Sesimi duyan çıkmadı

 Zerrin Özer’le yeni taşındığı evinde buluştuk. Ben ilk kez bu kadar uzun sohbet ettim kendisiyle. “Öyle ağır bir linçle karşılaştım, öyle üzerime geldiler ki, benim Recep Tayyip Erdoğan’dan albüm için yardım istediğimi bile yazdılar. Böyle bir şey asla olmadı dedim ama sesimi duyan çıkmadı” diyerek anlattı yaşadıklarını...

Zerrin Özer, Acarkent’te yeni bir eve taşınmış. Taşınalı henüz 2-3 ay olmuş. Gümüşsuyu’nda buluşacaktık, “Hadi gel yeni evimde konuğum ol” dedi. Eskiden de aynı sitede oturuyormuş, ev çok büyük gelince biraz daha ufak bir villaya geçmiş. Burada yıllardır yanında olan yardımcısı ve onun iki yaşındaki kızı yaşıyor. Ben bilmiyordum, Zerrin Özer meğer tasarıma meraklıymış. Kendi çizdiği ev aksesuvarlarının, süslemelerin özel olarak üretimini yaptırıyor. Evini görünce şaşırdım; kendi tasarladığı oturma bankları, aynalar, çerçeveler, vintage tarzdaki aksesuvarlar, çiçek sepetleri evin her yanını süslüyordu...

◊ Evin her yerini sizin tasarımlarınız süslüyor. Var mıydı böyle bir tasarım yeteneğiniz eskiden de?
- Kendim çiziyorum, sonra yaptırıyorum. Çizimlerimin çok iyi olduğunu söyleyemem ama idare eder işte. Sonra da tarif ediyorum, olup bitiyor.

◊ Neden satışını yapmıyorsunuz? Alıcısı olur bunların...
- Etrafımdaki insanlar da öyle diyor. Bazen arkadaşlarıma gönderiyorum ama bilemiyorum... Belki küçük bir dükkan açıp satışını yaparım.

◊ Bence mutlaka yapın. Bu arada sağlığınız nasıl oldu? Sizi çok iyi gördüm...
- İyiyim Allah’a şükür. Bel fıtığıyla ilgili peş peşe üç ameliyat geçirdim. Ablam fizyoterapisttir, onun uzun süren terapileriyle ayağa kalkmayı başardım. Artık kendi başıma yürüyebiliyorum. Birilerinin yardımına muhtaç olarak yaşamak çok zor.

◊ “Tekerlekli sandalyeye mahkûm oldu” haberleri çıktı hakkınızda. Bir daha ayağa kalkamayacağınızı sandı sevenleriniz. Ne kadar süre tekerlekli sandalye kullandınız?
- 7-8 ay kullandım. Çok ağrılarım vardı, platinler takıldı, fazla kiloların da etkisiyle hareket edemez hale gelmiştim.

◊ Kaç kilo verdiniz?
- 10 kilo verdim.

◊ Hedef 10 kilo daha mı?
- Hayır, 20 kilo daha vereceğim. Azmettim.

◊ Ablanız Tülay Özer ne yapıyor şimdi, nerelerde?
- Ablam sizi çok sever biliyor musunuz?

◊ Gerçekten mi? Hiç tanışmadık ama ben de unutulmaz sesini çok severim. “İkimiz Bir Fidanın Güller Açan Dalıyız” nasıl unutulur mesela...
- Sizin yazılarınızı takip eder, hep sevdiğini söyler. Şimdi Marmaris’te yaşıyor. Yeliz falan, böyle duayen isimlerin olduğu bir arkadaş grupları var. Birlikte Marmaris’te yaşıyorlar.

AZER BÜLBÜL’Ü ÖLDÜKTEN SONRA KEŞFETTİM

◊ “1 Şarkı 2 Zerrin” adlı bir single hazırladınız. Single’daki “Duygularım”, Azer Bülbül’ün söylediği bir şarkıydı. Hem arabesk hem rock versiyonu var single’da. Ben arabesk versiyonunu daha çok sevdim...
- Bana daha çok yakışmış değil mi? Azer Bülbül’ün ardından yazılan “5 yıldızlı şarkıcı, 3 yıldızlı otelde vefat etti” haberleri o kadar etkiledi ki beni, bütün şarkılarını dinlemeye başladım. Ne yazık ki ben öldükten sonra Azer Bülbül’ü keşfettim.

