Sıla’nın vaziyetleri

Sıla’nın yeni albümü “Yeni Ay” çıkalı daha bir hafta olmuş...
Şarkılarını daha kimse canlı dinlememiş...
Ama tek seyircisi olduğum bir Sıla konserindeyim...
Bir koltuğa oturmuş, bacak bacak üstüne atmışım...
Karşımda Türkiye’nin en güçlü kadın seslerinden, her konseri tıklım tıklım dolan, her albümü merakla beklenen Sıla var, bir bar taburesi üzerinde...
“Yeni Ay” albümündeki en yeni şarkıları bana seslendiriyor...
Sadece bana özel bir konser veriyor!
Üstelik canlı! Arkada tam kadro orkestrası çalıyor...
Vokalleri bile tam kadro eşlik ediyor...
Söyler misiniz; ben şanslı değilim de kim şanslı?
Şımardıkça şımarıyorum;
“Reverans’ı söyle Sıla”...
“Vaziyetler’i istiyorum Sıla”...
“Eskilerden, Alain Delon’u da söyler misin”...
Hepsini söylüyor...
Peki neresi burası?
Ümraniye’de, Sıla’nın sürekli çalıştığı bir stüdyo...
Artık geleneksel hale dönüşen bir işi yapıyorlar; her çıkan albüm sonrası yaptıkları gibi yeni şarkıları prova ediyorlar...
Yeni şarkıları çalışıyorlar...
Eski şarkıların üzerinden geçiyorlar.
Konser repartuvarı oluşturuyorlar...
İşte bunun haberini alınca, “Ben de provaya gelmek istiyorum, orkestrana beni de alır mısın” dedim Sıla’ya...
“Tamam, trombon çalacaksın” dedi...
Provada bir ara denedim de, ses bile çıkarmayı başaramadım.
“Dinlemek daha güzel” deyip yeniden koltuğuma oturdum.
Dört saat sürdü prova...
Sıla’nın bence en büyük sırrı şu; çok kafa dengi bir ekibi var...

Vaveyla karanlıktı, Yeni Ay ışık saçıyor

“Vaveyla” albümünün ilk röportajını da beraber yapmıştık Sıla’yla...
Arabaya atlayıp albümü dinleyerek İstanbul’u turlamıştık.
“Vaveyla’dan nesi farklı Yeni Ay’ın?” diye sordum.
“Vaveyla daha karanlık, daha içe dönük bir albümdü. Belki yaşadığım şeylerden ve şahit olduklarımdan, daha kapalı bir albümdü. Yeni Ay ise umuda ışık yakan bir albüm. Daha eğlenceli ve hızlı. Daha kolay öğrenebilecek bir albüm” diye yanıt verdi Sıla...
“Konuşmadığımız Şeyler Var”la “Vaveyla”nın arası bir albüm bu...
Bir sürü inanışta geçtiği, yeni başlangıçlar, yeni umutlar, yeni güzellikleri ifade ettiği için, tüm dilekler iyi yere ulaşsın diyerek albümün adını “Yeni Ay” koymuş Sıla...
“Hediye” şarkısının içinde geçiyor; “Her yer masmavi bugün, acılar bile yeni ay”...
Sıla, “Ayrıca ben de yeni bir dönemden geçiyorum, çok mutlu ve iyi hissettiğim bir dönem bu” diye ekledi...

Çıkış şarkısı Vaziyetler ama ekibin listesinde yok

Prova sırasında 10 kişilik orkestra ekibine ve Sıla’ya bir kağıt verdim, bir tane de kendime aldım...
“Herkes albümde en sevdiği ilk 5 şarkıyı yazsın” dedim...
Orkestradan en çok oy alan şarkılar, Sıla’nın ve benim listem aşağıda.
Sonuçları görünce şaşırdım.
“Arkadaşlar bu işte bir yanlışlık var galiba. Albümün çıkış şarkısı, klip çekilen şarkı ‘Vaziyetler’ ama kimse yazmamış, bir tek benim listemde var” dedim...
Herkes gülmeye başladı.
Sıla hemen atladı...
“Anti müzisyen ailesi işte... Bizde vardır ama bu, genlerimizde vardır. Biz kalbimize başka türlü şeyler sokarız ya aynen öyle olmuş işte” dedi...

