Paylaş
Canlı yayında merdivenleri çıkmasına, zorlandığı anların milyonlara gösterilmesine gerek yoktu dedim...
İbrahim Tatlıses aradı dün...
Yaşadığı talihsiz olaydan bu yana ilk kez konuşuyoruz.
Sesini televizyonda herkes duydu.
Ama telefondaki İbrahim Tatlıses’in sesi çok daha iyi, neşeli, keyifli. Eskisinden hiçbir farkı yok.
Hatırlayın, Saba’nın programına telefonla bağlandığında da Kral TV’dekinden çok daha heyecansız ve iyiydi sesi...
“Yazın için teşekkür ederim, haklısın belki de aceleci davrandık” diyerek söze başladı İbrahim Tatlıses...
Sonra da anlatmaya başladı;
“Orada sahneye çıkınca çok heyecanlandım. Hem de hayatımda ilk defa sahneye çıkıyormuşçasına heyecanlandım...
Bu yüzden sahnede konuşurken de hareket ederken de normalden fazla zorlandım.
Kasıldım kaldım...
Normalde çok daha iyi hareket ediyorum. Bak şimdi yürüyüşe çıkıyorum mesela...
Ama uzun süre sonra o kadar kalabalık seyircinin karşısına çıkmak, üzerine bazı Twitter çakallarını görmenin getirdiği sinirle kasıldım kaldım...”
Sözün burasında sosyal medyada yazılıp çizilenlere kulak asmamasını söyledim İbrahim Tatlıses’e...
“Ben o gece bir kemik attım ortaya, köpekler kendilerini gösterdi” sözlerini söyledi...
Bir de İbrahim Tatlıses’in yürüyüş yaparken kullandığı özel ayakkabıları yetişmemiş ödül törenine...
Aksayan sol ayağına takviye yapan ve yürüyüşünü kolaylaştıran ayakkabıları varmış Tatlıses’in.
Ve şoförünü göndermesine rağmen ayakkabıları evden alıp törene yetiştirememişler.
Sağlık olsun...
Nasıl olsa daha çok canlı yayınlarda çok daha iyi görüntülerle izleyeceğiz Tatlıses’i...
Ayrıca albümün son aşamada olduğunu ve yakında çıkacağını anlattı...
Yeni şarkılarını dinlemek ve birlikte yürüyüş yapmak üzere sözleştik...
Kral gecesinde gördüğüm İbrahim Tatlıses’ten çok daha iyi ve keyifli bir İbrahim Tatlıses’le konuştum...
Ayşegül Hanım’a özel not: Sevgili Ayşegül Hanım, rica ederim sosyal medyada yazılan abuk sabuk şeylerin eşiniz İbrahim Tatlıses’e aktarılmasına engel olun.
İbrahim Bey, Twitter falan bilmez. Belli ki etrafındakiler tarafından aktarılıyor sosyal medyada yazılıp çizilenler.
İbo’nun da gereksiz yere sinirleri bozuluyor.
Oysa şu an ona en az lazım olan şey sinir bozukluğu...
Bırakın, görmezden gelin, kimler yıkamadı İbrahim Tatlıses’i Twitter’da yazılan üç-beş şey mi yıkacak Allah’ınızı severseniz... Lütfen sosyal medyayı İbo’nun gündeminden uzak tutun.
Bu ne sevgi ah!
Marie Claire dergisi, oyuncu Aslı Tandoğan’ı en yakınındaki isimlere sormuş...
Eşi dostu da Aslı Tandoğan’ı anlatmış.
Tandoğan’ın sevgilisi Teoman Kumbaracıbaşı da var anlatanlar arasında.
Bakın ne diyor sevgilisi, Aslı Tandoğan için;
“İsmini zikrederken, insan olmaya dair algıladığım ne varsa tekrar tekrar aklıma getiren...
İnsanlığa dair aklıma gelemeyen daha ne varsa ondan göreceğim...
Keskin akıl...
Sınırsız bir eli açıklık...
Geleceği öngörebilen kişi...”
Okurken “Breh breh breh, neymiş bu Aslı Tandoğan” deyiverdim...
Sonra da “Allah bütün kadınlara Aslı Tandoğan’ın sevgilisi gibi sevgili versin” dedim.
Ama ben hep korkarım böyle büyük büyük laflardan...
Büyük büyük aşklardan...
Aman Allah nazarlardan saklasın!
Ali Kaptan ölecek...
Öyle Bir Geçer Zaman ki” dizisinin Ali Kaptan’ı bu sezon sonunda ölecek.
Nereden mi biliyorum?
1- Çünkü Erkan Petekkaya’nın diziyle iki yıllık sözleşmesi vardı ve sözleşme haziranda bitiyor.
2- Erkan Petekkaya, “Dila Hanım” adlı yeni bir dizi için Star’la anlaştı. Eylülden itibaren “Dila Hanım” dizisiyle Star’da olacak.
Bu nedenle de Ali Kaptan diziden bu sezon sonunda ayrılacak.
Ben ölecek dedim ama senaristler akıbeti konusunda tam kararı vermemiş daha... Ölmezse hapse girer, olmadı denizlere açılır belki...
“Öyle Bir Geçer Zaman ki” ise yeni sezonda devam edecek.
Bizim restoranlar ilk 500’e girer mi?
Dünyanın en iyi 50 restoranı açıklandı.
Restaurant dergisinin geleneksel araştırmasında Kopenhag’daki Noma üçüncü kez birinciliği kazandı.
Bu yıl da Türkiye’den tek bir restoran listede yok.
Neden acaba?
İşletmecilerin gözünü sadece kâr hırsı bürümesi, yatırım yapılmaması, kötü servis, yemeklerde standart olmaması etkili olabilir mi acaba? İstanbul turizmde, ekonomide, sanatta aldı başını gidiyor ama hâlâ ilk 50’ye girecek tek bir restoranı yok.
Restaurant dergisinden rica etsek, seneye 50 yerine ilk 500 listesi yaparlar mı acaba?
Belki o zaman bizden sevinen birileri çıkar...
Nerede görüldüler
Nejat İşler: “Keşanlı Ali Destanı” bittiğinden sezonu erken kapatıp Bodrum’a gitmek için Cihangir’de arkadaşlarıyla vedalaşırken.
Yani Nejat İşler’i yaz boyunca şehirde göremeyeceksiniz arkadaşlar.
Tuğçe Kazaz: Cihangir’de, White Mill’de yalınayak gezerken, üstelik hava da serinken... Arkadaşının bebeğini severken...
Bira içerken...
Film seti bitti mi, ara verip İstanbul’a mı kaçtı anlamadım...
Paylaş