◊ Hiç tanışmadınız mı Azer Bülbül’le?
- Maalesef... Hayatımda bir kez bile görmedim. Şarkılarını dinledikten sonra tanıdım Azer Bülbül’ü. Keşke tanısaydım, keşke dostluğum olsaydı diye o kadar üzüldüm ki şarkılarını dinledikçe...

◊ “Duygularım” şarkısını da onun ölümünün ardından mı söylemeye karar verdiniz?
- Evet, bayıldım bu şarkıyı yorumlamasına ve ilk dinlediğim zaman “Ben bu şarkıyı söylemeliyim” dedim.

◊ O zaman 7-8 yıl oldu siz bu şarkıyı kafaya koyalı... Neden bu kadar beklediniz?
- Yok o kadar olmamıştır, 5-6 yıl geçmiştir Azer Bülbül’ün ölümünün üzerinden...

◊ Kesin daha fazladır, bakalım internete. (Yardımcıları hemen girip bakıyor, 6 Ocak 2012 tarihini söylüyorlar bize.)
- Bak 5 yıl olmuş. 6 Ocak mı? Yarın değil mi 6 Ocak? Bizim CD yarın çıkıyor piyasaya!

◊ Azer Bülbül’ün ölüm yıldönümünde çıkıyor yani. Bunu bilmiyordum demeyin bana...
- Biliyorsam şu odadan çıkmak nasip olmasın. Azer Bülbül’ün ölüm yıldönümünü şu an öğreniyorum. Tüylerim diken diken oldu...

◊ Ekibinizde bilen birileri vardır mutlaka...
- Onu bilmem ama ben şu röportaj sırasında öğrendim ve çok şaşkınım.

◊ Şarkı söylerken mikrofonu sallamasından dolayı ‘titreyen şarkıcı’ diye burun kıvırırlardı ama ben tanıdım ve severdim Azer’i. Çok güzel şarkıları vardır. Neden bir tek “Duygularım”ı aldınız? Başka sevdiğiniz şarkısı olmadı mı?
- İki şarkısı daha var okumak istediğim. Onları da söyleyeceğim. Önce bunu söylemek istedim. Bu şarkının müziğini yapan, sözlerini yazan Doğu Kılıç’a gidip şarkıyı isteyince çok sıcak karşıladı beni. Okumam için Azer Bülbül’ün hatırasına bedelsiz verdi bu şarkıyı bana. Çok teşekkür ediyorum kendisine.

Keşke Duman’la şarkı söylesek

En sevdiği şarkıcıları, bugünün şarkılarını da sordum Zerrin Özer’e. “Şimdiki şarkılar fast food. Bir kenara koyup da yıllar sonra dinleyeyim diyeceğiniz bir şey çıkmaz içinden” yanıtını verdi.

◊ Ya Hande Yener’ler, Demet Akalın’lar?
- Şarkılarında çağı yakalamalarını beğeniyorum. Dünyayı takip etmelerini, onların tınılarını denemelerini takdir ediyorum. Ama yorumcu olarak sorma bana...

◊ En sevdiğiniz şarkıcı kim o zaman?
- Duman. Bayılıyorum o gruba. Keşke birlikte bir şeyler yapabilsek. Keşke beraber bir şarkı okusak. Çok isterdim Duman’la düet yapmayı. Şebnem Ferah’ı da çok severim.

◊ Sıla’yı nasıl buluyorsunuz?
- Çok iyi bir müzisyen ama yorumcu olarak bana hitap eden bir tarzı yok. Benim içime işleyen, yüreğime dokunan bir sesi yok Sıla’nın. Onun tarzı benim tarzım değil.

Madonna ve Zerrin

Geçen ay Billboard Müzik Ödülleri’nde Madonna’nın sahnedeki konuşmasını dinlerken ne yalan söyleyeyim aklıma Zerrin Özer gelmişti. Madonna, kariyerinin başında, henüz 19 yaşındayken New York’a ilk gittiğinde tecavüze uğradığını anlatmıştı. Tıpkı Zerrin Özer gibi. O da kariyerinin ilk yıllarında Madonna gibi korkunç bir tecavüze uğradığını anlattı. Madonna bunu ilk kez 3 yıl önce anlattı, Zerrin Özer ise 10 yıl önce. Anladım ki kariyerlerinin zirvesine gelse bile bir kadının bunu paylaşması çok zor ve her anlattığında canını çok acıtıyor. Ben tüm bunları ve Madonna’yı anlatmaya başlayınca Zerrin Özer hemen ilacını istedi. O sürekli gülen yüzüne bir anda hüzün çöktü. “Bu mesele ne zaman açılsa kötü oluyorum, kusura bakma” dedi...

