Şarkıda edebiyat...

Bir parça haklılık payı var...

“Dongi dongi”yi, “Nane nane”yi, “Facebook”u hesaba katmıyorum bile, bugün orta sınıf şarkıların çoğunun sözleri saçma sapan.

Ancak şarkı sözlerinde edebiyat yapılmasını, şiir tadında eserler ortaya konmasını da kimse beklememeli.

Sonuçta popüler müzik bu, kısa sürede tüketilip yerine yenisi konulacak.

Çok iyi şarkı sözleri de olacak, ki var. Manasız, sadece kafiye kovalayan, fırlama, eğlenceli şarkı sözleri de...

İkisi de olmalı.

Zaman zaman en manasız şarkı sözleri bile iyi müzikle birleşince ortaya keyifli şarkılar çıkıyor.

Buna kim itiraz edebilir?..

Mesela şu sıralar Sıla’nın söylediği bir şarkı var;

“Bababa havalara...

Nasıl da geriniyor

Alain Delon’um benim

Nasıl da kasılıyor...”

Kağıt üzerinde bakınca şarkı sözü mü bu?.. Ama müzik iyi olunca, ortaya eğlenceli şarkı çıkmış ne yapacağız?..

Günümüz şarkı sözlerinden genellikle çok şey beklememek lazım... İşlerini iyi yapıyor arkadaşlar...

Bazen de birileri çıkıp dinleyeni darmadağın eden şarkılar yazıyor zaten, o bize yeter...

Dış haberler değil çeviri servisi

Medyada tartışmamız gereken konulardan biri de dış haberler servisleri...

Bugün artık dış haberlerin yaptığı şey sadece çeviriden ibaret.

Mesleğe yeni başlayan arkadaşlar için söyleyeyim; iyi İngilizceniz varsa hatta iki-üç dil biliyorsanız çok iyi dış haberler şefi olursunuz.

Ajanslardan çeviri yap, dünyanın belli başlı gazetelerinde yayınlanmış haberleri çevir, oldu bitti...

4 Temmuz Pazar günü Habertürk gazetesinde yer alan haberlere bakıyorum;

İngiliz manken Kelly Brook kilo aldı...

Uyuşturucuyla yakalanan Paris Hilton’un maçta çekilmiş fotoğrafı...

İngiltere’de eşcinsellere dini nikah yolu...

Barakuda küçük kıza saldırdı...

Tilki kızı uyurken ısırdı...

Rus ajanın seksi fotoğrafları...

Bu haberlerin hepsini daha önce nerede okudum biliyor musunuz? İngiliz The Sun gazetesinin 3 Temmuz Cumartesi günkü sayısında...

Belli ki Habertürk’ün dış haberler editörü The Sun’ı almış eline, önüne gelen haberi çevirmiş. Oturup iki-üç yabancı gazeteye bakmaya bile üşenmiş.

Bunun adına da gazetecilik diyoruz biz ha...

Habertürk’ün pazar sayısı çarpıcı bir örnekti ama pek çok gazetenin dış haberler servisi benzer durumda...

Hani göz önünde olduğu için hep magazin gazeteciliği tartışılıyor ya bir de işin bu yanına baksak diyorum...

Mojito Küba’lıdır

Mojito’nun anavatanı Küba’dır ve Havana Club’la yapılır.

Bir Küba içkisi olan Havana Club ambargolardan dolayı kolaylıkla bulunamayınca bazı batılı içki firmaları mojito’yu sahiplenmeye çalıştı.

“En iyi mojito bizim rom’umuzla yapılır” diye...

Doğru değil.

Bizde de Havana Club’ı bulmak kolay değildi ve kulüplerde genellikle batılı romlarla yapılırdı mojito.

Hürriyet Pazar’da ilanını görünce sevindim, Havana Club Türkiye’ye resmi olarak gelmiş.

Gerçek mojito’ya kavuştuk demektir bu. Şimdi tek problem, iyi hazırlayacak barmeni bulmak...

Daha da iyi mojito için Havana Club’ın 7 Anos’unu bulursanız kaçırmayın...

Hande Yener’in hayatı kitap olacak

Ama daha bundan Hande Yener’in bile haberi yok... Artemis Yayınevi bir süredir bu projenin üzerinde çalışıyor. Yayınevi yöneticilerine Hande Yener’in hayat hikayesi çok ilginç gelmiş...

Malum;

Evli ve çocuklu bir tezgahtarken kafaya Sezen Aksu’nun vokalisti olmayı koyuyor Hande ve bir gün dükkana gelen Hülya Avşar sayesinde Sezen Aksu’dan randevu alıyor. Sonra da yürüyüp gidiyor...

Bu başarı hikayesini dört maddede özetliyor Hande Yener...

1- Otuz şeyi birden istemeyeceksin, hedefe kilitleneceksin

2- Önce ne istediğini bileceksin

3- Israrcı olacaksın, ne olursa olsun yolundan dönmeyeceksin

4- Havaya girip, kendini bir şey zannedip, sana verilen şansı tepmeyeceksin.

Yayınevi yöneticilerine bu başarı hikayesi ve bakış açısı çok ilginç gelmiş. Kitap için hazırladıkları dosyayla Hande’nin kapısına dayanmaya hazırlanıyorlar...