En son jüri üyemiz, Cosmopolis’imiz, Akşam yazarımız Sevim Gözay fena tongaya bastı.
Kendini Beşiktaşlı futbolcu İbrahim Toraman olarak tanıtan bir sahtekarın aşk mesajları karşısında eriyip bitmiş.
Sevim’in yazısından öğrendiğimiz kadarıyla sahte Toraman, gece, gündüz, maçtan önce, maçtan sonra, deplasmanda, kampta sürekli mesaj atmış.
Peki ne demiş?
Yazıda çok detay yok...
Adam yemeyip içmeyip mesaj attığına göre hepsine karşı taraftan yanıt almış olmalı değil mi?
İşte ben asıl bunu merak ediyorum; Sevim’in ne yanıt verdiğini?..
Sevim’in ilk mesaj sonrası sorduğu, "Hani şu esmer, hani şu vahşi olan futbolcu mu" sorusu, sonraki mesajlaşmalar için aslında bir ipucu veriyor.
Ama daha fazlasını öğrenemiyoruz yazıdan.
Bir detay daha var;
Bu mesajlar Galatasaraylı Sevim Gözay’a, Beşiktaş-Rize maçını izletecek kadar etkili olmuş!
Karşı taraf polis tarafından yakalanınca da, Sevim Gözay kendini "aptal sarışın" gibi hissetmiş.
Keşke sahte Toraman cephesinden de bu telefon aşkını dinleme imkanımız olsa...
İşin komiği asıl o zaman çıkardı değil mi?..
Deniz bu duruma düşecek kadın mı
Hüsnü Şenlendirici Beyefendi hem Deniz Seki’yi seviyormuş hem de 13 yıllık eşini...
Hem çocuğunun babasız büyümesini istemiyormuş hem de aşkından vazgeçmiyormuş...
Boşanıp boşanmayacağını bilmiyormuş...
Karar süreci 1 ay mı sürermiş, 3 ay mı emin değilmiş... Oh ne álá!
Beyefendi kararını verecek, iki kadın bu kararı bekleyecek.
Ne muhteşem bir erkekmiş bu Hüsnü Şenlendirici.
13 yıllık eşini tanımadığım için bir şey söyleyemem...
Ama jürileri terk eden, gerektiğinde gemileri yakan, kavgasını sonuna kadar yapan, votka-red bull’a "lohusa şerbeti" diyecek kadar sert içen Deniz Seki’ye bu duruma düşmek yakıştı mı?
Çizdiği güçlü kadın port-resini kaldırıp çöpe attığının farkında mı?..
Only Cash Can Judge Me
Beşiktaş-Fenerbahçe maçında küfür yoktu, sahaya atılan yabancı madde yoktu.
Fenerbahçe formasıyla ilk kez İnönü Stadı’na çıkan Tümer Metin’e protesto sadece ayağına top geldiğinde yükselen bir uğultu şeklindeydi... Ve tabii pankartlardaydı.
Tümer’in kolunda yazan "Only God Can Judge Me" (Beni sadece Tanrı yargılar) dövmesine gönderme yapan bir de pankart vardı;
"Only Cash Can Judge Me" (Beni sadece nakit yargılar).
Tribünlerdeki bu zekaya hayranım işte.
İçinde esprisi var, eleştirisi var...
Tepkinin sadece küfürle değil, akılla yapılacağını da kanıtlıyor.
Ne yazık ki bu zekayı Beşiktaş tribünleri kadar diğer tribünlerde göremiyoruz...
Zeki Alasya’ya ayıp olmadı mı?
Sinan Çetin, Zeki Alasya’ya çektirdiği Cumhurbaşkanı filmini beğenmeyip kendisi yeniden çekti.
Zeki Alasya’nın oynadığı Cumhurbaşkanı rolünü de Kenan Işık’a verdi...
Kimin haklı olduğuna değil sonuca bakıyorum; 40 yılın Zeki Alasya’sına bu işte ayıp edilmiştir.
Sinan Çetin’in bir yapımcı olarak çekilen filmi beğenmeyip cast’ını yönetmenini tamamen değiştirme, hatta yeniden çekme hakkı sonuna kadar vardır.
Ama bir yapımcı olarak bizim Sinan Çetin’den beklediğimiz, çalışacağı ismin iyi yönetmen olup olmadığını filmi çekmeden önce kestirebilmesidir.