Paylaş
Hıncal Uluç da, Defne Joy Foster için aynı yakıştırmayı kullanmıştı. Demek ki herkese göre bir su testisi var değil mi?
Toplum normlarının biraz dışına çıkmış biri için çok rahatlıkla “su testisi” diyen birileri çıkabiliyor. Bu ülkede yüzbinlerce insan için Yonca Evcimik de su testisidir...
Şarkı söylüyor!
Dans ediyor!
Açık saçık giyiniyor!
Bu ülkede başka bir grup yüzbinlerce insan için de Hıncal Uluç su testisidir!
Genç kızlarla geziyor!
Vesaire... Vesaire...
Ben de yüzbinlerce insan için su testisiyimdir...
Sen de...
Bir başkası da...
Burada önemli olan kırılma eylemi...
Kırılan şey yerine konmuyor, hele de insan hayatıysa!
Eski şarkılar ne söylerdi
- Bir şarkısın sen ömür boyu sürecek
- Kadehinde zehir olsa ben içerim bana getir.
- Yeter ki gel bana senede bir gün.
- Kıskanırım seni ben kıskanırım kendimden.
- Sen uzaklarda değil damarımda kanımsın.
- Unutturamaz seni hiç kimse unutulsam da ben.
- Sen ağlama dayanamam ağlama gözbebeğim sana kıyamam.
- Elbet bir gün buluşacağız bu böyle yarım kalmayacak.
- Bir tek dileğim var mutlu ol yeter.
- Yalnız benim için bak yeşil yeşil.
Yeni şarkılar ne söylüyor
- Allah belanı versin.
- Çilek dudaklarına yapışıp kalacağım.
- Tam zamanında geldin, en güzel bölüm şimdi başlıyor.
- Uçacaksın uçacaksın.
- Azıcık alttan azıcık üstten hoppidi hoppidi oynaşalım kız.
- Gel yatağıma gel.
- Gel gel hic acımıycak.
- Binlerce dansöz var.
- Hey seni yerler yerler seni ham yapar bu zilliler.
- Ne kadar sallarsan salla benim olacaksın sonunda.
Tatil!
Bodrum ve Çeşme’deki fahiş fiyatlar yazılarım üzerine İngiltere’de yaşayan bir okurum diyor ki: İki sebepten ötürü Türkiye’de tatil yapmaktan korkuyorum:
1- Normalin de üzerinde kazıklanmak!
2- Bir trafik kazasında ölmek!
Beyoğlu’nda zabıta terörü!
Beyoğlu’nda son bir haftadır ‘zabıta terörü’ yaşanıyor...
‘Terör’ diyorum çünkü zabıtanın kuralları uygulama şekli çirkin!
Ben kafelerin restoranların kaldırımları baştan sona işgal etmesine razı değilim.
Elbette bunun bir kuralı olmalı!
Ancak bu kural uygulanırken de zabıta memurları astığım astık kestiğim kestik tavrında olmamalı.
30 kişilik gruplar halinde basılmaya başlandı Beyoğlu’ndaki, Asmalımescit’teki mekanlar artık...
Zabıtalar, sivil polislerden oluşan bir grup... Sanırsın, terör operasyonu var...
Turistlerin, müşterilerin altından sandalyeler alınarak dışarıya zabıta arabasına atılıyor.
Elinde cetvel geliyor zabıta müdürleri.
10 santim dışarı taşanları uyarıyor.
Bu iş böyle olmaz...
Bu iş böyle kaba saba şekilde yapılmaz.
Beyoğlu Belediyesi esnafı da, müşteriyi de göz önüne alarak uygulamalı kuralları. Denetlemeni yap, kuralı ihlal eden varsa ceza kes... Ne demek iskemleleri, ağaçları, masaları toplamak.
Terör baskını yapar gibi mekan basmak!
Modern şehirlerin hiçbirinde böyle çağdışı bir uygulama yok.
Bu yüzden “zabıta terörü” diyorum ben buna...
İnsanlık düşmanı
Dünkü bütün gazetelerde Norveçli caninin, “Türk düşmanı” olduğu detayı manşetlere çıkmıştı...
Sadece Türk düşmanı olsa iyi...
93 kişiyi gözünü kırpmadan öldüren biri olsa olsa insanlık düşmanı olur!
Paylaş