Suyun litresi 1 lira!

Restoranları cam şişeye geçirmeyi sonunda ikna ettik.
Pek çok iyi restoran artık cam şişede getiriyor suyu masaya...
Pet şişe gelmiyor artık.
Son yıllarda cam damacanaya da yatırım yapmaya başladı su firmaları.
Bay J’nin reklamlarında oynadığı Damla Su da bunlardan biri.
Açtım sordum...
12,5 lira şişe için depozito istiyorlar.
Hadi cam damacananın depozitosu bu...
Su ise 6,5 lira...
“Kaç litre bu damacana?” dedim.
8 litreymiş.
8 litre su 6,5 lira...
Neredeyse suyun litresi 1 lira...
“Fahiş bir fiyat bu” dedim.
Çağrı merkezindeki görevli, “Cam damacananın maliyetleri yüksek” dedi...
Cam damacananın yaygınlaşmasını en çok isteyenlerden biriydim ama nereden bileyim suyun litresinin 1 liraya çıkacağını...
Ocak ortasında ne yağmur var ne kar...
Kurak geçiyor kış, susuzluk kapıda...
Bu yaz suyun litresini 1 liraya içeceğimiz kesin gözüküyor.

Adı üzerinde; şov

Bülent Ersoy’un Mevlit Kandili gecesi programına türbanlı çıkması üzerine söylenecek tek şey var...
Bu harekete büyük manalar yüklemenin hiç anlamı yok.
Programın adı üzerinde; ŞOV...
Kimi zaman bayılır...
Kimi zaman saçına çelenk, kimi zaman da türban takıp yayına çıkar...
Bülent Ersoy bu...
Reyting için kimi zaman da şeytana pabucunu ters giydirir.
O yüzden hiç takılmayın.

Ufuk Güldemir’i unutmadılar

Hafta sonu ilk kez bir program için Habertürk’ün Taksim’deki binasına gittim...
İlk kez stüdyolarını gezdim.
Şimdi Show TV’nin de taşındığı binayı gezerken çok da duygusal bir an yaşadım.
Stüdyoların olduğu yerde kocaman bir Ufuk Güldemir fotoğrafı karşıladı beni...
Habertürk’ün kurucusu...
Hastalığı döneminde Habertürk’ü Ciner Grubu’na satmıştı rahmetli Ufuk Güldemir...
Ciner Grubu da binayı yaparken Ufuk Güldemir’i unutmamış.
Dev bir fotoğrafını çerçeveletip asmışlar stüdyoların olduğu bölüme...
Vefanın semt adı olduğu medyada Ufuk Güldemir’e gösterilen vefa duygulandırdı beni...

Adaylar nerede?

Yerel seçimlere 70 gün gibi bir süre kaldı, büyükşehir adayları belli de ilçe belediyelerinde adaylar hâlâ açıklanmış değil...
Siyasette ortalık toz duman olduğu, her güne yeni bir sürprizle uyandığımız için adaylarla ilgilenen yok.
Ne AKP ne de CHP’nin adayları belli.
Her iki parti de birbirini kolluyor.
Bir yandan da mevcut belediye başkanları içinde değişeceklerin gereksiz yere ortalığı karıştırmasını istemiyorlar...
Fırtına öncesi sessizlik gibi...
Bir yanıyla da iyi bir durum bu...
Adayların kampanyalarının gürültüsüne ne kadar az maruz kalırsak o kadar sevineceğiz...

Reçeteyi Bakan’a göndereceğim

Dün sabah yine hastaneye gittim. Bu kez de evin en küçüğü grip salgınına yakalandı...
Doktorların yarısı mesaiye gelmemişti.
Onlar bile hasta...
Bütün doktorlar dün benim “piyasada ilaç yok” yazımla ilgili “Az bile yazmışsınız” dediler.
“Haklısınız” dediler...
Doktorlar “Piyasada ilaç yok” diyor.
Eczacılar “Piyasada ilaç yok” diyor...
Ben bizzat arayıp ilaç bulamıyorum.
Bir tek Sağlık Bakanı, “Piyasada ilaç sıkıntısı yok” diyor.
Ne yapayım son çare, reçeteyi Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na göndereceğim...