Paylaş
◊ Ahmet Misbah Demircan’dan Beyoğlu Belediye Başkanlığı görevini bu yıl devraldınız. Beyoğlu’nda yeni bir dönem başladı... En çok merak edilen konularla başlayalım... Atatürk Kültür Merkezi’nde son durum nedir?
- AKM’yi 2 ayda bir ziyaret ediyorum. Dünyanın en büyük sanat ve kültür merkezlerinden biri olacak. Kaba inşaatın yüzde 60’ı tamamlanmış durumda. Opera sahnesinin iskeleti ortaya çıktı. Mevsim normallerinde bir kış yaşanmazsa seneye Cumhuriyet Bayramı’nda bitirmeyi planlıyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın da “29 Ekim’de bitişini kutlayalım” diye bir beyanı oldu. Ama bu biraz teknik bir konu. Çünkü olumsuz hava koşulları dış inşaatı olumsuz etkiliyor. Mart ve nisana kadar kaba inşaat bitmiş olursa, yaz dönemi ince işçiliği çok zorlamaz diye düşünüyorum.
◊ Taksim Camisi’nin inşaatı neden bu kadar uzun sürdü?
- Bana da sanki hep aynı gibi geliyor ama bu kadar uzun sürmesinin nedeni mermer işçiliği yapılıyor olması. Mermer ağır bir malzeme, ince ustalık istiyor. Bu da çalışmaları uzatıyor.
◊ Onun ne zaman bitmesini planlıyorsunuz?
- Aralık sonuna kadar dış inşaatının bitmesini planlıyoruz. Ocaktan itibaren de iç inşaatı yapılacak. Teknik problemler olmazsa Ramazan Bayramı’na yetiştirmeye çalışacağız.
◊ 2020’de AKM ve cami bitecek gibi gözüküyor. Peki Taksim Meydanı ne olacak? Bu konuyla ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile bir dirsek temasınız var mı?
- Ekrem Bey (İmamoğlu), ilçe belediyelerini ziyaret ediyor. Takip edebildiğim kadarıyla 5-6 belediye başkanımızı ziyaret etti.
◊ Size henüz gelmedi mi?
- Gelmedi ama biz başka bir vesile ile Beyoğlu’na geldiklerinde kendisine eşlik ettik. Özellikle Galata bölgesini inceleme imkanımız oldu. İnşallah ekibiyle bizi ziyaret ettiğinde projelerimiz hakkında konuşacağız. Büyükşehir Belediyesi ile ortak alanımız, Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi...
◊ Ekrem Bey’in Taksim Meydanı ile ilgili bir çalışması var mı?
- Bir konsept çalışması yaptığını duydum. Ama ne şekilde olacağı henüz kesinleşmedi. Meydan biraz daha yeşil olabilir mi; elbette olmalı. Buna hepimiz taraftarız. Zannediyorum biraz da kamu ile istişare yapılarak Taksim yeniden düzenlenecek. Aslında Kadir Toptaş’ın döneminde en hayati hamleyi yaptık.
◊ Neydi o hayati hamle?
- Trafiği yerin altına aldık ve Taksim Meydanı’nı yayalaştırdık. Bundan sonrası artık peyzaja dönüyor. İşin can damarı halledildi, meydanın yayalaştırılması, Taksim’i meydan hürriyetine kavuşturduğunu düşünüyorum.
Vakko’yu Vakko yapan Beyoğlu
◊ Ünlü markalar İstiklal’deki mağazalarını kapattı. O markalar geri gelecek mi?
- Sayın Cem Hakko’yu ziyaret edeceğim, kendisinden Beyoğlu’na gelip yeniden dükkanını açması isteyeceğim. Tabii sonuç olarak ticaret yapıyorlar, para kazanılması lazım. Buna saygı duyuyorum ama Vakko’yu Vakko yapan da Beyoğlu’dur.
◊ Cem Hakko’ya nasıl bir teklif yapacaksınız?
- Vakko, Beyoğlu mağazasını kapatırken şöyle bir gerekçe sunmuştu, “Benim müşterim yaya değil araçlı, bu nedenle Beyoğlu’na gelmiyor...” Ben ise şimdi Cem Bey’e Tarlabaşı 360 projesinde yer göstereceğim, oradaki yatırımcı ile de görüştüm, yeri hazır. “Size araçlı bir güzergah tespit ettik, yine Taksim’in göbeğinde” diyeceğim.
◊ Tarlabaşı 360 projesinde böyle başka markalar da olacak mı?
- Tabii... Bu arada ben ünlü markaların rağbet gösterdiği Bağdat Caddesi’ni de gezdim. Buradaki kalabalığım yüzde 1’i yoktu. Ben 40 senedir İstiklal Caddesi’ni bilirim hep böyle kalabalıktı, hatta şimdi daha da kalabalık. İnsanları da nitelikli niteliksiz diye ayırmak bizim fıtratımıza uymaz.