◊ Asıl siz kusura bakmayın meseleyi açtığım için. Ama Madonna’yı dinlemesem bu konuyu açmayacaktım size. 10 yıl önce kitabınızda anlatma cesaretini nasıl buldunuz?
- Kitaptan önce Yasemin Bozkurt’un programında anlatmıştım. Bir anda geldi ve dilimden döküldü yaşadıklarım. 30 yıl herkesten sakladığım olayı bir anda anlattım. Sonra kitapta da yer verdim buna.

◊ Sizin sadece baş harflerini verdiğiniz tecavüzcünün adı açıkça yazıldı geçenlerde. Amerika’da yaşıyormuş.
- Gerçekten açıklandı mı? Bilmiyorum, duymadım bunu. Ben adını açıkça yazmak istemiştim kitapta ama avukatlar engelledi. Yıllarca yorganın altında korkuyla, ağlayarak hatırladığım bir olay oldu bu.

◊ Kadına şiddetin, tacizin şimdiki kadar konuşulmadığı bir dönemde, 10 yıl önce bunu açıklamanız büyük cesaretti. Pişman oldunuz mu?
- Hiç pişman olmadım. İyi ki açıklamışım. Benim onu açıklamamdan sonra kadınlar yaşadıklarını daha kolay anlatmaya başladılar.

◊ Neden yıllarca anlatmadınız peki?
- Annem ve ablamı düşündüğüm için... Annem ölür, ablam da katil olur diye düşündüm ve açıklamadım.

◊ Bugün benzer olayları yaşayan kadınlara ne diyorsunuz?
- Asla susmayın, haykırın. Sesinizi yükseltin. Yaşadığınız korkunç olayların üzerini asla örtmeyin.
Ben bunu açıkladıktan sonra omuzlarımdan nasıl bir yük kalktı anlatamam. Doktorum bile “İyi ki açıkladın” dedi.

Sezen Aksu’yla sadece ‘merhaba merhaba’yız

◊ 10 yıl önce yazdığınız “Bir Sarışın Küçük Kız” adlı kitabınızda Sezen Aksu’yu sert şekilde eleştirmiştiniz. Nedir aranızdaki sorun?
- Benim kimseyle kavgam, küslüğüm yoktur. Kiminle var dersen, bir tek Sezen’i sayarım. Çünkü geçmişte önüme çok bariyerler koydu, yolumu çok kesti. Benimle çok uğraştı. Kitapta da anlattım zaten.

◊ Son yıllarda hiç görüşmediniz mi, küslük bitmedi mi?
- Karşılaştığımızda sadece “merhaba merhaba”mız var. Bunların hepsini onun yüzüne söylediğim için sana da çok rahat anlatabiliyorum.

Hıncal Uluç beni sevmez

◊ TRT Müzik’te kaç sezon program yaptınız, şimdi niye ekranda yoksunuz?
- Üç sezon yaptım. Program yapan tüm sanatçılara bütçelerde kısıtlamaya gidileceği söylendi, hepsi bitirildi. O yüzden bu sezon program yapmıyoruz, belki ileride yaparız.

◊ TRT Müzik’te program yapmanız da çok eleştirilmişti...
- Çok kırıcı eleştiriler yapıldı. Haksızca, insafsızca şeyler söylendi. Zerrin Özer’in müzik kanalında program yapmasının nesi yanlış olabilir, anlamadım...

◊ Hıncal Uluç, “Kimden torpilli Zerrin Özer? Her gün TRT Müzik’te o var, sürekli onun klipleri dönüyor” diye defalarca yazdı...
- O beni sevmediği için yazıyor. Neden sevmediğini de bilmiyorum. TRT Müzik’ten yıllar önce de bir güzellik yarışmasında sahneye çıktım. Başka sanatçılar da vardı. O geceyle ilgili de “Yarışma harika, sahne harika, sanatçılar harika. Geceye yakışmayan tek şey Zerrin Özer’di” diye yazdı.

