Vatan sevgisi mi, yoksa reklam mı?

Aksi de düşünülemezdi zaten.
Ülkemizin güvenliği için gözünü kırpmadan Suriye’ye giren kardeşlerimizin, evlatlarımızın burnu kanamadan dönmesi hepimizin tek dileği...
Allah yollarını açık etsin.
Burak Özçivit de aynı duygularla yeni filmi “Can Feda”dan üniformalı ve silahlı bir kare fotoğrafını paylaştı.
Mehmetçik’e destek amacıyla...
Yerden yere vurdular Burak’ı.
Yok askerliğini bedelli yapmış... Yok Mehmetçik üzerinden yeni filminin reklamını yapıyormuş...
Lütfen böyle kritik bir dönemde kimse kimsenin vatan sevgisini sorgulamasın arkadaşlar.
Elinizi vicdanınıza koyup söyleyin, Burak Özçivit’in gişe kaygısı mı ağır basar, vatan sevgisi mi?
Bu fotoğrafı yayınlayıp filmine gelecek 3-5 bin seyirci peşinde mi koşar, samimi duygularla Mehmetçik’i mi düşünür?
Elbette ikincisi...
Askerimiz başka bir ülke topraklarında savaşırken ben hiçbir ünlünün kendi çıkarları peşine düşeceğine ihtimal vermem.
Lütfen sosyal medyada hoyratlığı, bel altı vuruşlarını hiç değilse böyle bir günde bir kenara bırakın...

Catherine Deneuve, Brigitte Bardot ve Nebahat Çehre...
Önce Catherine Deneuve (74), sonra Brigitte Bardot (83) itiraz etti Hollywood’daki taciz skandalının gidişatına...
Pazar günü yayınlanan röportajımızda Nebahat Çehre’ye (73) sordum konuyu.
“Arz ve talep değil midir bu? Niye teslim oldular? Neden yaptırttılar? Tacize uğradığını söyleyen kadınların geçmişte çıkarları için susmaları doğru bir şey mi?” dedi.
Brigitte Bardot’nun söylediklerini okumamıştı ama söyledikleri ona yakın şeylerdi...
Farkında mısınız bu meseleye dünyada ve Türkiye’de bir tek olgunluk dönemini yaşayan kadın oyuncular farklı yaklaşıyor.
Daha tecrübeli oldukları için mi?
Erkekleri ve kadınları daha iyi tanıdıkları için mi?

Filmi geliyor
Animasyonları başından beri destekleyen biri olarak itiraf edeyim Varol Yaşaroğlu’nun yarattığı “Kral Şakir”i atlamışım.
Emaar Square’de Cartoon Network’ün kurduğu Hayal Gücü Stüdyoları’na kızım Pera’yla gittiğimizde tanıştık Kral Şakir ve Canan’la...
Cartoon Network’te hafta içi her gün yayınlanıyormuş.
Varol, “Nisanda sinema filmimiz vizyona giriyor” deyince iyice utandım.
Bir Türk animasyonu yaratılıyor, bunun filmi bile yapılıyor benim haberim yok...
“Kral Şakir’de şiddet, argo yok, çok keyifli” deyince hem filmini, hem CN’de serisini izlemeye karar verdik Pera’yla...

Dev bir timsah üç tavukla doyar mı?
Emaar Square’e gitmişken akvaryumu ve dev timsahları da ziyaret edelim dedik.
Tam da beslenme saatlerine denk geldik.
Dev kara timsahına 3 adet çiğ tavuk verdi görevliler, o da dev çenesini açarak havada kaptı.
Her ağzını açtığında çocuklar çığlık attı heyecandan tabii...
Çıktıktan sonra aramızda tartışmaya başladık, dev bir timsah üç tavukla doyar mı diye?
Günde kaç kez beslendiğini bilmiyoruz tabii ama sonunda karar verdik; küçücük kafesinde ne enerji harcayacak ki üç tavuktan fazlasına ihtiyaç duysun...
Haberiniz olsun şimdiki çocuklar böyle mekanlardan “Keşke hayvanlar doğal ortamında olsalar” diyerek ayrılıyorlar.
İzlerken mutlu ve şaşkınlar ama ayrılırken hapsolan hayvanlar için mutsuzlar...

1700 oyla başkanlık
Galatasaray milyonlarca taraftarı olan bir kulüp...
Türkiye’nin en büyük uluslararası markalarından biri.
Dev bütçelere, dev bir ekonomiye sahip.
Ve o gücün başına sadece 1703 oyla geçilebiliyor.
Olağanüstü genel kurulda Dursun Özbek 1623 oy aldı.
Yeni başkan Mustafa Cengiz 1703.
Hayırlı olsun diyorum.
Bu kadar büyük bir camianın sadece 1700 oyla yönetilmesi demokrasi olarak nasıl değerlendirilir?
Başkanın seçimle değişmesi demokrasi adına güzel de...
Milyonların kulübü sadece 1700 oyla başkanını belirliyor.
İstanbul Belediye Başkanı’nı 1700 kişinin oyuyla seçtiğimizi düşünsenize...

Alkış
Cem Yılmaz’la Ozan Güven’in yarıyıl tatili için çektiği 1 dakikalık videoya bayıldım.
Eski karnelerini gösteriyor Cem Yılmaz, hem komik hem de hayatı nota endeksli öğrenciler için çok doğru mesaj...
1 dakikada bu kadar güzel anlatılırdı her şey...