Vekiller şimdi niye susuyor?

Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Bölüm Başkanı Orhan Çeker’in “dekolte giyen kadın tacize uğrar” sözleri, “Fatmagül’ün Suçu Ne?” dizisindeki tecavüz sahnesi kadar tartışma yaratacak mı diye sormuştum dün.

Bu yazı yazılana kadar iktidar milletvekillerinden konuyla ilgili bir açıklama, tepki gelmedi.
Kadın milletvekilleri olaya karşı seslerini yükseltmedi.
İlginçtir, bir dizi karakterinin tecavüze uğramasında ayağa kalkan vekiller, gerçek hayatta tecavüzü/tacizi doğru bulan dekana karşı seslerini çıkarmıyor.
Özellikle Bülent Arınç, Halide İncekara, Seracettin Karayağız, Aliye Kavaf, Ali Kul ve Yahya Akman’ın konuyla ilgili ne düşündüğünü merak ediyorum.
Çünkü bu isimler Fatmagül’ün tecavüze uğraması konusunda çok hassastılar.
Ne demişlerdi hatırlayalım;
Halide İncekara: (Senaristlere) Şuur altındaki sapıklıkları yazarak kitleleri etkiliyorlar. (Beren Saat’e) Bu kızın fiziki ve ruhsal yapısı bozuk.
Bülent Arınç: Yerli dizilerde kadınlar ‘içi boşaltılmış’ bir eşyaya dönüştürüldü. Dayak yiyen, zulme uğrayan, taciz edilen, dakikalarca tecavüze uğratılan, aşağılanan bir dil ile zavallı, acınası bir yaratığa dönüştürüldü.
Seracettin Karayağız: Adeta porno film dizinin içerisine sokulmuş, daha da tahrik edici bir şekilde verilmiş.
Aliye Kavaf: Toplumun genel ahlâk kurallarını, bu anlamda vicdanını rahatsız eden görüntülere karşı bir mekanizma işletmeyi düşünüyoruz. Türk toplumuna, aile yapısına zarar veren diziler için şifre uygulaması başlatacağız.
Ali Kul: Bu dizilerin kendine gelmesi, senaristlerin ona göre eser yazması, yapılacak toplantılarda aile yapısının bozulmaması konusunda oyuncuların uyarılması faydalı olacaktır.
Yahya Akman: Dizi, genel izleyici saatinde yayınlanıyor. Orada şiddet de var. Dört kişi bir bayana tecavüz ediyor, bu korkunç bir şey. Gençler, bunu rol modeli olarak kabul edebilir.
Dizilerin yarattığı etki saman alevi gibidir. Tartışılır, konuşulur, geçer biter. İki ay sonra kimse hatırlamaz.
Fatmagül’ün tecavüzünü kim konuşuyor artık?
‘Muhteşem’ Süleyman’ın haremini bile unuttuk. Nerede protestocular?
Oysa hocaların, öğretim görevlilerinin söyledikleri, fikirleri genç kuşaklar üzerinde çok daha etkili.
Bu yüzden bir profesörün “Dekolte giyen tacize uğrar” demesi, bir dizinin tecavüz sahnesinden daha fazla tartışılmalı diyorum.
Bu yüzden vekillerin tepkisini merak ediyorum.

Zavallı Barça mı?

Vatan’ın spor manşeti Arsenal’e 2-1 yenilen Barcelona’yı ‘zavallı’ ilan etmiş...
Komik.
Ne oldu da zavallı oldu Barcelona?
60 dakika müthiş top oynadı ama dört dakikada yediği iki golle 2-1 yenildi.
Hem de deplasmanda, hem de Arsenal’e...
Henüz turu falan da kaybetmiş değil ha...
Aylar sonra Şampiyonlar Ligi’nde mağlup olan Barcelona zavallıysa bizimkilere ne diyeceğiz?
Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş’a hangi sıfatı bulacağız?..
Komik olmayın arkadaşlar.

En pahalı dekor

Tartışmasız, kavgasız bir ödül töreni yapılsa şaşarım zaten.
TÜRSAK ve Beyoğlu Belediyesi’nin düzenlediği Yeşilçam Ödülleri’nde de dördüncü yılında çatlak çıktı işte.
Sinema meslek örgütleri bu ödüle karşı olduklarını açıkladı.
En çok eğlendiğim, SESAM’ın açıklaması oldu.
“Beyoğlu Belediyesi hem ilçe sınırlarında çekim yaptığımız zaman bizden 5 bin lira istiyor hem de bizimle Yeşilçam Ödülleri’ni düzenliyor. Biz buna karşıyız...”
Böyle mantık olur mu?
O başka iş, bu başka. SESAM bunu ayırt edemeyecek durumda mı?
SESAM’cı arkadaşlar Londra, New York, Los Angeles sokaklarında film çekmeye kalksınlar bakalım ne kadar ödeyecekler...
Nasıl bir prosedürle karşılaşacaklar.
Burada da ödeyeceksiniz tabii...
Dekor kurarken para harcamıyor musunuz, İstanbul’un doğal dekorunu kullanırken neden harcamaya yanaşmıyorsunuz?
Kafeler, restoranlar, dükkanlar işgaliye parası öderken sokakları bütün gün işgal eden, trafiği aksatan sinemacılar neden para ödemesin?
Bana kalırsa 5 bin lira az bile, en pahalı dekor İstanbul dekoru olmalı.
Yazarın Tüm Yazıları