Paylaş
Mültecilerin aslında hiç de kötü olmadığını gösteren bir planlanmış video çalışması olarak baktım meseleye...
Böyle düşünmem için çok haklı bir nedenim var: Çocuğu uzanma mesafesinde bulunan yan taraftaki komşular.
Gassama 4 kat tırmanıp çocuğu kurtarıyor, bunlar burunlarının dibindeki çocuğu tutup çekemiyor yukarıya...
Bu kahramanca davranışından dolayı Malili gence Fransa vatandaşlığı ve iş verildi ya, öyleyse yan taraftaki komşuları da direkt vatandaşlıktan atmak gerekiyor.
Hatta küçücük çocuğa yardım etmedikleri için insanlıktan atmak lazım...
Anthony Bourdain’in de Vedat Milor’le aynı dertten mustarip...
Vedat Milor elinin neden titrediğini yıllar önce bir televizyon programında açıklamıştı.
Balık ve kabuklu deniz ürünlerinde bulunan cıvadan kaynaklanıyormuş.
Bu ürünleri çok tükettiği için yıllar içinde vücudunda civa oranı çok yükselmiş ve bu durumdan bağışıklık sistemi ve sinirleri etkilenmiş...
Vedat Milor kadar olmasa da, Anthony Bourdain de sevdiğim bir gurmedir.
Uzun zamandır programlarına denk gelmiyordum...
Geçen gün beIN’de H&E (Home&Entertainment) kanalında karşıma çıkınca şaşırdım...
Onun da elleri titriyordu.
Özellikle chopstick tuttuğu yakın çekimlerde çok belli oluyordu bu durum...
Bourdain de Milor gibi dünyayı gezen, kabuklu kabuksuz deniz ürünlerini tüketmeye bayılan bir isim...
Demek ki bir meslek hastalığı bu...
İyi gurme olmanın böyle bir yan etkisi var demek ki..
Bu arada Bourdain de yaşlanmış mı ne...
Sen çok daha iyi görünüyorsun Vedat abi...
Bin kişi barajını geçerler artık
“İlk üç günde sadece 1 kişi tarafından izlendi” haberleri çıkmasa “3 Vakte Kadar” adlı bir filmin varlığından hangimizin haberi olacaktı...
Sinema filmleriyle ilgili envai çeşit pr çalışması gördüm de bu kadar iyi pr çalışmasını ömrümde görmemiştim.
40 salonda gösterime giren filmi sadece 1 kişinin izlemesi mümkün mü?
Meğer dağıtım firması yanlış rakam vermiş, doğrusu 1 kişi değilmiş falan filan...
İşin doğrusu 3 günde 477 kişi, bir haftada da 782 kişiymiş.
Ne yalan söyleyeyim, iyi tanıtımdı!
Bu haberlerden sonra 1000 barajını geçerler herhalde...
Kibariye: Ali’nin 2 yıl önceki doğum günü o
Dün Kibariye’nin eşi Ali Küçükbalçık’la doğum günü kutladığı haberlerini görünce hemen Kibariye’yi aradım...
“Çok sevindim, barışma pastası olmuş” dedim...
“Öyle bir şey yok” diyerek işin doğrusunu anlattı.
Ali Küçükbalçık’ın 2 yıl önceki doğum günündenmiş fotoğraflar.
Kızı ve eşiyle 2 yıl önceki kutlamaymış...
Barışma ya da boşanma gibi bir durum yokmuş hâlâ ortada.
“Bu haberler çok yordu beni. Bu konuyu kapatmak istiyorum artık, ben sadece kızımı düşünüyorum. Artık kimseye de konuşmayacağım” demekle yetindi.
Tabuta belediye reklamı İzmir’e yakışmıyor...
Kaç defa yazdım bu konuyu, kaç defa uyardık yerel yetkilileri...
Bazıları kulak verip uygulamadan vazgeçtiler, bazıları ısrarla aynı hatayı yapmaya devam ediyor...
Tabutların üzerine yazılan “Bilmem ne belediyesi” yazısından bahsediyorum.
Motosiklet kazasında hayatını kaybeden oyuncu Arda Öziri için dün Dokuz Eylül Üniversitesi’nde yapılan törende gördük:
Meğer İzmir Büyükşehir Belediyesi de aynı uygulamayı yapıyormuş.
Sahneye konulan tabutun üzerinde kocaman İzmir Büyükşehir Belediyesi yazıyor...
Aziz Başkan lütfen şu konuya hemen bir el atın ve tabutların üzerinden bu yazıları sildirtin...
Kaybedilen insana da saygısızlık, geride bıraktığı yakınlarına da...
Nedir bu belediyelerin tabutların üzerine kendi reklamlarını koyma merakı.
Bu uygulama hiçbir belediyeye yakışmıyor...
Paylaş