Paylaş
50 yıldır hiç kimse bileğini bükemiyor taksicilerin...
Kimse bunlara söz geçiremiyor.
Çünkü ortada büyük bir rant var. Bu randa dokunanı duman ediyorlar.
Daha önce de yazdım, ısrarla da yazacağım: İstanbul’da 52 yıldır taksi plakası sayısının artmamasını bir yetkili çıkıp da izah etsin bize...
1966’da İstanbul’un nüfusu 2.300.000, küsuratları boş verin taksi plakası sayısı kaç? 17 bin...
2018’de İstanbul’un nüfusu 15.000.000, taksi plakası sayısı kaç? Yine 17 bin...
52 yıldır neden yeni taksi plakası verilmiyor?
Verilirse fiyatı düşer de o yüzden...
Bir taksi plakası 1.6 milyon lira civarında...
Taksi sayısı 30 bine çıkarılırsa, fiyat yarı yarıya düşecek...
Uber buz dağının görünen yüzü, asıl kavga bunun için işte...
Uber’i eleştirenlerin en büyük argümanlarından biri ne?
Taksiciler vergi veriyor, kayıtlı, legal olarak bu işi yapıyor diyor...
Taksiciler ne vergisi veriyormuş?
Yıllık gelirini 40 bin liranın üzerinde gösteren taksi sahibi gösterin bana bakalım...
Neden 40 bin?
Basit usulde vergi vermenin sınırı yıllık 43 bin lirada o yüzden...
Bu sınıra kadar vergi dilimi 6 bin lira...
Bir taksinin yıllık gelirinin 100 bin liraya yakın olduğu biliniyor, ödenen vergi 6 bin lira...
Bitmedi...
Otomobili alırken ÖTV ödemiyorlar...
Limonatada ÖTV var, taksicilerin aldığı araçta ÖTV yok...
Basit usulde vergi öde, ÖTV’siz araç al, KDV ve stopaj ödeme...
Ohh yağma Hasan’ın böreği...
Bir de üzerine kötü hizmet sun, iyi hizmet sunanı tekme tokat kov...
Diyorum ya bu ülkenin en güçlü lobisi taksiciler diye...
17 bin kişi (17 bin de değil, 10’ar 20’şer plaka sahibi olanları düşünün), 600-700 kişi İstanbul’u rehin aldı, bir şey yapamıyoruz...
Aksini iddia eden varsa buyursun gelsin...
Müziksiz, köpüksüz eğlenemiyor mu bu turist?
Marmaris’te tur teknelerinin yüksek sesle müzik ve köpük partisi yapması yasaklandı.
Tur teknecileri ayaklandı...
Vay turist kaçar...
Turist bu uygulamadan memnun olmaz diye...
Başımıza ne geldiyse turisti memnun edeceğiz diye geldi zaten.
Her şey dahil sistemini de, turisti memnun etmek için kurmadık mı?
Tekneye bindiğinde müziksiz, köpüksüz eğlenemiyor mu bu turist?
Nereye kaçacak?
Neye alıştırırsan onu istiyor adam...
1 yıl teknede şampanya partisi yaptırsan, seneye köpük partisini beğenmez...
Ama Marmaris’teki teknelerde yüksek müzik ve köpük partisi olmadığını bilirse o beklentiye göre tekneye biner...
8 gün kaldı
Rusya’da başlayacak Dünya Kupası’na sadece 8 gün kaldı.
Dün akşam ev sahibi Rusya’yla hazırlık maçımız vardı, Rusya açısından bizden daha önemliydi maç çünkü 8 gün sonra Dünya Kupası’nın açılış maçını Suudi Arabistan’la oynayacaklar...
Bu turnuvanın bizim için en güzel yanı Rusya’yla aynı saat diliminde olmamız. Maçları hep makul saatlerde izleyeceğiz demektir bu. 15.00, 18.00 ve 21.00’de oynanacak maçlar genellikle. Tam bize göre...
Bu arada favorin kim derseniz söyleyeyim, Almanya...
Her turnuvanın favorisi Almanlardır...
Bu da çok sıkıcı bir durum ayrıca...
Pompei ve Fuego...
Instagram’ın en sevdiğim yanı dünyanın en uzak noktasında yaşanan bir olayı, o anda orada olanların gözünden izleyebilmek...
Hawaii’de Kilauea’nun yanardağı patlıyor, anında oradasın...
Endonezya’da Sinabung yanardağı patlıyor, yaşayanlardan izliyorsun...
En son Guatemala’daki Fuego yanardağına kilitlendim...
25 kişinin öldüğü faciadan bir sürü takipçinin paylaştığı videolar, fotoğraflar var.
Belki de bu kadar etkilenmemin sebebi Pompei’yi görmem.
Milattan sonra 79 yılında Vezüv’ün patlamasıyla yok olan Pompei’de bugün hâlâ külden ve lavdan taş olmuş insanları görebilirsiniz... Yıllar sonra Guatemala’da yaşanan da bunun bir benzeri oldu. Aynı şekilde orada da insanlar, çocuklar hayatlarını taş kesilerek kaybetti.
Pompei’de bunun olmasını o dönem şehirde yaşanan sapkınlıklar, fuhuş ve eşcinsel ilişkilere bağlayanlar çoktur dünyada...
Ama Pompei’yi daha iyi anlamak için mutlaka şehirdeki sanat, mimarlık, estetik ve zekayı yerinde görmek gerekiyor.
Bugün Fuego’da yaşananları görünce, Pompei’de 1939 yıl önce yaşanan felaketi daha iyi anlıyor insan...
Paylaş