Tarihi mağaraya iznin perde arkasında ne var?

Muhteşem Yüzyıl ekibinin tarihi Yarımburgaz Mağarası’nda yaptığı çekimin peşine bir ben düştüm, bir de Radikal gazetesi...

Haberin Devamı

Pazar günü “Tarihi ceza kapıda” başlığıyla Radikal’de manşetti konu yine...
Meğer sadece “Muhteşem Yüzyıl” değil, “Leyla ile Mecnun” dizisi de aynı mağarada çekimler yaparak tarihi dokuya zarar vermiş.
Ben en çok, bu dizi ekiplerine nasıl ve kim tarafından izin verildiğini merak ediyorum...
Sonuçta dizi yapımcıları da deli değil, bir yerlere sormadan ellerini kollarını sallayarak tarihi mağaraya girecek değiller.
Biraz araştırınca öğrendim...
Sormuşlar birilerine!
Sordukları da; bu dizilere meraklı olan bir yetkiliymiş ve resmi izne falan gerek kalmadan kendi kafasına göre izni vermiş yapımcılara.
Bu kadar tantanaya rağmen neden bugüne kadar yapımcılar çıkıp herhangi bir açıklama yapmadılar dersiniz?
Mağaraya girişi ‘dost işi’ halleden o yetkiliyi zorda bırakmamak için...

Haberin Devamı

Bal reklamı yayınlayan kanallar ne ceza alacak?

Bir ürünün ilanında organik ya da ödüllü gibi ibareler varsa, gazeteler durumu avukatlık bürosuna danışıyor.
Öyle lambur lumbur gazetelerde bile yayınlanmıyor ilanlar. Gazeteler bile diyorum...
Çünkü gördük ki TV’de isteyen istediği reklamı yayınlıyor. Bal reklamlarından bahsediyorum.
Görüldü ki reklamı yapılan ürünler bal falan değilmiş, mısır şurubundan yapılmış ürünlermiş.
Söz konusu bal firmaları bu yüzden ceza aldı.
Peki kanallar ceza alacak mı? “Yayınladığı reklamdan dolayı kanal sorumlu olabilir mi?” denebilir...
Doğru olamaz...
Ama unutmayın, bu bal reklamları normal reklam kuşaklarında değil, ünlü sunucularla falan, özel advertorial bölümlerinde yayınlanıyordu...

Adamım James!

James Cameron, özel yapım denizaltıya atlayıp dünyanın en derin noktasına daldı ya...
Acayip hava atıyorum!
“Arkadaşım olduğu için bu adamla gurur duyuyorum” deyip duruyorum herkese!
Hani Kıvanç Tatlıtuğ’la beraber geçen yıl gidip Los Angeles’ta tanışmıştık ya James’le...
Hani yapımcısı olduğu film için röportaj yapmıştık...
İşte o yüzden “Arkadaşımla gurur duyuyorum” deyip duruyorum ortalıkta!
Not: Bu notu düşmesem gerçek sananlar çıkar. Elbette böyle bir şeyi geyik olsun diye yapıyorum. Ama Cameron’ın sineması ve son yaptığına hayran olduğum için gönül rahatlığıyla “Adamım James” diyorum...

Sinema seyircisi kaçtı...

Haberin Devamı

Önceki gün 180 salonla Türkiye’de en fazla sinema salonuna sahip ikinci grup olan Şükrü Avşar’a canlı yayında sordum;
“Tekelleşme var mı sinema salonlarında?” diye...
Şöyle cevap verdi:
“Biz seyirciyi kandıramayız. Seyirci giderek Türk filmlerinden uzaklaşmaya başladı.
Bakın sadece belli isimlerin filmleri büyük gişe yapıyor, gerisi çok zorlanıyor.
Çünkü seyirci bir Türk filmine gidiyor kötü yapılmış, bir daha bilmediği bir Türk filmine giderken iki kere düşünüyor...”
Şükrü Avşar’ın dediği bu yıl da çıktı.
“Fetih 1453”, Ata Demirer’li “Berlin Kaplanı”, Tolga Çevik’li “Sen Kimsin” ve Çağan Irmak’lı “Dedemin İnsanları” dışında bu sezon 1 milyon gişeyi aşan sadece üç sürpriz film var;
“Allah’ın Sadık Kulu Barla”, “Anadolu Kartalları” ve “Sümela’nın Şifresi”...
Bana kalırsa Avşar iyi niyetli yaklaşıyor, seyirci çoktan uzaklaştı bile.
Bildik isimler sezonu domine eden filmler yapmasa, bugünkü gişe rakamlarını bile bulamayacak Türk sineması.
Bakın son dönemin filmleriyle ilgili son gişe rakamları da bunu kanıtlıyor.

Haberin Devamı

İŞTE RAKAMLAR
El Yazısı 6.397
Patlak Sokaklar 67.670
Süpertürk 53.843
Bir Ses Böler Geceyi 3.226
Güzel Günler Göreceğiz 29.017
Nene Hatun 34.058
Seninki Kaç Para 13.799

Yazarın Tüm Yazıları