünya ülkesi muamelesi yapmasıdır.

Bunu hep söyler...

“Youtube neden Danimarka’da Amerika’da telif ödüyor da bizde ödemiyor”...

“Myspace neden Yunanistan’da üzerinden para kazandığı sanatçının payını ödüyor da Türkiye’de ödemiyor”...

Adeta bunun gurur meselesi yaptı Forta.

Dünyanın en büyük siteleri önce burun kıvırdı bu işe. Yayınladıkları her videodan her şarkıdan o ülke sanatçısına para ödeyen büyük şirketler

Türkiye’ye ödememek için direndiler.

Aylarca koştu Youtube’un peşinde, ihtarlar, yazışmalar, mailleşmeler...

Sonunda kısa bir süre önce Youtube’u telif ödemeye ikna etti.

Şimdi izlenen her Türk içeriği için telif ödüyor Youtube...

Site, Türkiye’de yasaklı olmasa bugün ödediği telifin kat kat fazlasını ödeyecek.

myspace.com ve lastfm.com’da aynı durumdaydı, “Telif ödemeye yanaşmayınca son yaptırım olarak erişimi durdurmak zorunda kaldık” diyor Bülent Forta.
Şimdi Myspace geri adım atmış, sözleşme imzalamaya yanaşmış, prosedürler tamamlanınca MÜYAP şikayetini geri çekecek ve site yeniden açılacak.

Lastfm.com’la da aynı süreci yaşıyorlar.

Dünyanın en büyük şirketlerinin Türkiye’yi adam yerine koymaları açısından iyi bir gelişme, yasak “Nush ile uslanmayanı” hesabına geldi.

Ama diğer yandan ben hâlâ görüşümün arkasındayım; sitelerle ilgili bu kadar kolay yasak kararı alınamaması gerekiyor...

Sonuçta herkesin geçerli bir nedeni olabilir.

Gazeteler bugünü değil dünü yazar

Bu sezon Hanımın Çiftliği’nin Kelebek’te yayınlanan cover ilanı (50’li yılların Hürriyet’ini basmışlardı) diğer dizileri de özendirdi.

atv’nin iki dizisi aynı ilan yöntemini denedikten sonra bu hafta sonu da Kurtlar Vadisi, Hürriyet Pazar’a cover ilan verdi.

Ancak ilanda bir büyük hata vardı...

“Polat Alemdar bugün taburcu oldu” yazıyordu.

Oysa gazeteler bugünü değil dünü yazar.

Doğrusu, “Polat Alemdar dün taburcu oldu” ya da “Polat Alemdar bugün taburcu olacak” olmalıydı.

Bahadır Özdener eski bir gazeteci olmasına rağmen bu gazetecilik detayını nasıl gözünden kaçırdı...

Bu vesileyle yarın akşam yeni kanalı Star’da başlayacak olan Kurtlar Vadisi’ne bol reytingli kusursuz bir sezon diliyorum.

U2’nun Türkiye’ye gelmek istememesi tam bir şehir efsanesi

U2’nun 2010’da İstanbul’a geleceğini yazmam üzerine Ahmet San dertleşmek için uzun bir e-mail göndermiş.

Türkiye’de ilk büyük dev konserleri yapan ünlü organizatör e-mailinde U2 ile ilgili bir şehir efsanesine de nokta koyuyor.

Diyor ki;
Yıllardır U2’nun Türkiye’ye gelmek istemediğine dair çıkan haberler şehir efsanesinden ibarettir.

Zaten 92 yılına kadar Türkiye’de stat konseri yoktu. 93’te benim düzenlediğim 8 stat konseriyle başladı.

Bu tarihten sonra U2, ilk defa 97-98 yıllarında Pop Mart turnesine çıktı.

Ben de 26 Eylül 1997 ıstanbul konseri için U2 ile anlaştım. Ancak eski kırgınlıkları gündeme getirmemek için açıklamadığım bir sebepten dolayı bu konserden Yunanlı bir organizatör lehine vazgeçtim. Maalesef o yıl U2, İstanbul yerine Selanik’te konser verdi.

Grubu daha sonraki 2001 Elevation ve 2005-2006 Vertigo turnelerinde İstanbul’a getirmeyi ise mesleğe küstüğüm için aklımdan bile geçirmedim. O
yıllarda kendi cebinden riske girerek dev konser yapan organizatör olmadığı için de U2 ıstanbul’a gelmedi.

Ahmet San, 2010 U2 konserinin de Galatasaray Adası açıklarında Boğaz’ın ortasında yapılacak olmasının doğru olduğunu söylüyor.

“Böyle bir ilk olmazsa üç gün önce Sofya üç gün sonra Tel Aviv U2 konserleri arasında kaynar gider. Ama Boğaz’ın ortasından seslenmesi dünya çapında ses
getirir.”

Ahmet San bu arada geçen yıl yaptığı Metallica stat konseriyle yeniden sahalara döndüğünü söylüyor.

Onun da 2010’da iki-üç büyük stat konseri olacakmış.

Biri Madonna mı acaba?