Topçu Kışlası’nın yeri değişsin

Marjinal gruplar püskürtüldüğüne, sol fraksiyonlarla parktaki gençler ayrıştırıldığına, Gezi Parkı’nda ilk günkü protestocular kaldığına göre...
Artık daha bir aklıselim hareket edebilir miyiz?
Taksim Dayanışması üyeleri görüşmeye gittiklerinde yedi maddelik bir talepler listesi koydular Bülent Arınç’ın önüne...
Olayı gidip üçüncü köprüye, üçüncü havalimanına bağladılar...
“Sorumlular görevden alınsın, polisin gaz kullanması yasaklansın” talepleriyle başka bir boyuta geçtiler...
Başbakan Erdoğan’la görüşecek yeni heyetin, Hülya Avşar’ın, Necati Şaşmaz’ın konuyu neye bağlayacağını henüz bilmiyorum...
Oysa bu işte tek bir talep var:
Gezi Parkı korunsun, yerine Topçu Kışlası yapılmasın.
Oraya iyi niyetle giden, bu direnişi başlatan insanların tek talepleri buydu, hâlâ da bu...
Ne Başbakan’ı yemeye, ne hükümeti devirmeye çalışıyorlar
ne de faiz lobisine üyeler...
Sonradan işler o boyuta taşındıysa, çatışmalar ve restleşmeler nedeniyledir.
15 gün sonra başladığımız noktaya geri döndük.
Artık araçların devrileceğini, büyük çatışmalar yaşanacağını, Taksim’in sol gruplara bırakılacağını sanmıyorum.
Ama ilk ve biricik taleplerini en başından beri söyleyen insanlar yine Gezi Parkı’nda duruyor.
Başbakan ise geri adım atmıyor.
Benim iki önerim var:
1- Başbakan bu işi seçim sonrasına ötelesin... “10 ay sonra yeniden konuşalım” diyerek yumuşamayı sağlasın...
2- Topçu Kışlası’nın yeri değişsin. Gerekirse Mete Caddesi’nin üzerindeki 10-12 bina kamulaştırılarak, AKM’nin yanındaki otopark alanı katılarak, Mete Caddesi ve altındaki Kütüphane Çıkmazı Sokak iptal edilerek oluşacak bölgeye, yani Gezi Parkı’nın sağ tarafına daha küçük bir Topçu Kışlası inşa edilsin. Böylece Taksim’de herkesin istediği olsun.

Kupkuru bir yaz

Efes Pilsen, One Love Festival’i iptal etti.
Cumhurbaşkanı’nın yeni onaylamasından sonra yeni alkol yasası 11 Haziran’da Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Vitrinlerin düzenlenmesi gibi bazı uygulamalara eylül ayına kadar süre verilirken, doğrudan ya da dolaylı sponsorluk hemen yasaklandı.
Bu yıl 12’ncisi düzenlenecek One Love’ı bitiren de bu işte.
Yani bu yıl son kez yapma şansları bile yoktu.
Efes Pilsen’cilerle konuştum, “Zaten toplumsal hassasiyet yüzünden böyle bir hakkımız olsa bile ertelemeyi tartışıyorduk içimizde” dediler.
Böylece One Love tarih oldu...
Diğer etkinlikler de peş peşe erteleniyor.
Kupkuru bir yaz bizi bekliyor.

Hangisinden yanayım

1- Taksim’de çatışan gruplardan değil, Gezi Parkı’nda çadır kuranlardan yanayım...
2- Gaz maskesinden değil, güzellik maskesinden yanayım...
3- Betondan değil, yeşilden yanayım...
4- Gazdan değil, sazdan/cazdan yanayım...
5- Şiddetten değil, barıştan yanayım...
6- Deniz gözlüğünden değil, güneş gözlüğünden yanayım...
7- Sert üsluptan değil, anlayıştan yanayım...
8- Talcid’li solüsyondan değil, güneş kreminden yanayım...
9- Barikattan değil, şefkatten yanayım...
10- Topçu Kışlası’ndan değil, Gezi Parkı’ndan yanayım...

En başta yapılmalıydı

Ben Hülya Avşar’la Necati Şaşmaz’ın Gezi Parkı’yla ilgili meselede Başbakan tarafından kabul edilmesini eleştirmiyorum.
Gezi Parkı’ndakileri temsilen gitmediler ki oraya.
Tam aksine, Gezi Parkı’na gitmedikleri, bu konuyla ilgili tarafsız kalmayı tercih ettikleri için gittiler.
Başbakan’ın bu oyuncuları dinlemesi çok güzel.
Ama sadece onları dinlemekle kalmazsa iyi...
Gezi Parkı’na gitmişi de gitmemişi de, her kesimden temsilciyi de dinlemesi gerek hükümet yetkililerinin.
Aslında tüm bunların çok önceden yapılması gerekiyordu.
Çok önceden toplumun çeşitli kesimleri dinlense, Topçu Kışlası’yla ilgili görüş alışverişleri yapılsa, son 15 gündür olanlar belki de hiç yaşanmayacaktı.