Paylaş
Dişi bir kediyi eve kandırarak alıp erkek kedisiyle çiftleştirmeye zorlayan Nilay Toprak, “Ben bir sosyal medya fenomeniyim, bunlar gerçek değil hepsi bir kurgu. Bunları takipçilerim için çektim. Yanlış anlaşıldığım için çok üzgünüm” dedi... Anlaşılan sosyal medya fenomeni olmanın bir numaralı koşulu şu: Her türlü zırva videoyu çek başın sıkışınca da bunların hepsi sadece bir kurgu de...
Belediyeye sokak köpeklerini vermediler
Sokak köpekleri sonunda Cihangir’in de gündemine oturdu...
Son dönemde sayısı hızla arttı semtte başıboş dolaşan köpeklerin, hadi bazı geceler havlamalarını geçtik, insanlara saldırmaya başladılar.
Birincisi bizim apartman görevlisine...
Geçen sabah erken saatte markete giderken saldırmışlar, “Etrafta kimse de yok, zor kurtuldum ellerinden” diye anlattı...
İkincisi bizim Cihangir Berberi’ndeki Hoca’ya...
“Sabah zor attım kendimi dükkana” dedi...
Bunlar benim bildiklerim, belli ki çok şikayet oldu. Sokak köpeklerini toplamaya gelmiş belediye, barınağa götürmek için...
Firuzağa Meydanı’nda semt sakinleri engel olmuşlar, vermemişler köpekleri.
Bizim Cihangir böyledir, toplumsal duyarlılıkta sınırları zorlarız...
Sokaklarda gezen halıcı bir amcamız var, yıllardır köpekleri ve kedileri peşindedir... Onlarla birlikte yaşar...
Elbette onun köpeklerinin götürülmesine hayır deriz, zaten o köpekleri bütün semt tanır ve yıllardır kimseye saldırdıkları yok...
Ama o köpekleri görüp gelen, belki de oraya bırakılan ve sayıları sürekli artan diğer köpekleri ne yapacağız?
Berberi mi ısırsınlar, apartman görevlisini mi, yoksa bir çocuğa mı saldırsınlar?
Hayvanseverlik demek bu mudur?
Cihangir’in kedi popülasyonu sürekli artıyor, bu gidişle köpek nüfusu da önlenemez bir noktaya gelecek...
Merak ediyorum işin sonu nereye gidecek...
25 gün sonra Beyoğlu Belediye Başkanlığı koltuğuna Haydar Ali Yıldız ya da Alper Taş oturacak büyük ihtimalle...
Şimdiden söyleyeyim, nasıl çözersiniz bilmiyorum ama böyle ‘ufak’ bir sorunumuz da var...
Seçim araçları gürültü yapıyor
Önceki gün partilerin seçim kampanyalarını övmüş, seçim araçlarının gürültü yapmamasını alkışlamış ve “Dilimi ısırayım daha 26 gün var gerçi” demiştim ya...
Hay demez olaydım...
Yazımın çıktığı gün CHP’nin Beşiktaş adayı Rıza Akpolat’ın seçim minibüsüne denk geldim...
Bangır bangır bağırıyordu, hem de kızımı almaya gittiğim okulun önünde...
Son anda okul olduğunu fark ettiler de sesi kıstılar.
İstanbul Kartal’dan yazan bir okurum da sokak sokak seçim araçlarının gezdiğini ve şarkılar çaldığını yazdı...
“Bebeğim var, evdeyiz ve o kadar kızıyorum ki” diyerek...
Partilerin ve adayların bu konuya özen göstermelerini bir kez daha hatırlatalım...
Benim için bahar gelmiştir
◊ Üçüncü ve son cemre toprağa düştüyse
(5-6 Mart)...
◊ Kızım servise bindiğinde (07.15) gün ağarmaya başladıysa...
◊ Akşam yayından çıktığımda (18.00) hava aydınlıksa...
◊ Arkadaşlarla Bodrum’u ve Faik’i daha sık anmaya başladıysak...
◊ Uçak biletlerine daha sık bakıyorsam...
◊ Hava soğuk da olsa güneş yüzünü göstermeye başladıysa...
Benim için bahar gelmiş demektir...
Evet biliyorum daha çok yağmur yağacak, daha çok soğuk olacak...
Daha çok kalorifer yakacağız ama olsun...
Bunlar oldu ya bu kışı da atlattık demektir...
Bu nasıl iş...
◊ Zonguldak Ereğli’de Hayvanları Koruma Derneği’nde horoz dövüşü yaptırılıyor...
◊ Uyuşturucuyla Mücadele Derneği Başkanı 70 kilo esrarla yakalanıyor...
◊ Çocuk koruma derneği başkanı öz oğluna istismardan tutuklanıyor...
Bu nasıl bir iştir, bu nasıl bir ahlaksızlık, yozlaşmadır...
Allah’ım sen aklımıza mukayyet ol...
Paylaş