Orkestranın ilk 5’i...
1- Yeter
2- Revearans
3- Saki
4- Yabancı
5- Tamam mıyız

Sıla’nın ilk 5’i...
1- Yabancı
2- Yeter
3- Tamam mıyız
4- Reverans
5- Hediye

Benim ilk 5’im...
1- Reverans
2- Vaziyetler
3- Yabancı
4- Tamam mıyız
5- Yeter

Sıla’dan tokat yiyen erkek!
“Yeni Ay” albümünün ilk klibini “Vaziyetler” şarkısına çekti Sıla...
İzlemediyseniz, internetten bulup bakın lütfen...
Sevgilisini döven bir kadını canlandırıyor Sıla...
Ama öyle böyle değil, kafa göz kırıyor neredeyse...
Oyuncu Ozan Akbaba’ymış Sıla’dan tokat yiyen erkek.
“Sabahlara kadar telef oldu çocuk” diyor Sıla...
Ciddi ciddi dövdün mü?
- Dövmek demeyelim de, epey bir hırpalandı...
Hayatında hiç bir erkeğe tokat attın mı?
- Atmadım...
Hiç tokat yedin mi?
- Hayır...
İtişme kakışma da mı yaşamadın ilişkilerinde?
- Yok yok, hiç öyle şeyler olmadı. Sesimi yükseltirim, bağırır çağırırım ama kimseye tekme tokat girişmişliğim yok. Ters köşe olsun diye klipte dövdüm, hastalıklı ilişkilerin altını çizmek için. Mizahi bir tarafı olduğu için de bu fikri uyguladık...
Hastalıklı ilişkiler kadını mısın sen?
- Hiç değilim aslında, son derecede uyumluyumdur. Çok da sevmem açıkçası huzursuzluğu...

İlk konserler yurtdışında!
Sıla ve ekibinin kafası gerçekten biraz ters çalışıyor.
“Yeni konserler ne zaman?” diye sordum...
“Bu cuma (dün) başlıyoruz, Hollanda’nın Eindhoven şehrinde vereceğiz ilk konseri” dedi...
Herkes yurtiçinden başlayıp yurtdışına çıkar, Sıla tam tersini yapıyor...
2 Mart’ta Rotterdam’da, 14’ünde Kopenhag’da, 15’inde de Hamburg’da konserleri var.
“Herkes gider Mersin’e, biz gideriz tersine. Bizde hiçbir şey normal işlemez. Bizim kafalar normal çalışmıyor” diyerek durumu özetliyor Sıla.

Demo CD: Sıla’nın mutfağı
Ekim 2012’de çıkarmıştı “Vaveyla” albümünü Sıla. 1,5 yıl aradan sonra “Yeni Ay” geldi...
11 şarkının yer aldığı albümde tüm şarkıların sözleri her zamanki gibi Sıla’ya ait...
Besteler Efe Bahadır’la Sıla’nın...
Gezi ve müzik sektörüne büyük darbe vuran sonraki sürecin kendi albüm satışlarını etkilemediğini söyledi Sıla...
“Benden genelde albüm bekliyorlar” diyerek, neden single yapmadığını açıkladı:
“Ben iki tane şarkı versem, üçü dördü sorarlar bana. Benim de içime sinmiyor öteki türlüsü ama karşı değilim single ya da maxi single’lara. Aksine, çok da akıllıca buluyorum. Hatta bak iki CD koyduk albümün içine”...
“Yeni Ay”da demoları da koyduğu ikinci bir CD var...
Hatasıyla, kusuruyla mutfağını açmış Sıla dinleyicilerine...
“Görsünler ya, mutfağımı da görsünler, ne olacak? Günahıyla sevabıyla biz buyuz. Biz mutfaktaki kirli tabakları da dinleyicimizle beraber yıkarız. Ben kalenderimdir bu konuda” dedi Sıla...

Bocelli’yi izlemek istiyordu birlikte sahneye çıktı
Ünlü tenor Andrea Bocelli’nin geçtiğimiz hafta İstanbul’da verdiği konserde sahneye çıkan Sıla, o geceyi “Rüya gibiydi” diye anlattı.
Bocelli’yle “La Vien Rose” adlı şarkıda düet yapan Sıla, “Bocelli’nin konserlerini kovalıyordum, gitsem İtalya’da izlesem diye planlar yapıyordum, şansa bak konserinde birlikte şarkı söyledik” dedi...
Peki neden Sıla’yı tercih etmiş Bocelli?
Geleneksel olarak gittiği yerlerde o ülkenin bir sanatçısıyla düet yapıyor ünlü tenor.
İstanbul konserini düzenleyen Mustafa Oğuz da Sıla’ya teklif götürmüş.
Sıla’nın CD’leri gönderilmiş Bocelli’ye, ünlü tenor da çok beğenmiş.
Birlikte tek bir prova yapmışlar ve sahneye çıkmışlar.
“O konserde giydiğin kırmızı elbise müthişti, rica ediyorum bırak şu siyahları artık” dedim.
Zeynep Erdoğan tasarlamış o kırmızı elbiseyi...
“Zaten bu albümle birlikte görüntüde de hafif bir değişim var. Hande Kızıl’la çalışıyorum. Biraz daha renkli, zaman zaman biraz daha feminen olacağım” dedi...
“Ama yine siyahları giymişsin” deyince...
“Bana biraz zaman ver canım, hemen adapte olamam” yanıtını verdi.

