Şampiyon olmak bir gün kaybedeceğini bile bile koşmaya devam etmektir

Türk yarış tarihinin en başarılı atlarından Bold Pilot, onunla birlikte devleşen efsane jokey Halis Karataş ve at sahibi Özdemir Atman’ın kızı Begüm arasında yaşanan aşkın gerçek hikayesi bu.

7 Aralık’ta vizyona girecek “Şampiyon” filmini önceki akşam izledim.

Ben at yarışından hiç anlamam ama 90’lı yıllarda hasta bir at yarışçısı olan Bukowski’nin kitaplarından etkilenip kupon yapmışlığımız vardı.

Düşünün Bold Pilot’ı ben bile oradan biliyorum, gözü kapalı tek geçilirdi.

Ama “Şampiyon” asla bir at yarışı filmi değil.

İnsan ve hayvan sevgisinin harmanlandığı müthiş bir aşk hikayesi.

Ekin Koç, Halis Karataş’ı oynuyor.

Filmin başında Sivas’tan kalkıp gelmiş bir genç olarak at sahibinin kızına karşı bu kadar bıçkın davranmasaydı dedirtiyor ama film ilerledikçe rol yerine oturuyor.

Farah Zeynep Abdullah bu tür rollerin ustası artık, naifliği, kırılganlığı ile hayatı boyunca kanserle boğuşan Begüm Atman’ı çok dokunaklı oynuyor.

Film boyunca hikayenin neresine ağlayacağımı bilemedim.

◊ Bir tarafta, kanser hastası kızının atı olan Bold Pilot için “Merkez bankasını verseler satmam” diyen bir baba-kız ilişkisi var.

◊ Diğer tarafta yarış öncesi kulvarına girmesi için hipodromda binlerce kişinin sessizliğe büründüğü efsane bir safkan var.

◊ Türk halkının bir hayvana nasıl âşık olduğu var... O atla efsane jokeyin nasıl arkadaşlık kurup bir oldukları var.

◊ At sahibinin kızı Begüm’le genç jokey Halis’in, Bold Pilot’ın zaferleriyle kanseri yenmeye çalıştıkları aşkları var.

◊ Hatta o genç jokeyi evlatlıktan reddedip, sonra hipodromda Gazi Şampiyonluğu’nu izleyen bir baba-oğul ilişkisi var.

Hikayeye neresinden baksan gözyaşı.

Ağlamaktan gözlerim şişti.

Bu müthiş film, 7 Aralık’ta vizyona girecek. Kaçırmayın derim.

Son olay: Ölümden döndü

“Şampiyon” filminin gerçek bir hikaye olması, jokey Halis Karataş’ın hâlâ pistlerde at binmesi, Bold Pilot’ın harika bir hayvan olması belki de bu filmi bu kadar etkili kılıyor.

Bold Pilot, 1998’de pistlere veda ediyor.

Dünyada koşu hayatı bitmiş bir at için ilk jübile yapılıyor ve 2013’te Gazi Festivali kapsamında Veliefendi’ye son kez çıkıyor, 2015’te ölüyor.

Halis Karataş ve Begüm Atman, 2004 yılında evleniyorlar.

2007 yılında kızları Azra, ardından da oğulları Özdemir dünyaya geliyor.

Begüm Atman, 2014’te kansere yenik düşüyor.

Aynı yıl Halis Karataş bir başka atla Gazi Koşusu’nu eşi Begüm Atman için bir kez daha kazanıyor.

Hatta geçen hafta çok ciddi bir kaza geçirdi Halis Karataş, Adana koşusunda...

Yarış sırasında attan düşüp yerde yüzüstü hareketsiz kalarak herkesin yüreğini ağzına getirdi.

Neyse ki durumu iyi... Tabii filmde bu bölüm yok, haftaya yapılacak filmin galasına gelerek kameralar karşısına geçecektir.

Özensiz şoför!!!

Türkiye ihmalden ölümlerin ülkesidir.

İşte 21 yaşındaki İrem, ODTÜ’de okulun içinde yürürken hayatını kaybetti.

Damperli kamyonun açık olan kapağı İrem’e sırtından çarptı ve pırıl pırıl bir hayatı söndürdü. Şoför, “damperin kapağını açık unuttum” diyor ve o kapak cellat gibi yolda savrula savrula gidiyor.

Kamera görüntüleri dün Hürriyet internette çıktı, adam dikiz aynasına bile bakmıyor. Sağa sola savrulan kapağın dampere çarptığı sesi bile duymuyor.

Belki de bakıyor, görüyor, çarpma sesini de duyuyor ama umursamıyor.

Nasıl sürücüsün sen?

Peki ne olacak? Taksirle öldürme suçundan 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmış şoför hakkında.

Yani şoför dikkatsiz, özensiz davranmış!

Yatacağı en fazla 2 aydır.

O da yatarsa.

Gencecik İrem ise Türkiye’nin ihmal kurbanları listesinde yer aldığıyla kalacak...