Paylaş
Bu parayla “Çanakkale Geçilmez” adlı filmini çekecek...
Bal tutan parmağını yalar...
O almayacaktı da kim alacaktı desteği yorumları yapılıyor...
Ama haksızlık da yapılıyor.
Eğer Özhan Eren daha once Sarıkamış hikayesini anlatan 120 filmini çekmemiş olsa ben de aynı şeyi düşünürdüm...
2008’de çekilen 120’de Özge Özberk ve Cansel Elçin başrolde oynamıştı.
Murat Saraçoğlı bu fimi yönetmiş, Saraçoğlu’yla birlikte yapımcılığı üstlenmiş, aynı zamanda filmin senaryosunu yazmış ve müziklerini yapmıştı.
Üstelik bu film sinemalarda 1.042.000 kişi tarafından izlenmişti.
İzlemediyseniz DVD’sini bulup izleyin, “120” başarılı bir film...
Böyle bir başarısı olmasa hayatımda karşılaşmadığım ve hiç tanımadığım Özhan Eren’in yeni fimi için aldığı 1.750.000 liralık desteğe ben de şüpheyle bakardım.
Kaldı ki bu yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı çok önemli sinemacıların filmlerine çok iyi destekler verdi.
Semih Kaplanoğlu’nun Buğday’ında 1.750.000...
İlksen Başarır’ın ‘Kürk Mantolu Madonna’sına 600.000...
Erden Kıral’ın Gece’sine...
Reis Çelik’in Orkestra’sına...
Pelin Esmer’in İşe Yarar Bir Şey’ine...
Yeşim Ustaoğlu’nun Tereddüt’üne 500’er bin lira...
Zeki Demirkubuz’un Koru ve Derviş Zaim’in Kıtmir’ine 400’er bin lira destek çıktı.
Toplamda 32 filme 15 milyon 540 bin lira destek sağlandı.
Dolayısıyla listeda sırf Özhan Eren var diye Kültür Bakanlığı’nın desteğini tartışmalı hale getirmek ve sırf 2011’de AKP şarkısı yaptı diye Eren’in aldığı desteğe aibeli yaklaşmak doğru değil...
Kültür Bakanlığı sinemaya verdiği bu destekleri artırarak devam etmeli...
Nargileciler mi yasak, Tophane’dekiler mi?
Sigara yasaklarından beri hep aynı şey söylenip duruyor; Nargile Cafe’ler kapatılacak...
Nargile sigaradan daha zararlı...
Aslında sigara düzenlemesine gore çoktan yasaklanması gerekiyordu çünkü pek çok nargileci kapalı yerlerde içilmsine göz yumuyor.
Ama kabak bir tek Tophane’deki nargilecilerin başına payladı.
Buradaki 15 nargile cafeye tebligatlar yapıldı, dükkanları boşaltıyorlar.
Bu arada da sürekli nargile aleyhinde haberler okuyoruz gazetelerde...
Tamam nargile kötüyse bir tek Tophane’dekiler mi kötü...
Diğerleri ne olacak?
Tophane’deki nargileciler Galataport ihalesi nedeniyle kapatılıyor.
Ama sanki sigara yasakları ve nargile karşıtlığı yüzünden kapatılıyormuş havası esiyor.
Oysa Taksim’de, Fatih’te, Üsküdar’da yüzlerce nargileci var halen hizmet veren.
Onlar ne olacak?
Tophane’dekiler gibi kapatılacak mı?
Yoksa tek kurban Tophane mi olacak?
Kilisede dua
Yasaklamaya, kötülemeye, yerden yere vurmaya bayılıyoruz.
Oyuncu Şükran Ovalı, Beyoğlu’ndaki kilisede dua ederken çakilmiş fotoğrafını sosyal medyada paylaşınca eleştiri oklarının hedefi oldu.
Tepkilere, “Sadece bir yerde dua edeceksin diye şart mı var. Yaptığınız kibir ve gıybet” yanıtını verdi ama sonunda dayanamayıp fotoğrafı kaldırdı.
Ben olsam kaldırmazdım...
Orası da Allah’ın evi değil mi?
Şükran Ovalı kilisede dua edince Hıristiyan mı oluyor? (Ayrıca öyle olma hakkı da var, kendi inancı...)
Yabancı bir turistin camiye geldiğinde kendince bir dua mırıldanması nasıl normalse, Ovalı’nın gittiği kilisede kendince dua etmesi de o kadar normal.
Bu masum fotoğrafın altından 40 ayrı mana çıkaranlar dünyaya hep tek bir pencereden bakanlardır.
Hangisi doğru?
Dün Küçükçekmece Parkı’nda 43 yaşındaki bir adam, birlikte kahvaltı yaptığı 22 yaşındaki bir kadını göğsünden vurdu...
Pompalı tüfekle...
Benzer bir olay Amerika’da olsa elinde pompalı tüfek olan saldırganı polis uzaktan tek kurşunla vuru öldürürdü.
Gözünün yaşına bakmazdı...
Bizde elinde pompalı tüfel olan birini polis ikna etmeye kalktı.
Yanına sağlık görevlilerinin gitmesine izin verdi...
Ya saldırgan, sağlık görevlilerini de rehin alsaydı?
Ya yerde ağır yaralı yatan kadına bir el daha ateş etseydi?
Ya şimdi, ikna etmek için geçen süre yüzünden, geç müdahale edildiği için kadın hastanede ölürse?
Polis sorgusuz sualsiz önüne geleni vursun demiyorum ama...
Elinde pompalı tüfekle bir saldırgana bu kadar hpşgörü gösterilmesi hiçbir yerde görülmeyecek bir şeydir.
Orada 22 yaşında saldırıya uğramış birinin hayatı mı daha önemli...
Sağlık görevlilerinin mi?
Yoksa saldırganın mı?
Neyse ki saldırgan bir kez ateş etmekle yetindi...
Bir kez ateş edenin ve elinde pompalı bulunan birinin ikinci kez aynı şeyi yapmayacağının garantisi yoktu ama...
Paylaş