◊ İnsanları ayırmak değil de belki para getiren turistin orayı tercih etmesiyle ilgili bir durum olabilir... Taksim esnafı bölgede artan Orta Doğu turistlerinden memnun mu?
- Taksim esnafı memnun. Esnaf, “Bugün ben aynı ciroyu yapıyorum hatta daha fazla kazanıyorum” diyor. Tabii ben de isterim turist çeşitliliği fazla olsun. Bunun için de çalışmalar yapıyoruz.
Muammer Karaca restore ediliyor
◊ Muammer Karaca Tiyatro Salonu yıkılacak mı?
- Şu anda güçlendirme başladı. Proje, mart ayında Büyükşehir Belediye tarafından ihale edildi. Şu an restorasyon çalışması devam ediyor. Taksim’de dolaşırken gidip muhakkak bakıyorum. Görebildiğim kadarıyla çelik konstrüksiyonlar içeriye alındı. Herhalde içi daha fonksiyonel bir hale getirilecek. Büyük bir kültür sanat ihtiyacını orada karşılamış olacağız.
◊ Yine bir tiyatro, kültür sanat merkezi olarak mı hizmet verecek?
- Evet, kesinlikle... Yaklaşık 400 kişilik bir salon, önemli bir kültür sanat merkezi...
◊ Kültür sanat anlamında nasıl bir Beyoğlu hayal ediyorsunuz?
- Her şeyden önce buradaki mevcut Beyoğlu’nun ruhu kaybetmemiz lazım. Beyoğlu bir kültür sanat merkezi, burada hem geleneksel sanatlar var olabilmeli hem de farklı kültürlerin sanat akımları kendine yer bulabilmeli.
Öte yandan Beyoğlu gelişen bir turizm merkezi. Turistler için de kültür sanat anlamında ciddi destinasyonları oluşturmak gerekiyor. Örneğin Fransız yazar J. J. Rousseau’nun babası Isaac Rousseau’nun Galata’da saatçi dükkanı vardı, Osmanlı Devleti’ne saray saatçisi olarak hizmet vermiş. Geçen günlerde düzenlediğimiz etkinlikle onu andık. Bu etkinliklerle yabancı turistlere, burada bir değil de birçok kültür yaşadığını ve o kültürlerin yansımalarının hâlâ olduğunu göstermemiz lazım.
Sokak müzisyenlerine lisans vereceğiz
◊ Sokak müzisyenleri ile ilgili bir çalışmanız var, onun detaylarını da sizden dinleyelim...
- Sokak müzisyenlerine lisans vereceğiz, çalışmalara başladık. Hatta beni görünce, “Başkan ben fotoğrafımı verdim, kazandım mı lisansı” diye soruyorlar.
◊ Neye göre verilecek bu lisanslar?
- Ben hukukçuyum notadan anlamam ama az çok bir kulağımız vardır. Belediye olarak bu konuyla ilgili İstanbul Kültür Sanat Vakfı ile birlikte Mimar Sinan, İstanbul Teknik ve Haliç Üniversitesi’nin konservatuvar bölümleriyle çalışıyoruz. Lisansları da konservatuvar bölümleri kararlaştıracak ve bana bildirecek.
Beyoğlu’nda nota duraklarımız olacak. Diyeceğiz ki mesela burası keman durağı. Lisans alan müzisyen de gidip orada keman çalabilecek.
◊ Sokakta müzik yapan birçok Suriyeli de var, lisans kuralı onlar için de geçerli olacak mı?
- Onlar da denetlenecek. Orada müzik yapanın kim olduğunu bileceğiz.
Beyoğlu’nda tanıdığım yok kimseyi idare edemem
◊ Geçen yıllarda Beyoğlu Belediyesi kaldırıma konulan masa ve sandalyeler yüzünden esnafla ters düşmüştü. O sorun tamamen geride mi kaldı?
- Özü geride kaldı. Belediye olarak masa ve sandalyeye karşıyız diye bir anlayışımız yok. Ancak yolda iki kişinin yan yana geçecek kadar mesafe olmalı.
Sizin yumruğunuzu uzatma özgürlüğünüz benim burnuma kadardır. Ben Kasımpaşalıyım.
Ve bunun altını çizerek söylüyorum Beyoğlu’nda tanıdığım yoktur.
Bazıları diyor ki, “Arkadaşın orada mekanı varmış, nasıl idare ederiz.”
Edemeyiz. Olumsuz emsal oluşturabilecek hiçbir şeye izin vermem.
◊ Yüksek ses meselesi var bir de...
- Evet, geçenlerde mekan işletmecileriyle bir araya geldik. Orada hatta biri dedi ki “Komşumda çalınan müziğin benim mekanımda duyulmasından rahatsızım.”
