Teksoy aynı yolda

Sadettin Teksoy’un her zaman bir ekran elektriği olduğunu savundum. Ekrandan uzakta kaldığı dönemde de Teksoy’la yaptığım sohbetlerde bunu hep söyledim.

Hele ki bu sırdı, gizemdi, doğaüstü olaylardı ekranda prim yapacaksa bunun babası Sadettin Teksoy’dur.

İşin ilginci üç sezon önce Star’da programı kaldırıldığı dönemde de Teksoy zirvedeydi. O dönemde Teksoy’un görevine neden son verildiğini, sonrasında da neden bu kadar ekrandan uzakta kaldığını anlamış değilim.

Sadettin Teksoy, yine kendine özgü üslubuyla bir süredir ekranda. Ve yine iyi rating alıyor. Geçtiğimiz hafta Beşiktaş ve Trabzon’un Avrupa maçlarına rağmen dördüncü sırada yer aldı Sadettin Teksoy’un Sırlara Yolculuk’u.

Bu akşam Kurtlar Vadisi’yle (Show TV, 20.00) aynı saatte yayınlanmasa Teksoy ne yapar eder gün birinciliğini kimseye bırakmazdı, bundan da eminim. (Star, 19.50)

Özcan Deniz iyi oyuncu

Haziran Gecesi
pazartesi gecesi en iyi bölümüyle ekrana geldi. Bir kez daha gördük ki son günlerdeki tartışmaların aksine Özcan Deniz’in oyunculuğu yabana atılır gibi değil.

Bu yüzden oyunculuğu üzerine yapılan tartışmada Özcan Deniz’e haksızlık yapıldığını düşünüyorum.

Özcan Deniz’in artık iyi bir oyuncu olduğu su götürmez bir gerçek.

Bu konuda çok ciddi çaba gösterdi, çok yol katetti.

Ve Haziran Gecesi’nin son bölümünde kızına öyle şefkatle sarıldı ki, benim diyen oyuncu için bile zor bir sahneydi.

Bu kadar da değil. Çok kolay gibi görünen ama bir o kadar da zor olan sarhoş rolünde sokaklarda yalpaladı, yerlere düştü, travestilerle kavga etti.

Haziran Gecesi’nin son bölümü, oyunculuğunu tartışanlara Özcan Deniz’in yanıtıydı sanki.

TV bombaları

Okunmasın zaten
Türkiye’nin mesanesi bile okunmuyordu.
Mehmet Ali Birand (Manşet’te ‘esamesi’ demeye çalışırken)

Son şanslar

Müthiş Dadı Müthiş Baba (Mrs. Doubtfire)
, Robin Williams’ın kariyerindeki en önemli filmlerden biri. Kaç kez izlediğimi hatırlamıyorum bile ama pek çok sahnesini ezbere biliyorum.

Williams’ın o muhteşem oyunculuğu, makyajla, iyi esprilerle desteklenince inanılmaz keyifli bir film çıkmıştı ortaya.

Yerli versiyonu Size Baba Diyebilir miyim ise istenilen düzeyde olmadı!.. Bu tür prodüksiyonu, makyajı incelik isteyen işler bizde ne yazık ki sırıtıyor.

Eğer böyle bir dizide işi sadece Okan Bayülgen’in oyunculuk başarısına bırakırsanız ortaya güçlü bir yapım çıkmaz.

Bence Zaga’daki Şelale, dizideki Azize’den çok daha iyiydi. Çünkü Şelale bir karikatürdü. Abartılı oldukça komikleşiyordu.

Oysa dizi olunca işin rengi değişiyor. Seyircinin beklentileri yükseliyor.

Bugüne kadar sürekli Mrs. Doubtfire’la kıyaslayarak izledim Size Baba Diyebilir miyim’i.

Ve artık inanıyorum ki, Okan Bayülgen gereksiz bir risk aldı.

Oysa Okan Bayülgen-Şebnem Dönmez ikilisinden çok daha iyi bir iş çıkabilirdi.

Bir de üzerine Kanal D’nin dizinin saatiyle oynaması eklenince geçtiğimiz hafta 28’inci sıraya geriledi Size Baba Diyebilir miyim.

Kanal D’de yayınlanan bir dizi için kötü bir sonuç. Dizinin bu gece alacağı rating bu yüzden önemli. Benzer bir sonucun dizinin sonunu getireceğini söylemek kehanet olmayacak.

(Kanal D, 21.50)
Yazarın Tüm Yazıları