◊ Biraz ağır olmuş...
- “Şarkı seçimini beğenmedim” de, “Yorumunu beğenmedim” de. “Kıyafetini beğenmedim” de. Hatta “Ben Zerrin Özer’in tarzını hiç sevmem” de. Bunlara saygı duyarım. Ama birini böyle konumlandırmak, hakkaniyetli bir yaklaşım değil. Ben bir insanım. İnsanların beni neden sevmediğini de merak ederim. Bu yazıdan bir süre sonra havaalanında karşılaşmıştık, “Beni neden sevmiyorsunuz?” diye sordum beyefendiye. “Aaa olur mu öyle şey” falan deyip uzaklaştı hemen.

◊ Ben de sizinle ilgili çok eleştiri yazısı yazdım ama...
- Bilmez miyim, hepsini okudum. Eleştirebilirsiniz ama beni sevmediğinizi hiçbir zaman düşünmedim. Çünkü yazdıklarınızda bir görüş vardı. Katılırım, katılmam ama saygı duyarım.

Kimseden yardım istemedim

◊ TRT Müzik’teki programınız, devlet büyüklerinden yardım istediğiniz dönemin sonrasına denk geldiği için dikkat çekti belki de...
- Ben kimseden yardım istemedim.

◊ Nasıl olur? Erdoğan başbakandı ve bir davetinde “Bana kimse albüm yapmıyor, yardım edin” dediniz...
- Böyle bir şeyi asla demedim. Ben hayatım boyunca hiç kimseden yardım istemedim. Nasıl öyle bir şeyi söyleyebilirim?

◊ Hatta tekerlekli sandalyeyle katıldığınız bir davette olduğunu hatırlıyorum bu olayın...
- Öyle şeyler yazıldı çizildi. Çünkü daha önce ben Sayın Erdoğan’ı ne kadar sevdiğimi söylediğim tweet’ler atmıştım. Bunların üzerine Erdoğan’dan yardım istediğim yakıştırıldı bana. Allah’a şükür yardım isteyecek bir duruma hiç düşmedim. Ayrıca ben çoğu albümümün prodüktörlüğünü kendim yaptım. Bana birilerinin albüm yapmasını neden isteyeyim? Hele bunun için neden yardım isteyeyim? Kendim yaparım albümümü.

◊ Neden o dönem çıkıp “Ben yardım istemedim” demediniz peki?
- Söyledim, söylemem mi! Ama dinleyen kim? O dönem herkes beni linç ediyordu. Öyle üzerime geldiler ki. Böyle bir şey asla olmadı dedim ama sesimi duyan çıkmadı.

◊ Erdoğan’ı sevdiğinizi söylediğiniz için mi?
- Evet. Sırf bu yüzden benim kaç konserim, kaç işim iptal oldu o dönemde biliyor musun? Ben doğru bildiğim ne varsa onu söylerim. Erdoğan’ı içten seviyorum ve bunu söyledim. Sevmeseydim de emin ol söylerdim.

◊ İktidara yakın olan sanatçıların konserleri artar, sizinki nasıl iptal edildi?
- Çünkü ben sevgimi açıkça söyledim ve herkes beni linç etmeye kalktı sosyal medyada. Ege’deki konserlerim iptal oldu bu yüzden.

◊ Ama TRT Müzik’te program yapmaya başladınız?
- Bununla ilişkilendirmek doğru değil. Zerrin Özer’in TRT Müzik’te program yapmasına bu kadar şaşacak ne var?

Röportaj notları

◊ Ben ilk kez oturup sohbet ettim Zerrin Özer’le. Son 4-5 yılda hakkında çok eleştiri yazısı yazsam da beni sevgiyle karşılamasına bayıldım.
◊ Yeni evinde bitter ve beyaz çikolatalı pastalar, kekler, kurabiyelerden oluşan müthiş bir masayla karşıladı beni.
◊ Eve izinsiz girenin vay haline... Bahçesindeki köpekleri buna asla izin vermeyecek kadar sert.
◊ “Aşk defterini kapamadım. Yine kendimden küçük biriyle aşk yaşarım ama artık evlenmem” dedi.
◊ Kimseyi kırmak istemiyor. Hem pozitif, hem iyi niyetli. Ben Zerrin Özer’i çok sevdim.