Burada da “senin özgürlüğün benim burnuma kadardır” diyorum.
Sen benim burnuma yumruk attığında özgürlüğün biter. Hukukta bize öğretilen bu.
◊ Müzik performansları saat kaça kadar sürüyor?
- Normalde desibel uygulamasına göre gece 11’e kadar izin var...
Geçen belediyede toplantı yapamıyoruz, arkada bir ses... Birinin doğum günü varmış.
Tamam saygı duyalım doğum gününü kutlasın da ama bir başkası da o sırada çocuğunu uyutmaya çalışıyor.
Ya da evde hastası var. Bir düzen var, herkes bu düzene uyacak.
Ciddi bir ruhsat denetlemesi yapacağız
◊ Bölgede artan nargilecilerle ilgili ne düşünüyorsunuz?
- Sigara ve nargile yasağı ilgili temel düzenlemeler var. Onlara uyacağız. Ancak buranın turistlik bir bölge olduğu gerçeğini göz ardı etmeden, turizmle ilgili hamleler yapmak zorundayız. Yatırımcılar gelsin, bizim de yönlendireceğimiz destinasyonlarda yatırımını yapsın. Hangi turist kitlesine hitap etmek istiyorsa etsin... Biz yığılma olmamasını tercih ederiz. O nargileci açsın, diğeri mantı dükkanı açsın...
◊ Mekanların ruhsat iptallerini neye göre yapıyorsunuz?
- Mesela diyorlar ki “içkili yeri belediye mühürledi”… Ama o yerin içki satma ruhsatı yok. Biri bana şunu desin, “içkili yer ruhsatına uygun çalışıyor. Ama belediye geldi bununla ilgili işlem yaptı.” Mümkün değil, yapamazsın zaten. Kafe ruhsatı alıp nargileciye çeviren de var. Onlarla da ilgili işlem yapıyoruz.
Kimseyi yerinden etmeden yerinde dönüşüm
◊ İlçe olası İstanbul depremine hazır mı? Eski binaları güçlendirme çalışmaları yaptınız mı?
- Beyoğlu, İstanbul’un en eski yerleşim yeri. Galata Pera bölgesi, İstiklal’in sağı ve solu, Tarlabaşı, yapı stoğu ile Beyoğlu’nu yaşlı gösteriyor. Ancak buralar birinci, ikinci ve üçüncü derecede tarihi eser. Belediye olarak tek yetkili değilsiniz.
Anıtlar Kurulu var, Bakanlığa kadar giden boyutu var. Sadece koruma tedbirleri alabiliyorsunuz. Depreme hazırlık konusunda en büyük çalışmamız ise kentsel dönüşüm.
◊ Kentsel dönüşüm politikanız nedir?
- Temel yaklaşımımız şu: Kimseyi yerinden etmeden yerinde bir dönüşüm. İnsanların da kentsel dönüşümden beklentileri zamanla farklılaştı, deprem olasılığı arttığı için artık biraz daha deprem odaklı oluyor.
Bizim de temel mantığımız deprem esaslı bir dönüşüm.
Sinema Beyoğlu’nda izlenir
◊ Sinema eğitimi aldınız mı?
- Evet.
◊ Hukuk bölümünü bitirdikten sonra yüksek lisans mı yaptınız?
- Hayır dünyaca ünlü Azeri yönetmen ve aslında sinema eleştirmeni Tevfik İsmailov’dan sinema okumaları eğitimi aldım. Daha çok Rus sineması üzerine...
Filmi izlerdik, bir sahnesini durdurup “Ne anladınız”, “Mevcut sinema ekolleri içerisinde hangi akımı temsil ediyor”, “Burada verilmek istenen mesaj nedir” gibi sorular sorardı. Kısaca akademik bir eğitim değildi. Seminer şeklinde daha da doğrusu pratik bir eğitimdi.
◊ Sinemanın kalbi Beyoğlu’nda böyle bir başkan olması önemli... “Beyoğlu’nda artık film izlenmiyor” eleştirilerine ne diyeceksiniz?
- Eleştirmek çok kolay... Sinema izleme alışkanlığı değişti. Bunda Beyoğlu’nun suçu yok. Artık alışveriş merkezleri var, insanlar çoluk çocuk oralara gidiyorlar. Yiyorlar içiyorlar, yatarak film izliyorlar.
Kendi tespitlerim böyle. Beyoğlu’ndaki sinemalar o kadar rahat değil.
Ama sinema sahipleri, sinema yönetmenleri ve gazetecilerle birlikte bir şeyler yapmalıyız. Geçen Okan Bayülgen’in programında söylemiştim.
“Sinema Beyoğlu’nda izlenir” kampanyaları yapabiliriz.
Aynı şekilde tiyatro ve opera da. Çünkü onların tarihsel mekanları Beyoğlu’nda.
Paylaş