Ekranın en iyi dizilerinden biriydi Alacakaranlık... 25 Haziran’da yayınlanan son bölümüyle tatile girmiş, ancak tüm başarısına ve kalitesine rağmen eylül döneminde başlayamamıştı.
Bunun en büyük nedeni de yapımcı firmayla Show TV arasında yaşanan ödeme problemiydi.
Neyse ki, yedi ay aradan sonra dizi yeniden izleyiciyle buluşuyor.
Ben Taylan Kardeşler’in bu dizideki yönetimini beğeniyordum. Ancak onlar şimdi Yabancı Damat’ı çektikleri için Alacakaranlık’ın yeni bölümlerinde Amerikalı yönetmen Paxton Winters imzası olacak.
Benim bildiğim, ilk kez bir Türk dizisini yabancı bir yönetmen üstleniyor.
Ancak çok fazla riski olduğunu düşünmüyorum çünkü Paxton Winters yedi yıldır Türkiye’de yaşıyor ve sektörü bilen bir isim.
2003’te çektiği Crude adlı ilk uzun metrajlı filmi, Los Angeles ve Seattle Film Festivallerinde ödül kazanmıştı.
Winters bu filmde Türkiye’ye gelen iki Amerikalı turistin medyadan para koparmak amacıyla düzmece bir kaçırılma senaryosu hazırlamalarını anlatıyordu.
Alacakaranlık’ın pazartesi gecesi eski bölümlerini daha izlerken en güçlü yanının oyunculuklar olduğunu bir kez gördüm.
Uğur Yücel başta olmak üzere, Settar Tanrıöğen, Olgun Şimşek, Özkan Uğur ve Kenan İmirzalıoğlu oyunculuklarını yarıştırıyorlar.
Yedi ay geçmesine rağmen aynı ekibi toplamak da büyük başarı. Bir tek dizinin yönetmenleri başka yapıma başladı, oyuncu kadrosu aynen duruyor.
Şimdi İstanbul Şahidimdir’i toplamaya kalksanız mümkün mü?
Konuk oyuncu olarak diziye sessizce giren Sezen Aksu’nun Leyla Alev karakteriyle bu sezon daha çok görünecek olması da ayrıca sevindirici.
İlk üç bölüm için Kars’ta başlayan çekimler hala sürüyor, kar-kış nedeniyle ekibe bile ulaşmakta zorluk çekiliyor.
Ekrandaki favori dizimin yeni bölümü 7 Şubat Pazartesi gecesi başlayacak, merakla bekliyorum.
Kahveden canlı
Pazartesi gecesi Flash TV’de başlayan Geri Dörtlü programını merak etmekte haksız değilmişim. Bir semt kahvesine kamera koysak bu muhabbet dönerdi ancak...
Kravatlar bir yanda, ceketler bir yanda...
Aydemir Akbaş, canlı yayında ‘Bana ne lan memleketinden Hagi’nin’ diye bir höykürdü ki bu Geri Dörtlü’nün kademe anlayışının çok iyi olduğunu anladım.
TRT’nin 37. yılı
TRT’nin 37. yılı kutlamalarını biraz stüdyodan biraz evden izledim. Benim kısa bir süre kalabildiğim TRT’nin gecesinde kuruma yıllarca emek veren ünlü isimler buluşmuştu.
Hani eski dostlar kulübü gibi...
Çoğu bugün özel televizyonların ve yapım şirketlerinin önemli noktalarında olan isimler TRT’nin nostaljik görüntüleriyle yıllar öncesine gittiler. Seyirci de öyle...
Siyah beyaz yıllardan günümüze uzanan 37. yaş kutlamasında Samanyolu şarkısı ağır topları buluşturdu.
Umarım 38. yaşında yasası değişmiş, özerk yapıya kavuşmuş bir TRT’nin kutlamasını yaparız...
Gazeteci bunu yaparsa
Haziran Gecesi’nde Havin’le Baran’ın gizli görüntülerini çeken gazeteci şantaj yapıyor.
Görüntülerin sonunda bir not; ‘Fiatı sonra konuşuruz’...
Fiat ne ya? Otomobil mi?
‘Fiyatı’ bile yazmayı bilmeyen şantajcı ise bir gazeteci.
Hoş bu dizideki.
Bir de gerçek hayatta, özellikle magazin programlarındaki alt yazılarda de’yi da’yı bile ayıramayan gazeteciler var ki onların durumu daha vahim!..