Sahnede söz unuturum
Sıla’nın hiç bilmediğim bir özelliğini öğrendim.
Sahnede şarkı sözlerini unutuyormuş zaman zaman.
“Amaan nasıl olsa sözleri ben yazdığım için sahnede yerine yenisini koyar, devam ederim diyorum, hiç kasmıyorum” dedi...
Bazen trak geliyormuş sahnede.
Dosya da kullanmıyormuş, önünde sözlerin yazılı olduğu bir prompter da yokmuş.
“Neden bu riski alıyorsun?” diye sorunca;
“Bir şeye bağlı kalmak insanı şarkıdan çıkarıyor çünkü. Ezberde olması, hafızada olması şarkının duygusunda tutuyor insanı. Bir şeye bağlı olmaktansa unutma riskini alıyorum sahnede” diye özetledi durumu.

Siyaset vaziyetleri Özgürlüğün peşindeyiz
Ne diyorsun siyasetteki son gelişmelere?
- Umutla bekliyoruz. Hayatımızın her alanında çeşitli kısıtlamalar var.
Gezi’ye katılmıştın...
- Gezi olaylarıyla başlayan özgürlük arayışı var. Evet, Gezi’ye gittim, oradaydım. Çünkü özgürlüğün peşindeyiz hepimiz.
İnternet yasakları?
- Tabii ki özgürlüğümüzün hakkını sonuna kadar arayacağız.
Yerel seçimler?
- Seçimlerde en önemli şey, herkesin oyunu kullanması. Sonuçlarını da göreceğiz...
Yolsuzluk dosyaları?
- Hepimizin fazlaca dikkatini çekti. Takip ediyorum...
Kasetler, tape’ler?
- Hepsini dinledim, hepsini takip ediyorum.
Ne düşünüyorsun?
- Hayretler içindeyim, herkes gibi ben de hayret ediyorum. Herkes bu durumun ne kadar açıklamasını istiyorsa, ben de bir açıklamasını istiyorum.
Hiç telefonunun dinlendiğini düşündün mü?
- Sence artık telefonunun dinlendiğini düşünmeyen var mı? Telefon kesildiğinde bile “Acaba?” diyecek kadar paranoyak olduk. Ciddi şekilde bir kavanozun içindeyiz, üstelik biraz dar bir kavanoz bu...
İnşallah hiç olmaz da, senin tape’lerin çıksa nasıl bir Sıla konuşmasına tanık olurduk?
- Bütün gizli kapaklı iş projelerimiz ortalığa saçılırdı. Bizim konuşmalarımız ağırlıkla iş üzerine. Yapmayı düşündüğümüz ama hayata geçirmediğimiz işler patlardı bizde.

Aşk vaziyetleri Bende müzik 1’dir gelen bilir giden bilir
Aşk vaziyetleri ne durumda?
- Kısmet be onlar, hep nasip işi... (Gülüyor)
Son ilişkinin bittiğini duydum senin...
- Evet, bitti. Doğru duymuşsun...
“Gazetecilerle neden beraber olunmaz” diye çok komik 7 madde okudum geçen gün, bir İngiliz kadın gazeteci yazmış...
- A bak okumadım onu... Peki sence “Şarkıcılarla, söz yazarlarıyla, bestecilerle neden beraber olunmaz”ın kaç maddesi vardır? Herhalde 18... Belki 28... Belki de 38...
Neden beraber olunmaz gerçekten, üçünü say hiç değilse...
- Bir; boş değillerdir, çok zamanları yoktur. İki; sağlıklı insanlar oldukları söylenemez. Üç; işkoliktirler.
Senin için de müzik 1 numara mı?
- Bende müzik 1’dir, gelen bilir, giden bilir...

Sıla’nın “en son”ları
En son izlediği film?
- Leonardo DiCaprio’nun “The Wolf of Wall Street” filmi.
En son izlediği konser?
- Andrea Bocelli konseri. (Gülüyor)
En son beğendiği müzik grubu?
- Rubato... Fatih Ahıskalı, Özer Arkun, Göksun Çavdar ve Eralp’ten kurulu bir grup. Tavsiye ederim dinle, çok iyi müzik yapıyorlar.
En son izlediği dizi?
- Televizyonu çıkardım hayatımdan. Kirli geliyor, doğru gelmiyor. Hiç izlemiyorum.
En son yaptığı spor?
- Yürüyüş yapıyorum. Bantta yürümektense sokakta yürümeyi seviyorum. Sabahın erken saatinde kalkıp yürüyorum.

Hangisini seviyor?
Sahnede mi olmayı seviyorsun, stüdyoda mı?
- Stüdyoya varmadan önce şarkı yazma hali var, ben galiba en çok orayı seviyorum.
Evde mi olmayı seviyorsun, dışarıda mı?
- Evde zaman geçirmeyi...
Yatakta mı olmayı seviyorsun, koltukta mı?
- Ayakta olmayı seviyorum...
Yurtdışında mı olmayı seviyorsun, yurtiçinde mi?
- Rahat olabilmek için yurtdışında ama memlekette olmaya da bayılıyorum...
Göz önünde mi olmayı seviyorsun, gözden uzak mı?
- Gözden uzakta...